İsmet Tongo
Üç Dünya Kupası Finali’nde oynamış. Onu küçük yaşta seyrettiğimiz için yaşlı zannediyoruz. Aslında 28 yaşında. Anlayacağınız Galatasaray’ın 5 yıllık temel taşı olacak... Lakabı; Büyük Şef... Tam bize göre. Bizim küçük şefler onun profesyonelliğinden örnek almalı.

Yanlardan gelen toplarda çok iyi açı kapatıyor. Havadan gelen toplarda ise atmaca gibi... Tek sorun; dikine gelen toplarda yalnız kaldığı için hakimiyeti kaçırması. Yanına Tomas gelince, bu endişe de ortadan kalkar. Önlerinde Conceiçao olunca, o da dağıtımı yapar. Böylece şeytan üçgeni kurulur. Song biraz sinirli ancak kendine hakim. Sert oynuyor, kelle paça topa giriyor. Hata yapana belki yeni diye laf söylemiyor, ama bakışlarıyla karşısındakini eritiyor. Mesela, Porto maçında Petre’ye baktığı gibi...

Bir endişem daha var. Hem Song, hem de Tomas çok sert oynuyorlar. Acaba diyorum, bu sene penaltı yapma rekoru kırarlar mı! Olmaz olmaz demeyin. Song, Lens’te bir yılda 3 kırmızı 10 sarı kart görmüş.

Ercan Güven
Bir gece ansızın Galatasaraylılar’ın beynindeki “zonklama” kesilip, yerini keyifli bir “Song”lamaya bıraktıysa, bunda şaşılacak bir şey yok. Kolay değil; okyanus aşırı Porto maçı gerçekten “ilaç gibi” geldi Galatasaray’a. Bu mutlu günlerde, Song’u daha ilk 45 dakikada maçın adamı yapan “akınları giyotin gibi kesmesindeki hünerini” 90 dakikada 33 defa tekrarlamasına, Galatasaray orta sahasındaki organizasyon eksikliklerinin ne kadar etkisi olduğunu bir kenara bırakıp, agresif Kamerunlu’nun Sarı - Kırmızılı defansa katacaklarını hesaplamak gerekirse; tek kelimeyle müthiş.

Bir kere kauçuk misali kaslarıyla aynı vücut hareketini bir anda ters yönlere yapabilecek esneklikte bir futbolcu var karşımızda. Defansın olmazsa olmaz özellikleri Song’da ısmarlama dikilmiş takım elbise gibi duruyor.

Peki, Song’la ilgili negatif tahminler neydi?.. Bülent tipinde bir savunmacı olması ve topu oyuna kestiği kadar iyi sokamaması değil mi? Lakin Porto maçının istatistikleri bu olasılığı da sildi. 21 olumlu pası var Kamerunlu’nun. Yani bundan iyisi can sağlığı. Geriye bir tek sinir meselesi kalıyor ki, o da kariyerine Dünya Kupaları tarihinde en genç kırmızı kart gören oyuncu olarak başlamasının istatiksel bir lekesi olarak iliştirilmiş Song’un yakasına. Artık tekme atana çiçek verse bile “sinirini gizlemek için” denecek besbelli. Hepsini boşverin, Song iyi transfer.

Mehmet Demirkol
Rigobert Song dünya futbolunun ilginç şahsiyetlerinden biri. İki Dünya Kupası’nda üstüste kırmızı kart görmesiyle tarihe geçmişti. Avrupa’nın birçok ülkesinde değişik güç ve hedeflerdeki takımlarda oynadı. Porto maçında görünen yerinde ve anında müdahaleleri ve hazır fiziğiyle müthiş bir kazanç gibi duruyor. Bence ondan daha yerinde bir transfer olan Tomas, Conceiçao ve Saidou’yla birlikte geçilmez gibi duran bir yapı oluşturuyor. Sağ kanat sorunu da giderilirse savunma zaafı ortadan kalkacak. Ama bilinmesi gereken onun çok sık kart gördüğü ve beklenmedik zamanlarda takımı eksik bıraktığı. Bunlar genellikle aşırı sinir ve kavgadan değil, o inanılmaz müdahalelerinde başarı sağlayamadığında oluyor. Son adam olarak kaldığında rakibi kontrol etmek yerine tek bir bitirici hamleyle rakibi kesmeyi düşünüyor. Bu onun tarzı. Ve genelde çok da başarılı ama bozuk zeminlerde, saliselik hatalı müdahalelerde ve cevval forvetlere karşı bu yüzünü de zamanla göreceğiz. Song yerinde bir transfer. İyice düşüşe geçen kariyerinde bu artık son şanslarından biri iyi değerlendirmek istiyor. Şimdi görev Hagi’nin... Terim’in ona yaptığını o da Song’a yapabilirse, Galatasaray Avrupa’nın en iyi savunmacılarından birine kavuşur. 

Song’un kariyeri
Ülkesi: Kamerun
Yaşı: 28
Doğum tarihi: 1 Temmuz 1976
Boyu: 1.83 m
Kilosu: 76
Mevkii: Defans
Oynadığı takımlar: Tonnerre Yaounde, Metz, Salernitana, Liverpool, West Ham, Köln, Lens
Kulüp takımları performansı: 261 maç 7 gol

Porto maçında ne yapmıştı?
Olumlu pas: 21
Olumsuz pas: 5
Top kapma: 8
Top kaybı: 3
Yaptığı faul: 1
Yapılan faul: 1
Şut: 1