“İnatçı ruh” geri döndü

Finalde Fener'i 2-1'le dize getirip lig şampiyonu olduğumuz 1986 yılından 2 yıl sonra bugün adını hatırlayamadığım bir spor yazarımız, Rapid Wien deplasmanında Büyük Savaş'ın füzesi ile 1-2'lik mağlubiyetle döndüğümüzde “Galiptir Bu Yolda Mağlup” diye efsanevi bir başlık atmıştı yazısına..

Aynı başlığı atmayı düşünüyordum hafta başında yazmayı planladığım yazıma. Ama Abdi İpekçi'deki ilk maçı bekleyip, galibiyetten sonra yazmaya karar verdim…

Yenilmez armada; finalin ilk iki maçını kaybetse de “galiptir bu yolda mağlup” söyleminin hakkını veriyordu. Aynı ruh, dün akşam küllerinden bir kez daha doğdu ve İpekçi'yi Fener'e dar etti.

Geçtiğimiz seneki Dünya Basketbol Şampiyonası için yenilenip, daha kompakt hale gelmiş Abdi İpekçi'yi dolduran 10 binler “başarıya” ne kadar özlem duyduklarını gösterdiler tüm ülkeye. En son 2008 ve 2006'da Sami Yen'i aynı inançla dolduran “inatçı ruh”un geri geldiğini görmek beni ne kadar mutlu etti bilemezsiniz sevgili okurlar. Hemen hemen her yaştan Cimbomlu, “dürüst söylemlerin” ardından gelebilecek “başarılara” tanıklık etmek, destek olmak için sahadaki 12 Aslan'la beraber harika bir mücadele verdiler...

Baskette bu sene bu noktaya gelmemizdeki en önemli katkı Şube Sorumlumuz Hakan Üstünberk ve koçumuz Oktay Mahmudi'ye ait..

Üzerine ölü toprağı serpilmiş basket şubemizde alt yapıya verilen önemi artırarak Sertaç / Göksenin / Melih gibi ümit milli oyuncuları final serisinde sahaya sürme cesareti gösteren Oktay Hoca, takımdaki her oyuncudan verim almak konusunda çok başarılı.

“İyi hücum maç, iyi savunma şampiyonluk kazandırır” mottosunu başarıyla uygulayan Cim Bom, taraftarı ile bütünleşerek -ince kıyım- yapan hakemleri de hiç dert etmeden seride durumu 1-2'e getirdi. Şimdi önümüzde en kritik maç olan 4. maç var. Eğer aynı performans ile durumu 2-2'ye getirebilirsek, bu sefer baskı karşı tarafa geçecek ve Sinan Erdem'de kuvvetle muhtemel “ölüm kalım” maçına çıkacağız önümüzdeki hafta..

Serinin ilk maçında rakip forvet Kaya'nın yaptığı içi boş yorumların terse tepeceği bir ortamda Tutku - Haluk gibi tecrübeli oyuncularımıza Caner gibi “basketin bayrak adamı” olmaya aday oyuncularımızın da eklenmesi ile gireceğimiz bu psikolojik savaştan her şekilde “kazanımlarla” çıkacağımıza inancım sonsuz..

Ne mutlu Cim Bom'un yavaşça küllerinden doğup elde ettiği başarılara bizim kadar sevinenlere..

Saygı ve sevgilerimle…

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın