Yanlış taktik

Sözlerime Webaslan ailesi olarak Mübarek Kurban Bayramı’nızı en içten dileklerimle kutlayarak ve Teknik Direktörümüz Rijkaard’a geçmiş olsun diyerek başlıyorum.. .

Rakiplerinin maç yapmadıkları 6 günlük periyotta art arda 2 lig maçından toplam 3 puan üretemeyerek lider olamadığımız bu dönemi ligin sonlarına doğru mumla arayacağız sevgili okurlar..  Ne yazık ki Bursaspor karşısında aynı Manisaspor karşısında olduğu gibi hem kenar yönetimimiz hem de 2-3 oyuncumuz hariç sınıfta kaldık.

Bursaspor orta sahayı kanatlardan dikine gidene giden oyuncular ve göbekte de ısıran iki oyuncu ile toplamda 4 kişiden oluşturmuştu.. Forvette görev yapan Turgay ve Sercan da her iki tarafa bolca deplase olarak bizi oldukça rahatsız edince Bursa defansif görevlerini de yerine getiren ve topun olduğu noktada bir anda çoğalan ve ters toplarla rakibi eksik bırakan bir oyunla bizi resmen teslim aldı.. Rijkaard ve Neeskens’in dizilişinde ise ortada yer alan üçlümüz Mustafa - Mehmet ve Barış oyunun hücum yönünü hemen hemen hiç oynayamayınca kolektiflikten bir kez daha uzaklaştık.. . Takımımız adına gol olabilecek tek pozisyon ya Kewell imzalı akıl dolu bir gol veyahutta Keita’nın uzaktan bir şutu olabilirdi ama olmadı.. Rakip Bursaspor ise sahaya akıllıca dizilişinin ve istekli oyununun karşılığını bolca bindirdikleri sol kanadımızdan aldı..

Öncelikle ilerideki üçlüden başlayalım analizimize.. Size yemin ediyorum maçı çok etkin bir oyunla 3-0 kazansak bile şu cümleyi kurardım: Sadece Baros’un eksik olduğu bir kadroda bana hiçbir kuvvet Arda’yı santrfor oynattıramaz sevgili okurlar.. Kenarda takımın en çok gol atan oyuncusu Nonda varken takıma önce Nonda’yı yazacaksın bu maçta.. Biraz daha açalım bu konuyu; ben dün Neeskens olsam kaleye Leo Franco, sağ beke Sabri, sol stopere Servet, santrafora Nonda’nın ismini yazıp geriye kalan 7 oyuncuyu bu şablona göre belirlerdim.. İlk defa Bucaspor karşısında Kewell ilk 11’de santrfor oynaması ile “Baros’un yokluğunda Nonda’yı maçın önemine ve gidişine göre daha etkin kullanmak” için bunu kabul etmiştik, hatta destekçisi de olmuştuk.. Ama kimse bana dünkü ileri üçlü dizilişini savunmasın.. Bir kere Arda’yı orada başlatınca Arda’nın en etkin özelliği olan top taşıma/adam eksiltme/çalım atıp rakibi oyundan düşürmen özelliğini otomatikman yok ediveriyorsunuz.. Eğer Nonda çok ama çok formsuz ise (ki değil yoksa sonradan oyuna alınmaz) veyahutta illa 3 ön libero ve Arda - Kewell - Keita ile oynamak istiyorsunuz; yapmanız gereken Ulusal Takımda Fatih Hoca’nın kimi zaman denemiş olduğu gibi Nihat - Tuncay benzeri forveti Keita - Kewell olarak dizmek olabilirdi.. Arda’yı da defansın önündeki üçlünün sol önünde görevlendirip dörtlü orta sahaya daha yakın bir dizilişle mücadele edebilirdi takımımız.. Bu sayede Bursaspor’un ısıran ve tempolu dörtlü ortasahasına karşı daha eşit şartlarda mücadele edebilirdik.. (Barış Mustafa ve Mehmet’e göre daha sağda yer alırdı).. Teknik ekibimiz ne yazık ki bunu akıl edemedi Bursaspor karşısında..

Yukarıda belirttiğimiz konunun dışında Mehmet’in defanstan top çıkarabilmesi, Sabri ve Hakan’ın daha çok bindirme yapabilmesi için Servet ve Gökhan’ın çok değil sadece 5-10 metre önünde oynayarak orta saha mücadelesine katılamaması da takımımız adına bir eksikti.. Mustafa eski takımı Bursaspor’a karşı oynamasına rağmen ne yazık ki yine tutuk bir oyun sergiledi.. Geçen haftaki yazımızda dile getirdiğim gibi eğer Linderoth o hafta yine takımını eksik bırakıyorsa Ayhan sahada olmalı.. Mustafa bilhassa deplasmandaki maçlarda ileri çıkmıyor, gömüldükçe gömülüyor ve orta sahada takımı düşürüyor (Fenerbahçe maçında da bu sorun olmuştu). Tam tersi bir düşünce de ASY’deki maçlarda Mustafa defansif tek çıpa olarak bile kullanılabilir, hatta sağında Elano denenerek 4-2-3-1 şeklinde dizilerek çok yese de yediğinden çok daha fazla atacak takımla rakipler abluka altına alınabilir..

Son söz, golde hatası olduğuna inandığım Hakan’a ve Leo Franco’ya.. Hakan’ın son zamanlardaki önlenemez düşüşüne bir çare bulmanın zamanı geldi de geçiyor.. Leo Franco ise Volkan’ın ilk şutunu kurtarmasına rağmen ikinci şut her ne kadar direğin içinden filelerle buluşsa da donup kalarak ve hiç hareket etmeyerek “Orkun”vari bir gol yedi ve 4 aydır ilk kez kendisi hakkında bir şüphe uyandırdı bende sevgili okurlar..

İBB karşısında klasikleşmiş 2 dizilişimizden biri ile sahaya çıkıp son zamanlarda hasretini çektiğimiz güzel futbolla 3 puanı kazanmak ümidiyle.. (Bu karşılaşma da sol bekte A.Erdem’e şans verip Sabri ile beraber iki hücumcu bek olarak yapacakları katkıyı görmek güzel olabilir; gerekirse Hakan Gökhan’ın yerine stopere çekilebilir).


Saygı ve sevgilerimle... 

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın