Ak koyun, kara koyun!
Yazarımız Osman Tanburacı G.Saray'ın Şampiyonlar Ligi'nde oynayacağı Cluj maçıyla ilgili bir yazı kaleme aldı.  
Ak koyun, kara koyun!

Ünal Aysal başkan seçildiği günden beri hep Terim’in arkasına saklanarak futboldan gelecek başarıyla koltuğunda oturdu. Takım geçen sene şampiyon olunca da Aysal rahatladı. Oysa Galatasaray’ın şampiyonluğu iyi futbol oynuyor olmasından çok rakiplerin güçsüzlüğündendi.

Bu görmezden gelindi. Transfer ayında Terim’in eli böğründe bırakıldı.

Gerekli transferler yapılmayınca da Galatasaray Şampiyonlar Ligi’nde erken havlu attı.

Süper Ligde en kötü ilk sekiz haftayı  yaşadı!

Bugüne kadar da Galatasaray’da işler hep lafla yürütüldü.

 

Cluj maçı Galatasaray’ın dönüm maçıdır

Galatasaray kazanırsa derin bir oooh çeker!

Kaybederse iplik pazara çıkar!

Aysal’ı Terim’in de kurtaramadığı ortaya çıkar.

Batıya açılan Galatasaray’da yeni pencereler açılır.

 

Dikkat!

Yargıtay, Adnan Polat’ın da ibrasızlık kararını bozdu.

Bu çok önemli.

İbrasızlığı sekiz sütuna manşet olarak veren medya Yargıtay’ın bu kararını sinek pisliği kadar verdi.

Aysal da hile ile yollanan Polat’ın koltuğuna oturduğu için kulüp sitesinden bir özür bile yayınlamadı.

 

Aysal için Galatasaray’ın Cluj galibiyeti o kadar önemli ki…

Galatasaray Cluj’u yendi yendi yenemedi Aysal terse yatar!

 

Hisselerden de itibar kaybedildi

Galatasaray hisse satışlarında belki durumu kitabına uydurdu ama küçük yatırımcıyı zor durumda bırakarak etik davranmadı. Galatasaray’a güvenenleri yanılttı. İtibar kaybedildi.

Aysal örnek olarak da Amerika’da uygulanan ileriye dönük yatırımları gösterdi. Ölü parası olanın ileride kar oranı yüksek kağıtlara yöneldiğini söylemeye çalıştı. Ancak Türkiye’de ölü parası olan var mı ki fazla parasını ileriye dönük Galatasaray’a yatırsın.

 

Cluj maçından sonra bunlar çok konuşulacak.

Aysal yönetiminin parçalanmak üzere olduğu da…

Futbol takımının başarısızlığı da…

 

Aysal ve Terim bir buçuk senedir Galatasaray’ın başında…

Futbol takımının hali de ortada.

Şişirme başarının ötesinde bir şey yok.

Olması da pek mümkün değil!

Bu takım iyi değil. Terim’in medya üzerinde tedhiş yaratma formülü halen iş görüyor.

 

Baroş’u çok arayacaklar

Galatasaray şöyle bir geriye baksın. Necati gelene kadarki Elmander-Baroş ikilisini bir hatırlasın! Atılan golleri bir anımsasın.

 

Baroş şimdi çuvalla para alarak A2 takımıyla çalışıyor.

Beşiktaş’taki Quaresma’yı Allah’ın günü en az yarım sayfa gündeme getiren medya Terim korkusundan Baroş’u çöpe attı!

 

Terim kendi almadığı oyuncuyu yok sayar.

Oynatmaz!

Atar!

Bu gidişle Baroş’u da çok arar!

Yaşlı diyene şaşarım.

Cris ne?

Ujfalusi ne?

 

Galatasaraylı; genç Stancu’nun Romen Milli Takımı’nda nasıl oynadığını, Orduspor’daki başarısını da bir gözlemlesin.

Cluj’dan alınan Mersin’deki Arjantinli Culio’yu da hatırlasın. Galatasaray’ın orta sahasını da…

Gençlerbirliği’nde bu hafta Galatasaray’ın kanadını dağıtan Serkan Kurtuluş’u da…

 

Galatasaray iyi takım değil.

Bunları söyleyen de yok!

Kimse de bunları yazan kadar Galatasaraylı  değil!

Amacım uyutulan Galatasaray’ı, Galatasaraylıyı  uyandırmak.

 

8. hafta mucize yaşandı!

Geçen hafta Galatasaray maçını cuma günü  oynadı. Gençlerbirliği ile 3-3 berabere kaldı!

Haftanın bütün maçları Galatasaray’dan sonra oynandı.

Tam yedi takım Galatasaray’ı geçer, ligde lider olurdu.

Orduspor, Kasımpaşa, Fenerbahçe, Trabzonspor, Gençlerbirliği, Antalyaspor, Sıvasspor…

Hiçbiri buna muvaffak olamadı.

Gençlerbirliği ayağına gelen fırsatı kaçırdı.

Sadece Antalyaspor 15 puanı yakalayarak liderlik koltuğunu paylaştı.

Süper Ligde hal budur!

 

Galatasaray kör topal gitmesine rağmen kimse onu geçemiyor.

Hayret bir şey!

Bu bir mucizedir.

Yedi takım yedisi de fıs!

İçlerinde Fenerbahçe de var.

Trabzonspor da…

 

 

Savunma yaprak gibi…

Sonunda Terim de taştı. Savunmasına kabahat buldu.

Böyle de goller yenmez ki…

Terim haklı.

Galatasaray savunması çok hata yapıyor.

Yapıyor ama Terim de 1.5 senedir bu takımın başında, çaresini bulsa ya!...

Futbolcuları eleştirmek kolay.

Terim İmparatorsa Galatasaray’daki bu sorunu çözecek!

Şikayet etmeyecek.

 

Gol yemenin sebepleri forvetten başlıyor.

Amrabat, Umut, Buraklı forvet ol-maz!

Terim hala ısrar ediyor.

Bu forvet ayağında top tutamaz.

Orta sahada Melo ile olmaz.

Melo tam bir pervane!...

Hep aynı yerde dönüp duruyor.

 

Galatasaray takımında maça ağırlığını koyacak oyuncu yok.

Terim de buna çanak tutuyor.

Galatasaray’ın daha ilk 11’i belli değil.

Terim durmadan macera arıyor. Nasıl böyle bir takımda sahaya ağırlık koyacak oyuncu olur.

Kimsenin yeri belli değil ki…

Gözden çıkartılan Riera bile sol bek oynatıldı!

 

Tamam yönetim de hatalı iyi transferler yapılamadı ama Terim de mevcutlardan iyi bir takım yaratamadı.

Bu kararsızlık Terim’e yakışmadı!

 

Muslera çok gol yiyormuş

Yer tabii…

İyi kaleci iyi savunma arkasında olur.

Savunma da forvetten başlar.

 

Galatasaray’da onca bolluğa rağmen forvet de yok savunma da!

Gençlerbirliği’ne 86’da sağ direk dibinden sol bek Hakan Balta golü atıyorsa düşünün curcunayı!

Terim’in maçlarda hakeme dalmaktan başka yaptığı  bir şey yok ki!

 

Cluj maçı dönüm noktasıdır.

Şampiyonlar Ligi’nden vaz geçtim, Süper Lig için bir yeniden doğuş olabilir.

Devre arasına kadar…

Devrede de transfer şart.

Yoksa!

 

Şimdiye kadar ne dediysem çıktı.

Bunu da yazın bir kenara…

Galatasaray Ocak’ta transfer yapmazsa Burak’la, Amrabat’la, Melo’yla bu takım yürümez!

Elmander ve Eboue de olmasa yandı Galatasaray.

 

Aksini iddia eden varsa

Hodri meydan!



Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
En çok okunan haberler