Terim: "Bazen duygularım ağır basıyor"

 

Terim: "Bazen duygularım ağır basıyor"
Terim, Galatasaray Kulübü’nün yeni başkanı Özhan Canaydın’ın seçim öncesinde kendi ismini hiçbir şekilde telaffuz etmediğini böyle bir dönem içindeyken de, ne Canaydın’ın ne de kendisinin bu konuyla ilgili bir görüşme yapmalarının aykırı olduğunu söyledi. Fatih Terim 40 yıldır aralıksız çalıştığını ve önümüzdeki dönemle ilgili kararını iyi düşünüp vermek istediğini belirterek “Günümüz şartları doğrultusunda görülüyor ki bu kararı bir an önce vermemiz gerekecek” şeklinde konuştu. Galatasaray’da birçok görevde bulunduğunu belirten Terim, “taş yerinde ağırdır” diyerek yeniden takımın başına geçebileceği mesajı verdi. Fatih Terim, “Diğer kulüplerden gelecek teklifleri de değerlendirir misiniz? sorusunu ise “Ben işimde profesyonelim ama bazı kararlarıma duygularımı karıştırdığım için, kararlarımda o kadar profesyonel olamıyorum” diye yanıtladı.

“Futbol sadece parayla oynanan bir oyun değil. Futbolun bir de amatör tarafı var. Futbolun bir de ilim tarafı var, bilim tarafı var” diyen Terim, futbolun müsbet bir ilim olduğunu söyledi. Fatih Terim, UEFA Şampiyonluğu için “O günkü şartlar içinde takım oyununu sahanın içinde ve dışında iyi oynadığımıza inanıyorum. Yani sadece sistem olarak sahanın içinde değil, sahanın dışında da bir ekip olarak... Bu ekip kimdir, oyuncularımız, çalışanlarımız, teknik heyer, yöneticiler, emeği geçenler, seyirciler, hatta Türk basını, son anlarda artık hep beraber olmuş, tek yürek olmuştu. Biz Türkiye’de başarılı olmanın sıradanlık olduğuna inandık. Yani Türkiye’de başarılı olmanın çok da önemli bir şey değil, tabii muhakkak şampiyon olmak önemli bir şey, ama eğer bir ivme kat etmek istiyorsak Avrupa’da başarılı olmamız gerektiğine inandık” diye konuştu.

Terim “Benim Milli Takım’dan süregelen bir lafım vardır. 1923’te kurulmuş, ben 93’de A Milli Takımlar’ın başına geldiğim zaman, 70 yıl sabretmiş insanlara ben nasıl sabredin diyeyim, dedim. Aynı şeyi Galatasaray için de geçerliydi” diye konuştu.

Terim “Hep beraber inandık, ben onlara “Tarih okuyorsunuz, tarihteki insanları hayranlıkla dinliyorsunuz. Lütfen şimdi okumaktan ve o insanlara hayranlıkla bakmaktan vazgeçin, kendiniz tarih olun” dedim. Onlar da bunu en iyi şekilde yaptılar. Tabii burada böyle sadece bu sözlerle değil, bunun antrenman bilimiyle, sistemiyle, inanılmaz bir grup çalışmasıyla, her türlü ince detayı hesaplayarak mükemmel bir organizasyonla ve de mağlubiyet kaygısı taşımadan, başarısızlık kaygısı taşımadan buralara gelindi. Müthiş özverilerle gelindi buralara. O günkü oyuncularımız her türlü fedakarlığı yapmıştır. Hani iki defa, üç defa alınlarından öpsek azdır” dedi.

“Bu tip grup çalışmalarında, kollektif sporlarda devamlılığın esas olması lazım. Galatasaray bunu becerdi. Kaybetmek hiçbir zaman aklımıza gelmedi. Aldığımız neticeler bugün UEFA tarihinde de önemli yer tutacaktır. Dolayısıyla demek ki sadece parayla da her şey olmuyor. Ama zaman zaman da parasız olmaz, bu da bir gerçek. Ekonomik özgürlüğünüz önemli. Çok paranız olması önemli değil ama ekonomik özgürlüğünüz çok önemli.”

“Yapılacak en akılcı iş, işi profesyonellere teslim etmektir. Hangi mevkiyi koyarsanız koyun, ama işi profesyonele teslim etmek zorundasınız. Futbol ayrı bir dünya, ayrı bir iş. O yüzden bunu hobi gibi göremezsiniz. Bunu hobi gibi görmeye başladığınız zaman, ekonomide eksiye devam edersiniz, başarı da günbe gün eksilir. Bu çok ciddi bir iştir. Bugün milyar dolarların, hatta çok milyar dolarların konuşulduğu bir endüstriden bahsediyoruz dünyada. O zaman nasıl bir şirkette böyle büyük rakamlar çok önemsenecek bir durum arzediyorsa, futbolu da siz profesyonellere ve kaliteli insanlara teslim etmek zorundasınız.”

“Türkiye’de başka yanlış şeyler var. Ben Milan Başkanı’nın herhangi bir maça ille gelmesi gerektiğini hiç görmedim. Bizde 15 yönetici gitmezse, nerdeyse şikayet ediliyor. Burada duygularınızı katmanıza gerek yok. Birbirinizi çok sevmek zorunda değilsiniz. İşin iyi yapıyorsa tebrik edersiniz, geçersiniz. Kimse kimseden gece gündüz beraber olmak zorunda değil. Ama ne olursa olsun işi profesyoneline teslim etmek zorundasınız.”

“Sayın Özhan Canaydın hiçbir zaman Fatih Terim ismini kullanmadı. Galatasaray’ın gönüllerindeki istedikleri teknik heyeti getireceğim dedi; onu bir açıklığa kavuşturalım. İkincisi, ne Özhan Canaydın, ne Fatih Terim, ne yönetim, ne herhangi bir Galatasaraylı, şu atmosferde herhangi bir transfer konuşmaz, herhangi bir görüşme yapmaz. Ligin son dörtyüzüne girildiği bu günlerde, bunu konuşmak gerek Canaydın’ın, gerek kendi şahsımın etik anlayışına çok aykırıdır.”

“Eşimle beraber açıkçası, ailemle beraber Milan’dan ayrıldıktan sonra düşündüğümüz şu oldu; kendi bilgimi birikimlerimi kendi ülkemde devam ederek ülkeme mi vermeliyim, yoksa ülkemi yine en başarılı şekilde dışarda temsil mi etmeliyim. Açıkçası vereceğim karar bu. Bu kararı da vermekteydim. Çünkü o zaman şöyle düşünmüştüm, hayatımda ilk defa hiç olmazsa çok uzun vadede rahat rahat bir karar verebilirim. Ama gerek Avrupa’dan çeşitli ülkelerden menajerim vasıtasıyla gelen ilişkiler, gerek ülkemizdeki durum biraz prese gireceğimizi gözüküyor. Yani bu kararı erkene biran evvel almamız gerektiği gibi bir ortam var ama zamanı vardır. O zaman içerisinde ben bu kararı veceğim.”

“Ben iyi bir profesyonel değilim. Yani işimde iyi bir profesyonelim ama duygularımı karıştırdığım için bazı şeylere iyi bir profesyonel değilim. Şimdi ben Galatasaray takım kaptanlığı yapmışım, Galatasaray’da 11 yıl oynamışım, Galatasaray’da 4 yıl hocalık yapmışım ve Galatasaray’ın kongre üyesiyim. Camialarına mal olmuş insanların yerlerinde ağır olduğunu düşünüyorum. Nasıl Fenerbahçeli bazı arkadaşlarım Fenerbahçe’nin sembolü olmuşsa, buna saygı duyuluyorsa ben de Galatasaray’ın bir sembolü olarak görüyorum kendimi.”

“Benim Dünya Kupası’ndaki favorim önce Türkiye. Ben bu ekibin her şeyi yapacağına inanıyorum. Bunu da çok da samimi söylüyorum. Ekibimiz tümüyle iyi. Artı o gruptan çıktığımız zaman ne olacağı belli değil ki, çıkabiliriz diye düşünüyorum. Bu arada ben Arjantin’den ümitliyim. Sanki Güney Amerika takımları biraz daha bir yerlere gelebilirler diye düşünüyorum.”

“Avrupa’dan yalnız İtalya biliyorsunuz her zaman bir finali, bir yarı finali oynar, iyi bir turnuva takımıdır. O yüzden Trapattoni’yi de iyi tanıdığım için sempatim de var, onu da favoriler arasına alabiliriz. Fransa son yılların sıkı takımı... Tabii gruplardan sonra işler eleme maçlarına dönüştü mü, o 90 dakikaların ne getireceği belli olmuyor. Ayrıca tabii yine bu turnuvadan başlamak üzere bir şey söyleyeyim, çok önemli sürprizlere de gruplarda hazır olun. Yani bugün futbolu fazla ileri gitmemiş dediğimiz ülkelerin de çok şeyler yapabileceğini göreceğiz diye düşünüyorum.”



Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
En çok okunan haberler