Yine, yeni, yeniden

Çok değil 2.5 yıl öncesine götürmek istiyorum sizi; Mayıs 2006’a..

Ligin son 3 haftasına o an itibariyle son 5 yılda 3 şampiyonluk kazanmış Fenerbahçe’nin ardında girmiştik..

Galatasaray camiası olarak belki de son 25 yılın en umutsuz günlerini yaşamakta idi;
rakip farkı açıp başarıları tekelleştirmekte idi..Stad çürümeye yüz tutmuş, çok kıymetli oyuncular yüzkusurbin Eurolar yüzünden elden kaçmış, ada elden gitmiş, yıllardır Ulusal Takımın omurgasını oluşturan ekibimizdeki milli oyuncu sayısı yok olmaya yüz tutmuş, tribün desteği azalmış, takım UEFA’nın mirasını pek iyi kullanamayarak kendisini 2010’lara taşıyacak oyuncu nüvesine ulaşamamış; basketbolda küme düşülmüş ama ligdeki takım sayısı arttırılmış olduğundan ligde tutunulabilmiş bir durumda idik...

2 sene önce 2 hafta içinde oluverenler inanın Türk Futbol/spor tarihinin de seyrini bir kez daha değiştirmiştir.En önemli rakibimizin başarıları tekeline almasına engel olunmuş; ASY’in 2 tribünü başarıyla renove edilmiş ve kullanıma sunulmuş, son 3 sezona 2 şampiyonluk sığdırılmış, stadın inşaasına başlanıp oldukça yol alınmış, futbol takımı bal yapmayan ve yapamayacak olan futbolculardan arındırılarak bizi 2010’lara taşıyacak olan oyuncular transfer edilmiş, milli takımın kilit oyuncuları tekrar bünyemizden çıkmaya başlamış, edinilen sportif başarıları ekonomik başarılara dönüştürme konusunda çok ciddi adımlar atılmış; basketbolda Avrupa 4.’lüğüne ulaşılmıştır..

Son 2.5 yılda yönetimin ortaya koyduklarını değerlendirecek olursak sevapların günahlara çok daha ağır bastığını gözlemleyebiliriz. Oturup konuştuğumuzda bizim yönetimimizin de eleştirilecek tarafı yok mu? Elbetteki var ama yapılan pozitif işlerin sayısı inanın çok ama çok daha fazla..Bunu rakiplerimizin yaptığı ve yapmakta olduğu hatalarla kıyasladığımızda daha objektif bir şekilde değerlendirme şansına sahibiz sevgili okurlar...

Şampiyonluğun en önemli adayı olarak ASY’de 15.000 kişiye oynuyor olmamızın esas sebebi Olimpiyat macerasından buruk ayrılan çoğu taraftarımızın tribüne geri dönüş yapması için Aslantepe’yi bekliyor olmasıdır..Bakın etrafınıza, maça gitmediğine şaşırıyor olduğunuz çoğu Galatasaray’lının aynı düşünce setinde olduğunu kolaylıkla görebilirsiniz..

Galatasaray  olarak 2008’i başarılarla uğurlayarak 2009’a umutla giriyoruz..Kağıt üzerinde 1/32 olan UEFA şansımızın bundan çok ama çok daha fazla olduğunun hepimiz farkındayız..Nefeslerimizi hep beraber tuttuk; çeyrek finali bekliyoruz...Son 8’e kaldığımızda kupa ile ilgili söylemimiz inanın çok ama çok değişecek ve güçlenecek...Bugün yönetimin yapmaya çalıştığı transferleri ve uzatılan sözleşmeleri ele geçemn bu fırsatı sonunda kadar çok iyi bir şekilde kullanma arzusu olarak nitelendirebiliriz....

Bugün webaslan.com’u yeniyoruz sevgili okurlar..Yoğun ve başarılarla dolu bir 2008’in bize kattığı pozitif enerji ile, yeni bir görünümle 2009’a biz de hazırız...Diğer bir deyişle yeni sezon formalarımız hazır....

Her yeni başlangıçta olduğu gibi bu değişimin hem bize hem de siz sevgili Galatasaray’lılara hayırlı uğurlu olmasını diliyorum..Temennim 2008’de olduğu gibi  2009’da da Aslanlar’ın tüm zaferlerini yine “Aslan” gibi bir site olan webaslan.com’dan takip etmenizdir..

Saygı ve sevgilerimle,

Ant İpek