Süvarioğlu'dan ilginç açıklamalar...

"Camianın zaman zaman bizden bazı ricaları oluyor. Ama biz bunları emir olarak kabul ediyoruz. Galatasaraylı olmak demek, Galatasaray markasının, külübün, camianın uzanabildiği noktadaki her yere destek verebilmek anlamına gelir. Ancak kuruluşların sınırlı maddi imkanları ve güçleri vardır. Biz de 3. yılımıza girdik. Kaldı ki, kurumların ömürleri kısadır. Ancak biz bir yıldan beri yeri, fiziki imkanı ve üyeleriyle ve yönetimiyle tanınan bir dernek haline geldik. Artık ayaklarımız üzerinde durabiliyoruz"

"Öncelikle geçen yıl basketbol ve voleybol şubesine destek verdik. Bu iki takımımızın bütün seyahat giderlerini karşıladık. Reklam ve sponsorluk anlaşmalarına destek verdik. Basketbol takımımız bildiğiniz gibi güzel bir sezon geçirdi ve ligi 3. bitirdi. Bu sene ise basketbola destek vermeyeceğiz. Ancak bazı üyelerimiz şahsi olarak her türlü yardımı yine yapacaklar. Voleybolun bütçesi daha az. Basketbola göre imkanları daha hafif. Onlara da Play - Off’a kaldılar fakat bir turdan fazla ileri gidemediler. Zaten imkanları kısıtlı olan bu branşlarımızın müessese külüpleri ile başedebilmesi için büyük imkanlar gerekiyor. Biz de işadamları olarak bir fikir geliştirdik ve şirketleşme yoluna giderek karşılarındaki müessese takımları ile bir müessese olarak rekabete girmeyi planladık. Bu konuda henüz atılmış bir adım yok. Başkanımızdan aldığımız bilgilere göre bu işin olması için öncelikle genel kuruldan yetki alınması gerekiyor. İnşallah bu şirketleşme olayı da en kısa zamanda olur"

"Bayan voleybol şubesinin kapatılması gündeme geldi. Bazı serzenişler ve olumsuz tavırlar var. Bizim projelerimizin de ne kadar doğru olduğu kanıtlanıyor. Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş gibi büyük camialarda bu gibi yerleri kapatmak biraz sancı yaratır. Ben de kapatılmasını istemezdim. Bir şekilde o branşlar ayakta tutulabilir"

"Biz Galatasaray’ın bir parçası olduğumuzu düşünüyoruz. Bu dernek kurulurken o insanlar kim oluyor da Galatasaray ismini kullanıyor gibi eleştiriler aldık. Ancak iyi işler yaparsanız, birbirinizle kenetlenirseniz güçlü ve ayakta olursunuz. Galatasaray camiası bizi bağrına bastı. Sayın başkanımız son bir yıldan beri bütün kapılarını bize açtı. Özhan Canaydın’a huzurlarınızda çok teşekkür ediyorum. Keza Ali Dürüst tüm sıcaklığını bize verdi. Biz de kendilerinin her türlü ricalarını emir telakki ederiz"

"Olympiakos maçı öncesi Galatasaray Cafe’de başkan, yönetim, teknik heyet, futbolcular ve dernek üyelerimiz biraraya gelerek bir moral yemeği yedik. Sadece o gün Galatasaray Store mağazasından 16 milyar liralık forma ve benzeri eşya satışı yapıldı. Bu organizasyon sonunda ağabeylerimizden olumlu tepkiler aldık ve bunların devam etmesini, camianın kenetlenmesi açısında çok olumlu olduğunu söylediler"

"Geçen yıl Milli ve Galatasaray forması giymiş kişilerin çocuklarına eğitim bursu verdik. Bize 3 kişi müraacat etti. Bu sene, bunu Galatasaray eğitim kurumlarına çevirdik. Galatasaray Üniversitesi, Galatasaray Lisesi ve Galatasaray İlköğretim okulunda ihtiyacı olan başarılı öğrencilere burs vereceğiz. Bu isimleri de yönetim ve okullarımızdaki idareciler tespit edip bize bildirecekler. İlk planda her kurumdan 3’er isim istedik. Sayı artarsa bunu arttırabiliriz"

"Bu sene futbola biraz katkı sağlamak istiyoruz. Olympiakos maçı öncesi Fatih hocamızla biraraya geldik. Galatasaray, Beylerbeyi’ni altyapı külübü olarak seçti. Teknik yönetimi de değişerek hocamıza bağlandı. Başına da altyapı hocalarımızdan Metin Çekiçler getirildi. Külübün ihtiyacı olan bir midübüs alma girişimimiz var. 35-40 milyara 25 kişilik bir midibüs alarak Beylerbeyi’nin ulaşım sorununu halledeceğiz"

"Başkanımız çok net ve şeffaf bir başkan. Hiçbir zaman gizlisi saklısı yoktur! Konuşmalarında hiçbir şeyi esirgemeden söyler. Önümüzde bir Chelsea örneği var. Biz Galatasaray Külübü’nü yurtdışından gelmiş bir yatırımcıya satabilir miyiz? Yer yerinden oynar. Ama iş mantığı içinde düşünürsek kulağa ne kadar hoş geliyor. Gelip bir yabancının "ben 200 milyon dolar verdim, 140 milyon dolar borcu da sildim. Ama Galatasaray Külübü’nü ben yöneteceğim" dese acaba 8 bin-10 bin kongre üyesi, işadamları derneği ve taraftar dernekleri ne yapar? O zaman ayağa kalkacaksak, hep beraber hareket etmeliyiz. Bu görev sadece Başkan Canaydın’ın ve oluşturduğu arkadaşlarının değil. Burada görev yapan arkadaşların hepsi günlük hayatta şirket sahibi insanlar. Kendi ailelerini geçindirmek için günde 8 saat çalışmaları gereken bir işleri var. Bu insanlar Galatasaray Yönetimi’nde oldukları için ayda 10-15 bin dolar maaş alan insanlar değil ki... Bütün bunlara rağmen fedakârlık yapıyorlar. Bizim yönetimlere destek olmamız gerekir"

"Galatasaray camiasında şu an dernek olarak Galatasaray taraftar dernekleri kategorisinde gözüküyoruz.Taraftar derneği üyesi olmak çok onur verici bir olay. Ama Galatasaray İşadamları Derneği taraftar derneğinin ötesindedir. Biz Galatasaray’la işbirliği, iş ortaklığı yapan bir derneğiz. Eğer bu kategoriye girersek bir yerde biz kendimizi ödüllendirilmiş ve taltif edilmiş olacağız. İnşallah 2004’te Galatasaray işbirliği kuruluşları içinde bizim de adımız yer alır."