Terim nereye koşuyor?

Yiğiter Uluğ (Vatan)
Terim’in durumu gerçekten çok zor. Futbol adına ortaya hiçbir şey koyamayan bir takımı, sırf taraftara geleceğe dönük umut vermek için savunması gerekiyor. Bu yüzden milyonların izlediği maçları, sanki biz hiç görmemişiz gibi bambaşka izlenimlerle, son derece diplomatik yorumlarla anlatmaya çalışıyor. Hatırlayın, Torino’daki Juventus yenilgisinden sonra da o gün sahada gezinen Pinto’nun görevini mükemmelen yaptığını söylemişti. Sonraki günlerde Pinto hiç kadro şansı bulamadı ve sonunda ayrıldı. İstanbul’daki Olympiakos maçının ardından da, rakibin ikinci yarıdaki baskısını soranlara ‘Biz de ilk yarıdaki fırsatları değerlendirebilsek 3-0 olurdu’ gibisinden bir cevap vermişti. Bunlar Sarı-Kırmızılı camiaya moral aşılamak adına gerekli cümleler olabilir ama giderek inandırıcılığını yitiriyor.
Esat Yılmaer (Hürriyet)
Teknik direktörlerin görevleri takımlarını en zor anlarda bile derleyip toparlamaktır. Tabii ki teknik direktör yapılan hatalarda öncelikle kendisini sorumlu tutacak, oyuncularını koruyacaktır. Terim’in iyimser bir tablo çizmesi, Galatasaray’ın geleceği açısından çok önemli. Galatasaray bugüne kadar beklenen futbolunu sergileyemedi. Bunda yönetim ve teknik ekibin yanlışları var. Yanlış transferler, her maça farklı bir kadroyla çıkılması gibi... Ama bir teknik adam oyuncularına güvenecek ve inanacaktır. Onlar hata yapmasına rağmen, oyuncularını koruyacaktır, ancak şu bir gerçek... Terim yapılan hataları görüyor ve gerekli dersleri çıkarıyordur. Terim’in geleceği kurtarmak adına böyle ifadeler kullandığını düşünüyorum.
Erman Toroğlu (Hürriyet)
Fatih Terim takriben bir buçuk yıldır bu takımın başında. Herşeyden tam yetkili. Hiçbir şekilde bahane üretme şansı yok. Bütün futbolcuları o aldı, o sattı. Bu takımı da o çıkarıyor, o oynatıyor. Bir buçuk yıldır Galatasaray takımı, iyi futboldan vazgeçtik, mücadele bile etmiyor. Eğer bir buçuk yılda bir teknik direktör hala oynanan futbolu ferdi hatalara bağlıyorsa, o işte yanlış vardır. Bu bir maç olur ama bir değil, iki değil. Sebat’ta, Samsun’da, Atina’da aynı. Fatih Terim’in sahadaki hataların arkasına sığınmaması lazım. Kendi aldığı takım, lig şampiyonu olmuş, Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final oynamıştı.
Altan Tanrıkulu (Sabah)
Terim Türkiye’nin küçültülmüş hali gibi. Herşeyden önce onun yerinde olan birinin duygularını iyi anlamak lazım. İnanılmaz bir hırsı ve başarı isteği var. Sürekli karşılaştırıldığı Lucescu’nun onda biri kadar maddi olanağı var. Kadro olarak da aceleci davranmak yüzünden yetersiz durumda. Ve kaybedilen her maç sonrası kariyerini yok etmeye hazırlanan insanlar olduğunun bilincinde. Terim’in yerinde ben olsaydım, "Suç bende, kötü oynadık, takımı iyi hazırlayamıyorum" demezdim. Çünkü insanların istediğinin bu olduğunu zaten biliyor. Kendisine zaman ve sabır gösterilmesini bekliyor. Bu ülkenin futbol lideri olarak bu beklentilerini haklı buluyorum.
Abdülkadir Yücelman (Cumhuriyet)
Her teknik direktör maçtan sonra iki farklı şey söyler. Birisi, "Golü ben mi atacağım" der, ya da motivasyon açısından, "Gayet iyi oynadık. Çocuklar görevlerini yaptı, suç bende" tarzından şeyler söyler. Genelde ifade edilen budur. Ancak herkesin karşılaşmada gördüğü bir şeyi, motivasyon olması açısından bu şekilde aktarmak yanlış. Bu motivasyon değil, ters tepen bir şey de olabilir. Fatih Terim’in tavrını doğru bulmuyorum. Ancak herkesin farklı bir yoğurt yiyişi vardır. Terim de böyle bir tarz seçmiş kendisine.
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın

Xabi Alonso'dan Arda Güler'e tam not

Borussia Dortmund, Trossard'ı istiyor

Chelsea'den Sterling kararı: 23 milyon Euro!

Altay Bayındır'dan transferde ters köşe!

Roma'ya Brezilya'dan sağ bek!

Rodrygo'dan Tottenham'a ret!

La Liga'da teknik direktörlere "VAR incelemesi talep etme" hakkı

Marsilya'da mutlu son: Igor Paixao

Tagliafico, Lyon'da kalıyor!

Feyenoord'lu Paixo için transfer yarışı!
