Son birkaç gündür Türk spor basınında sezon sonunda Galatasarayımız'dan ayrılarak Beşiktaş'a döneceği konuşulan, hatta bu doğrultada açıklamar da yaptığı ileri sürülen Gökhan Zan, Galatasaray televizyonuna açıklamalarda bulundu.

Basında çıkan bu haberlerin Galtasarayımız'a zarar vermek için yapıldığını ifade eden Gökhan, kendi ağzından duyulmayan haberlerin tam anlamıyla bir hayal ürünü olduğunu dile getirdi. Webaslan.com'da da 31 Mart Perşembe günü bu konuda bir haber yaparak Gökhan Zan'ı bir an önce bu konuya bir açıklık getirmesi gerektiği üzerinde durmuştuk. (O haberimizi görmek için TIKLAYIN)

Şimdi sizleri Gökhan Zan'ın GSTV'ye veridği röportajla başbaşa bırakıyoruz:

Milli Takım arasıydı sen de Milli Takım’a gittin ve bize güzel bir sevinç yaşattınız. Bize bir gurur yaşattınız. Oradan şöyle bir başlayalım.
Karşılaşma nasıl geçti sizin için ve sonrasındaki reaksiyon.

"Son oynadığımız maçtan sonraki yaşadığımız üzüntüden sonra milli maç arası geldi. Tabi Milli Takımda Türk milletini, Türk spor kamuoyunu sevindirdiğimiz için hepimiz çok mutluyuz. Bunun bir parçası olduğumdan ve orada Galatasaray’ı temsilen bulunduğumdan dolayı çok mutluyum. Bu aldığımız sonuçla Belçika maçında kendi ipimizi kendimiz çekeceğiz. Moral motivasyon ve önümüze bakmamız açısından önemli bir 3 puandı. Bundan sonra kalan maçlarda Türk Milli Takımı olarak kimle oynarsak oynayalım elimizden gelenin en iyisini yapmak istiyoruz.

2012 Avrupa Futbol Şampiyonası’na katılmak en büyük düşüncemiz ve hedefimiz. Türk milleti bundan sonra tüm maçlarda hep yanımızda olsun. Belçika, Türkler’in yoğun olduğu bir yer olduğu için orada oynayacağımız maçı deplasman olarak görmüyoruz. Avusturya maçının, kapıları açtığını düşünüyorum. Belçika maçı bizim en kritik maçımız. Kalitemiz ve kapasitemiz ortada. Hocamız ve tüm arkadaşlarım elimizden gelenin en iyisini yapacağız ve Belçika maçını kazanacağız. Bu potansiyelin ve kapasitenin bizde var olduğuna inanıyorum."

Yeni kadro da tuttu aslında. Çok sayıda gurbetçi isim ve genç futbolcular bu oluşumda gayet iyi gözüküyor.

"Bu oluşuma herkesin saygı duyması gerektiğini düşünüyorum. Her kim oynarsa oynasın. Daha önce de dediğim gibi bu oluşum henüz yeni ve ilk resmi maçta herkes bir arada oynadı. 7-8 farklı oyuncu sahada vardı. 2008 Avrupa Şampiyonası öncesinde 5 yıllık bir jenerasyon yakalamıştık ve o jenerasyonun sonunda Avrupa Şampiyonası üçüncülüğü gelmişti. O yüzden bu kadroya da sabır gösterilmesi ve arkasında durulması gerektiğini düşünüyorum. Yeni gelen gençlerimizin kalitesi zaten ortada. Onların da daha tecrübelenip Türk Milli Takımı’nı daha iyi yerlere taşıyacaklarını düşünüyorum."

Galatasaray’a dönersek, Milli Takım arasında önemli gelişmeler yaşandı. Bunlardan bir tanesi Gheorghe Hagi’yle yolların ayrılıp yerine Bülent Ünder’in getirilmesiydi. Bülent Ünder yeni bir heyecan. Kendisi kalan 8 haftada görev yapacak. Onun gelmesini nasıl yorumladınız ya da o sizi nasıl karşıladı demek daha doğru olur çünkü Milli Takımdaydınız.

"Bülent Hocamızı, yerli futbolcuların hepsi tanıyor. Futbol duayeni. Önemli ve tecrübeli bir hoca. Daha önce de Sayın Fatih Terim hocamızla görev almıştı. Galatasaray’da yıllarca çalıştı. Çok büyük saygı duyduğum hocalardan birisi. Benim için önemli bir lider. Son sekiz haftalık süreçte sorumluluk alıp Galatasaray’a gelmiştir. Bize yaklaşımı, sıcakkanlılığı, bütün Türk ve yabancı futbolcu arkadaşlarımıza gösterdiği saygıyı sevgiyi biz de aynı şekilde kendisine göstermeliyiz. Antrenmanlara aynı şekilde itibar edip bunu sahaya yansıtmamız gerekiyor. Gün birlik ve beraberlik zamanı. Bülent Hocamız inşallah kalan haftalarda bize o motivasyonu aşılayacaktır. İnşallah bunun karşılığını da sahada hocamıza veririz."

Peki nasıl geçti çalışmalar? Önümüzde Medical Park Antalyaspor’la zor bir karşılaşma var. Cezan nedeniyle forma giyemeyeceksin ama takımın genel durumuyla ilgili sonuç itibariyle bir fikir sahibisin.

"Takımla beraber olamayacağım için çok üzgünüm. Çünkü takım arkadaşlarımın yapacağı mücadelede her zaman var olmak istiyorum. Onlarla birlikte takımın bir parçası olmak istiyorum. Takımın içinde bulunduğu durum hepimizi çok derinden üzüyor bunu söyleyebilirim. Bu seviyede futbolcular olduğumuzu düşünmüyoruz. Onun için artık sadece önümüzde kalan 8 maça odaklanmamız gerekiyor. Yok edilmeye çalışılan itibarımızı kazanmamız açısından bundan sonra oynayacağımız maçlar çok önemli. Hem futbolumuzla hem de alacağımız sonuçlarla bir nebze olsa bile taraftarımızın gönlünü almak istiyoruz. İnşallah kalan bu 8 maçta bütün arkadaşlarım ve ben büyük sorumluluk alıp dediğim gibi kaybettirilmeye çalışılan itibarımızı tekrardan kazanıp, armaya layık olmak için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağız."

Gökhan Zan’ın Florya dışında bir gündemi daha var. İstem dışı bu da. "Gökhan Zan Çağrı Bekliyor" diye bir haber çıktı. Ve bu haberde yuvaya geri döneceğin, bu yuvanın da Beşiktaş olduğu lanse ediliyor. Avusturya mücadelesi sonrası senin böyle bir açıklama yaptığın "Her şeyimi Beşiktaş’a borçluyum Beşiktaş beni kabul ederse elbette dönerim" ifadeleri var. Kuşkusuz sen de rahatsızlık duydun bu haberlerle ilgili ama sözü sana bırakalım doğru mudur?

"Şimdi öncelikle dün antrenmandan sonra eşimle beraber yemeğe gidiyorduk. O arada ben arabadayken telefonum çaldı. Medyadan bir arkadaşımız bu haberle ilgili ne düşündüğümüzü sordu. Ben de şaka yapıldığını düşündüm şaka yapıyorsunuz herhalde, dedim. Hayır, şaka değildi ciddi. Öyle olunca da arabayı kenara çektim, gazete alıyım dedim. Yazılan gazetede, ismini vermek istemiyorum, aldıktan sonra hemen kulübü ve yetkilileri aradım, konuştum. Tabii ki geç bir saatti. Ben de bunu kendi isteğimle bire bir kendi ağzımdan söylemek istedim. Bundan dolayı bu güne kaldı.

Tabii ki bu ortamda benim ismim altında yapılan bu spekülasyonlar beni çok üzüyor. Çok şaşırtıyor. Çünkü, benim "Beşiktaş'a haber yolladığım" şeklinde yapılan bütün bu haberler tamamen beni yıpratmak için yapılan haberlerdir. Ama ben burada bu formanın hakkını vermek istiyorum. İnanın çok büyük samimiyetimle söylüyorum. Benim,  Gökhan Zan’a 2 yıl önce kapısını açan bana güvenen  bu camianın ferdi olduğumu herkes bilsin. Galatasaray camiasına ve taraftarına bir kez daha buradan teşekkür ediyorum. Bundan dolayı bu tür spekülasyonlara taraftarlarımızın itibar etmemesini istiyorum."

Bu haberler neden çıkar? "Gökhan Zan Çağrı Bekliyor" şeklinde... Bir de senin kendi ağzından yapılmış gibi. Sanki maç sonrası mikrofonların önünde böyle bir açıklama yapmışsın gibi. Sence neden çıkıyor bu açıklamalar?

"Baktığımız zaman başarısız bir sezon geçirdik ister istemez. Bunun üzüntüsünü hep beraber zaten yaşıyoruz. Biz bunu tamir etmeye çalışırken özellikle, yok benim transferim, yok benim sakatlığım bunlar  konuşuluyor. Buradan sesleniyorum, ben geçen sezon Rijkaard döneminde ilk 10 hafta özellikle çok güzel bir çizgi yakalamıştım. Omuz problemim Panathiniakos maçında, o zamana  kadar her şey çok güzel giderken tekrarladı. Böyle bir sorun söz konusu olurken geç kalınmış bir şeydi ve ameliyat olmam gerekiyordu. 1.5 yıl önce bu ameliyatı oldum ve sakatlığım geçmiş durumdaydı. O günden bu güne ben sadece forma bekledim.  Çalışmama baktım.

Hocalarımın hepsine saygı duydum. Bana görev verildikçe sahada durmaya çalıştım. O günden bu güne hiçbir sakatlığım olmadı. Ama böyle şeylerin yazılması beni gerçekten çok şaşırtıyor. Bu sezon ortasında darbeye bağlı yediğim bir sakatlanma var. O da iki hafta civarında sürdü. Takımdan iki hafta uzak kaldım. Onun dışında hep takımın yanında oldum. Bunu herkes çok net bir şekilde biliyor. Dediğim gibi hocalarım bana görev verdikçe çıktım elimden gelenin en iyisini formam için, armam için yaptım. Layık olmaya çalıştım. Benim profesyonellik anlayışım bu şekildedir. Bunun da bilinmesi istiyorum."

Sezon sonu yaklaştığı için transfer dedikoduları da biraz artıyor. Bir anlamda bu tip haberler prim gördüğü için mi acaba Gökhan Zan’ın ismi kullanıldı?

"Transfer benim ve Galatasaray’ın en son gündem maddesidir. Bunu herkesin böyle bilmesini istiyorum. Çünkü önce Galatasaray’ın başarısı ,Galatasaray’ın adına alınacak güzel sonuçlar bunlar her şeyden önemlidir. Çünkü transfer bir şekilde olur zaten. Benim önceliğim bu anlamda her zaman Galatasaray’dır, Galatasaray olmuştur. Şimdi söylemek ne kadar doğru olur bilmiyorum ama ister istemez teklifler alıyorsunuz, menajerleriniz aracılığıyla yurtdışından gelen teklifler tabii ki var. Her futbolcuya mutlaka teklif oluyordur. Galatasaray’ın içinde bulunduğu durumu düşünüyorum öncelikle, bu kötü sezonda bu durumdan nasıl çıkabiliriz, bu kaybettiğimiz itibarı nasıl kazanırız.

Çünkü benim Galatasaray’a gönül borcum var. Emeğim alın terim şu an bu forma için. Bunun bu şekilde bilinmesini istiyorum zaten. Bir kağıtla ya da bir kalemle imza atmak formalite. Onun için sezon sonu geldiğinde takımınızla oturursunuz,konuşursunuz ama öncelikle bunun en son gündem olması gerektiğini düşünüyorum. Öncelik Galatasaray’ın başarısı, öncelik Galatasaray’ın alacağı sonuçlar... Her arkadaşımızın o Galatasaray ruhuna yakışır bir şekilde kalan maçlarda elinden geleni en iyi şekilde Galatasaray’ımızı daha üst yerlere taşımak ve taşıdığımız o armanın hakkını vermek istiyoruz. Öncelikle gündemin bu olması gerektiğini düşünüyorum. Ben şu anda hiçbir transferi de kesinlikle düşünmüyorum.

Bu hepimizin ortak düşüncesi. Burada sadece benim değil bir çok arkadaşımın da sözleşmesi bitiyordur. Ama benim üzerimden bu tür şeylerin yazılması, çizilmesi bu tür spekülasyonlara yer verilmesi gerçekten beni çok şaşırtıyor ve çok üzüyor. Onun için taraftarımızın ve camiamızın kendilerinden ricam bu tür şeylere itibar etmemeleri, onun için ben yine elimden gelen en iyi şekilde sözleşmemin sonuna kadar layık olmaya çalışacağım. Galatasaray arması için sezon sonuna kadar elimden gelen her şeyi yapmaya çalışacağım, bu şekilde bilinsin çünkü benim Galatasaray’a karşı bir gönül borcum var. Ben bu gönül borcumu armam için gereken en iyi şeyi yapmam gerektiğini düşünüyorum. Galatasaray’a geldiğimde bana kapılarını açmış, bana güvenen bir camia ve bir taraftar topluluğu gördüm. Onun için ben de onlara karşı, kalan bu sekiz maçta elimden gelenin en iyisini sahada vereceğimi düşünüyorum."

Aslında burada belki konunun mağdur taraflarından diğeri Beşiktaş’a da parantez açmak gerekiyor. Çünkü onlarda burada belki bir şekilde transferin tarafı olmuş gibi gözüküyorlar.

"Bunu taraftarımızın şu şekilde bilmesini istiyorum. Benim ağzımdan duymadıkları hiçbir habere inanmamalılar. Hiçbir habere itibar etmemelerini rica ediyorum. Ama şunu da eklemek istiyorum. Beşiktaş’a karşı da hiçbir saygısızlığım olmadı,olamaz da hiçbir zaman. Ama benim o defterim kapandı sonuçta 2 yıldan bu yana. O camianın da ekmeğini yemiş bir futbolcuyum sonuçta. Gökhan Zan oldum sonuçta. Kimsenin hakkını da yemem. Ama gerçek olmayan senaryolarla hem Beşiktaş’ı , hem Galatasaray camiasını yıpratmak isteyenlere de buradan sesleniyorum. Gökhan Zan her zaman yanıtını sahada verecektir. Bu da böyle bilinsin."

Bülent Ünder geldi. Tek tek hepinizi öptü. Hagi bir veda konuşması yaptı sizlere. 2 arkadaşınızın doğum gününü kutladınız. Genel perspektiften bu görüntüleri bir değerlendirir misin?

"Gerçekten üzücü bir durum baktığınız zaman. Galatasaray’ın efsanesi 10 numaralarından bir tanesi de Hagi. Çok büyük saygı duyulması gereken bir insan, bir futbolcu olduğunu düşünüyorum. Tabii teknik direktörlük kariyerinde belki de başarılı olamadı. Ama inanın elinden gelen her şeyin en iyisini yapmaya çalışıyor. Buna biz şahit olduk. Çok iyi niyetli bir şekilde çalıştırmaya gayret etti, emek sarf etti. Tabii aldığımız başarısız sonuçlar oldu. Çok iyi oynadığımız maçlarda maalesef kaybettiğimiz puanlar, maçlar oldu. Futbolda duygusallığa yer yok. Ama Hagi adına inanın hem ben, hem futbolcu arkadaşlarım çok üzüldük. Yeni hocamız, 8 haftalık periyot, çok karmaşık duygular. Ama futbolun içinde olan şeyler. Şu an, duygusallığa fazla yer vermeden Galatasaray’ı bulunduğu durumdan daha üst seviyelere çıkarma zamanıdır."

Diğer konuya dönecek olursak, eklemek istediğin bir şey var mı? Son sözü sana bırakalım.

"Tabii ki dünkü çıkan o haberler beni derinden üzdü. Bu tür spekülasyonların benim üzerimden yapılması beni tabii ki üzüyor ve şaşırtıyor. Çünkü böyle bir şeyin olmadığını net bir şekilde kendi ağzımdan Galatasaray Televizyonu’na çıkarak söylemiş oldum. Ama şunun bilinmesini istiyorum ki kim ne derse desin benim için benim insanlığım, duygularım ve profesyonellik anlayışım her zaman ortadadır. Bu böyle sürecektir. Böyle olacaktır. Ben son olarak şunu söylüyorum. Sonuna kadar mücadele . Sonuna kadar Galatasaray."

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın