Ümit 9 numarayı neden Hakan'a verdi?

 

Ümit 9 numarayı neden Hakan'a verdi?
Hagi’nin sezon başı başladığı yer ile, ilk yarı itibariyle bulunduğu nokta çok kişiyi yanılttı. Galatasaray’da staj yapıyor diye düşünülen genç teknik adamın elindeki kısıtlı kadroya rağmen derbi performansı ve elde ettiği puan açıkcası büyük başarı. 

‘Ümit’siz Hagi!
Ancak Hagi’nin futbolcu günlerini de yakından tanıyanlardanız. Ne kadar kaprisli ve problemli olduğunu iyi biliriz. Hatta Fatih Terim’in antrenman saatlerini Hagi’nin izinden dönüş saatlerine göre ayarladığına çok tanık olduk. Antrenman sevmediği için Terim onu üzmeden ve sıkmadan çalıştırıyor, hep dümen suyuna gidiyordu.

Fatih Hoca bunu niçin yapıyordu?

O zamanki Galatasaray kadrosunda Hagi gibi bir kaç oyuncu daha olmasına rağmen tecrübeli teknik adam Hagi’ye farklı olduğunu hissettiriyor ve onun sorumluluk almasını sağlıyordu.

Şimdi Hagi kendisine çok yakın karakter yapısına sahip oyunculara karşı tavırlı. Bunun adına da “disiplin” diyor. Son basın toplantısında da Ümit Karan’ı hedef tahtasına koyarak, “İyi futbolcu olmaktan fazla özellikleri de bulunmalı” diyor.

Ümit’in özel yaşantısında fazla dikkatli olmadığını sağır sultan bile duydu. Ancak kendimi onun yerine koyarak olaylara bakmaya çalıştığımda farklı duygular da yaşıyorum. Siz en iyi olduğunuz dönemde yedeksiniz. Sahaya girip, gol attığınızda bile formanızı alamıyorsunuz. Ağzınızla kuş tutuyorsunuz, hocanıza kendinizi beğendiremiyorsunuz. Sizi kazanmak adına kimse bir şey yapmıyor. Yalnız kalmışsınız. O zaman niye sıkıntıya gireceksiniz. Sezon başında Ümit 9 numaralı formasını neden Hakan Şükür’e verdi? Sırf bu sene huzur içinde futbol oynamak adına yaptı bunu. Ama olayı anlayan kim? ‘Umut’un bittiği yerde ‘Ümit’ de kalmadı.

Hagi Fatih Terim’li günlerini hatırlayıp, Ümit Karan’a farklı davranmayı bilmeli. İyi hoca olmak, futbolcuyu şikayet etmek değildir. Çünkü burada çözüm mercii zaten Hagi. Şikayet eden de kendisiyse, Ümit’in sahalara dönüşünü kim sağlayacak?

Galatasaray kısıtlı kadrosuyla iyi şeyler yaptı. Hagi’nin şansı da yaver gitti. Necati-Hakan Şükür ikilisi birbirinden ayrılmadı. Ne sakatlık, ne de ceza oldu. Aynı şans Tomas-Song ikilisinde de yaşandı. Hagi elindeki kısıtlı alternatifleri formda tutmak yerine, yok etmek istiyor.

Stajın bir bölümü de bu galiba; “İyi futbolcu nasıl kaybedilir!”

Eski Dertler
Denizli maçı hiç kimsenin beklemediği şekilde berabere bitti. Tamam kötü oynadılar. Ama bunun arkasında sadece takım değil yönetim de var. Neden diyeceksiniz? Fenerbahçe maçının primi 15’er bin dolar hala ortada yok. Maçtan sonra ödenme sözü var. Herkes yöneticinin gözüne bakıyor. Kimse ödemeye yanaşmıyor. Sonra Denizli’ye gidiyorlar. Maçtan önce yine para yok. Üstelik bir de ödenmeyen bazı birikmiş alacaklar var. Onlar da bir kenarda. Hagi yönetime kızıyor. “Ben futbolcu filan istemem. Önce bu çocukların paralarını ödeyin” diyor. Paralar yine ödenmiyor. Bu havada Denizli maçını kazanmak tabii ki zor. Zaten kazanamadılar. Hadi Türkler’e anlatırsınız. Ama Tomas ve Song’a bunu nasıl anlatırsınız? Zaten ikisinde de bu maçta belirgin bir durgunluk vardı. Demek ki iş sadece futbolcuda değil. Yönetici de kazanma adına bir şeyler yapmalı. Şu ana kadar herşey iyiye gidiyordu. Ama kasaya gelen para olmayınca sıkıntı başladı. Pembe tablo çizmek bir yere kadar. Sonra ortalık birden kararıveriyor. Hele önlemini almazsan, şapkanı önüne koyup düşünmezsen, eski dertler yine böyle hortlar. 

Halil Özer / Fanatik



Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
En çok okunan haberler