Senelerce önceydi;
Galiba 1992-93 falan… Net hatırlamıyorum.
HBB televizyonunda Fenerbahçeli eski sol açık Aydın Yelken'in sunuculuğunu yaptığı bir spor programından davet aldım.
Elime doğan, spor sayfalarında çok emeğim olan Posta Gazetesi'nde, 'Ali Şen Başkan Fenerbahçe Mampiyon' başlıklı bir yazı yazmıştım.
Ali Şen okumuş fıttırmış. Açmış Aydın Yelken'e söyle Tanburacı'ya benimle programına çıksın demiş. Aydın da bana söyledi seve seve kabul ettim. Ben akıllı adamlarla program yapmayı severim. Ali Şen de akıllı bir adamdır. Memnun oldum.

HBB'ye gittim. Bir de baktım programda 4 Fenerli var bir tek ben Galatasaraylı…
Aydın Yelken, Cevher, Erol Togay, Ali Şen ve ben…
Başladık sohbete. Laf benim Mampiyon yazıma geldi.
Ali Şen;
-Tanburacı sen bir yazı yazmışsın pek anlamadım, dedi…
Yazıyı kısaca özetledim. Siz dedim, her sene her kupayı alıp şampiyon olacağız diyorsunuz  ama geçen sene Kupa'da yolun başında İkinci Lig'den Kocaelispor'a, bu sene de Beşiktaş'a elendiniz. O zaman da şampiyonluk oldu Mampiyonluk, dedim. Hani sandalya mandayla, dolap molap gibi… Biri gerçek öbürü sanal!
Kızar gibi oldu ama Ali Şen bu… Zeki adam…
-Valla üç kere okudum, pek bir şey anlamadım diye yineleyince, bu kez;
-Aman Sayın Başkan bir dahaki sefere büyük harflerle yazarım daha rahat okur anlarsızın dedim…
-Senin gibi herkes yazıyor, dedi…
Beni aşağılayacak ya…
Cevapladım;
-İyi ya siz de herkesi bırakıp beni çağırıyorsunuz karşınıza demek yerim ayrı…
-Yok yok sen Galatasaraylısın beni sevmezsin, dedi.
-Irkçılığa girmeyelim, renklerden bahsetmeyelim Sayın Başkan.  Ben sizin davetinizi renginizden ötürü değil saygın kişiliğinizden ötürü kabul ettim, hem sonra Fenerbahçe'nin kurucuları arasında dedem Tanburacı da var, Fenerbahçe'ye de saygım büyük. Lakin siz çok iddialı laflar ediyorsunuz sonunda dedikleriniz lafta kalıyor, dedim…
Bir an sustu…

Yeri geldi anlatayım
(Ali Şen bir tarihte de;
'Bir gün Yeşilköy'e bir uçak inecek içinden Avrupa Şampiyonu Fenerbahçe inecek demişti…
O uçak bir gün Yeşilköy'e indi içinden UEFA Kupası şampiyonu Galatasaray çıktı!
Aradan birkaç ay geçti Yeşilköy'e bir uçak daha indi içinden yine Avrupa Süper Kupa Şampiyonu Galatasaray çıktı…
Bugüne kadar da içinden Şampiyon Fenerbahçe çıkan bir uçak Yeşilköy'e inmedi.)
Neyse
 Şen'in iddialı laflarını, söyleyip de gerçek olmayan sözlerini hatırlatayım dedim…)

Bıçak istedim Ali Şen'e kolumu uzattım!

Sohbete devam ettik…
Dört Fenerbahçeli, dört koldan programdaki tek Galatasaraylı bana sallıyorlar…
Evvel Allah Ali Şen de olsa lafımı esirgemem, terbiyemi de bozmam. Başkaları gibi de Ali Şen'i görür görmez pısmam!
Ali Şen döndü dolaştı lafı Galatasaray-Xamax Neuchatel maçına getirdi.
-Bak Tanburacı Galatasaray'ı ben kurtardım…
-Nasıl yani, dedim
-Neuchatel maçında siz ceza alıyordunuz sizi ben kurtardım, deyince döndüm Ali Şen'e;
-Sayın Başkan çok teşekkürler ama yeter artık!... Temcit pilavı gibi her seferinde ısıtıp ısıtıp bu konuyu gündeme getirmeyin.  Koskoca Galatasaray camiasına bir iyilik yapmışsınız her seferinde bunu kafamıza vurmayın, yaptınız bir iyilik atın denize!...
Biraz hiddetlendim tabii… Sonra Şen'e doğru bileğimi uzattım, devam ettim;
-Madem öyle tutun lütfen bileğimi… Tutun tutun!...
Ali Şen bir an tereddüt geçirdi, yineledim;
-Koskoca Fenerbahçe Başkanı bir Galatasaraylının bileğinden tutmaz mı? dedim.
Ali Şen yapıştı bileğime.
Döndüm programın sunucusu  Aydın Yelken'e;
-Getirin bir bıçak kesin kolumu!.. Bir Galatasaraylı olarak Ali Şen'e yaptığı iyiliğin diyetini ödemek istiyorum. Bir Galatasaraylı asla iyilik altında kalmaz. Sağ kolum feda olsun Galatasaray'a, dedim…
Ali Şen bir an durakladı. Şaşırdı. Bağışladım, dedi…
-Yok dedim Sayın Başkan bağışlama. Kefaretini ödeyeyim bir daha da bu lafı ağzına alma. Koca bir camiaya onda bir yardım etmişsiniz bunu durup durup kafamıza vurmayın!.. Kesin kolumu bitsin bu iş!
………………….

Başka konulara geçtik sohbet koyuldu, HBB'nin o gece telefonları kitlendi…

Program bitti. Yayından çıktık, ayağa kalktık koridora doğru yürüyoruz… Aydın Yelken yanıma geldi 'Osmancığım kusura bakma dört Fenerbahçelinin arasında tek kaldın bunaldın' der demez Ali Şen atladı lafa ve beni bileğimden tuttu yanına çekti;
-Yok Aydın!... Tanburacı asılmaz basılmaz! O çok hazırcevap bir gazeteci, çok da nazik. Çok da işini biliyor. Gel seninle dost olalım dedi ve bana sarıldı.
Öpüştük, çok sevecen biçimde ayrıldık o gece…
O gün bu gün Ali Şen'in yeri bende bir başkadır.

Fenerbahçe Başkanı'na asla saygıda kusur etmem
Ali Şen, kavga etmeyi de, barışmayı da, gönül almayı da bilen mükemmel bir Fenerbahçe başkanıdır. İnanıyorum ki o da beni sever ve bu dostluğumuz yirmi senedir devam eder.
Her gördüğümüz yerde sarılır öpüşürüz. Fenerbahçe'nin sevgili başkanına asla saygıda kusur etmem.
Ali Şen de yirmi senedir hala Neuchatel maçını Galatasaray'a koz kullanır.
Huylu da huyundan vaz geçmez!
Yine Neuchatel maçını gündeme taşıdı Ali Şen.
Konuşursam Galatasaray da UEFA'dan ceza yer dedi.
Bu anımı da o yüzden yazdım.

HBB'den teklif aldım
Programın ertesi günü HBB'nin Genel Müdürü beni çağırdı. Spor programı müdürlüğü teklif etti. Birkaç gün sonra babam kadar sevdiğim doğal avukatım  Prof. Dr. Duygun Yarsuvat'la beraber gittik. İki konuda anlaşamadık;
Odanın,  halılarının ve mobilyaların renginde…
Onlar sarı lacivert döşensin istediler.
Ben reddettim.
Sarı kırmızı olsun dediler.
Yine reddettim.
Neden dediler?
Her iki güzide takımı da ayaklar altına aldırmam dedim. Halı sarı lacivert olacak ve ben onu ayaklarımın altına alacağım!
Olmaz dedim.
Bir de ben gelirsem Aydın Yelken asla işinden olmamalı dedim…
Para konusu üçüncü sıraya düşmüştü…
Sonraki günlerde verilen sözler saptı…
……………………………………

Şimdi Ali Şen Fenerbahçe için arabulucu

Tatlı dilli Ali Şen dikkatleri başka tarafa çekmeye bayılır. Onun için de Fenerbahçe'nin zorda kaldığı dönemlerde hep Neuchatel maçını gündeme getirir.
Şimdi de Fenerbahçe camiası Ali Şen'den UEFA için yardım istiyor. Şen'in yol haritası kabul edilirse temaslar başlayacakmış.
Çok doğru bir girişim.
Ali Şen dünya diyaloğuyla tanınan saygın bir Fenerbahçelidir. Fenerbahçe'nin kurtarıcısı olabilir. Deneyimi de vardır, dostları da… UEFA ile aranın düzelmesi için Ali Şen'in sıcak ve sevecen yaklaşımı çok şey ifade edebilir. Şen Başkan nerde babalanacak, nerede susup mülayim davranacak iyi bilir. Zeki bir başkandır. Medya hala onun başkanlık dönemini arar. Haşindir ama öpmesini de bilir. Umarım girişimleriyle Fenerbahçe güzel günlere kavuşur.

Yalnız, Ali Şen Başkan'dan bir istirhamım var;
Madem Fenerbahçe için UEFA ile diyalog kurma işine soyundu, UEFA'da bu zor durum aşıldıktan sonra Şen Başkan bir heyet daha kursun bu defa Galatasaray'la diyaloğa girsin. Ali Şen, Neuchatel olayında nasıl ezeli rakibine yardım ettiyse bu kez de UEFA'dan  Kupa'yla, Süper Kupa nasıl alınır onu da Galatasaray'a sorsun! Galatasaray da Şen'e yardımcı olsun.
Umarım Fenerbahçe'nin yolu Avrupa'da açılır.
Sarı-lacivert camia bunu hak ediyor.
Bakın yine ligde lider.

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın