İlk golümüzü bu sezonki standartlarımıza göre biraz geç olan 73. dakikada bulmamızın ana sebebi beklerimizin hücuma yeterli katkıyı anca son 25 dakika da yapmaya başlamaları idi. Ankaraspor, sahaya klasik bir 4-4-2 ile yayılıp istekli oyununu sürdürdükçe orta saha hakimiyetini ele geçirmekte zorlandı takımımız. Arda, Elano ve Keita rakibin başlattıkları ataklarda defansif müdahaleleri istenildiği kadar yapmayınca bilhassa rakip orta dörtlünün hücum gücü en yüksek oyuncusu Tita sol kanadımızı iyice zorlasa da rakibin kalemize attığı şutlar Franco yaptığı kurtarışlarla kalemiz için ne kadar isabetli bir seçim olduğunu gösterdi bize. Leo demişken; dikkat edeceğiniz üzere uçmak tokatlamak gayesinde değil; ilk amacı topu tek hamlede tutup açıklara hızlı bir şekilde taşımak. Belli ki Rijkaard duran top organizasyonlarında nasıl takımımız adına bir çığır açtı ise Arjantinli file bekçimize de “topu hemen açıklara oynaması” yönünde telkinde bulunmuş. Ligimizdeki çoğu kaleci tutabilecekleri pozsiyonda artistlik uğruna tehlikeyi tamamen savuşturmak yerine topu kornere çelme yoluna gidebiliyorlar ve kornerden dönen top gol olabiliyor.

Rakip takım kalecisi Senecky geçtiğimiz seneki yazılarımızda da değindiğim üzere ligin en iyi 2-3 eldiveninden biri. İlk yarı da kalesine doğru dönerken Elano’nun onu ters ayakta bırakmak için geldiği yöne doğru köşeye attığı aşırtmayı çıkarması kalitesinin en önemli göstergesi. Saha dışında sportmenlik anlamında bir yönetim sergilemeyen Ankaraspor, saha içinde gösterdiği dişli ve centilmen mücadele ile bu açığını kapatıyor. Rakip takımda eski Beşiktaşlı solbek Aydın takımın en iyisi olarak gözümüze çarptığını da yeri gelmişken belirtelim. Maçın hakemi Kuddusi Müftüoğlu ise 40. dakikada rakip stoper Baki’nin verdiği geri pası yanlış yorumlamak dışında hata yapmadı.

Ankaraspor ve Gaziantepspor gibi önemli iki deplasmanı 6 puanla geride bırakmış olsak da, ileriki haftalarda Rijkaard’ın bu tip zor deplasman maçlarında 4-2-3-1’den 4-3-3’e geçiş yapabileceğini ve ortadaki 3’lüyü Linderoth-M.Topal-Mustafa-Ayhan ve Barış’tan seçme yoluna gidebileceğini not düşelim. Bu sene duran toplarda, oyuncu değiştirmeleri ve oyuncuların hazır tutulmasında devrim yapan Rijkaard ve Neeskens sayesinde sayesinde yüzümüzün gülmeye devam edeceğinden adım gibi eminim.

İki hafta sonra Beşiktaş karşısında alacağımız galibiyet ligde 32 hafta lider kalarak şampiyon olabilmemizi sağlayabilir sevgili okurlar, bakalım ve görelim. Aslanlar’ımızı Aslan gibi desteklemeye devam.

Saygı ve sevgilerimle...

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın