Pires mi, ön libero mu?

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki bu sezon Galatasaray taraftarı takımdan çok zevk alacak. Bunun en basit kanıtı da Gerets'in skor 2-1 iken ve Konyaspor'da 2. yarıda tehlikeli olmaya başlamışken, Hakan Şükür ve Necati'nin yerine en azından bir tane orta saha değil de Ümit Karan ve Hasan Kabze'yi sokmasıdır. Ve oyun stilinden de anlaşılacağı üzere Gerets'in kafasında hep hücum var, bu futbolculara da yansımış.

Galatasaray savunmada klasik 4'lü önünde Saidou, sağda Hasan Şaş, solda Altan'la, forvet hattında ise Hakan Şükür ve Necati onların arkasında da Sasa ilk 11'i ile çıktı sahaya. Bu sistem bize gösterdi ki sol ve sağ kanatta oynayan oyuncular ofansif olduğu için savunmanın önünde oynayan futbolcuya yani Saidou'ya çok iş düşüyor. Fakat bu sistem bize yine gösterdi ki Saidou bu yükü kaldıramayacak. Bu alanda oynayan oyuncunun rakip ataklara ilk müdahaleyi yapması, top kapma yüzdesinin yüksek olması ve takımı atağa çıkarabilmesi şart. Fakat Saidou, bu konuda yetersiz kalıyor. Bunun sonucunda da rakip ayağına aldığı her topla Song ve Tomas karşısında kalıyor ve Galatasaray kalesinde tehlike yaşanıyor. Ayrıca orta alandan rakip kaleye bütün topları Altan ve Hasan Şaş taşıdı. Saidou ise orta alandan top taşımakta yetersiz kaldı ve etkili paslar atamadı.

Şimdi sormak gerekir. Bu takıma Pires mi, yoksa kaliteli bir ön libero mu gerekli? Pires gerçekten dünya çapında klasını kanıtlamış, gittiği her takımda, o takıma büyük katkılar sağlayabilecek bir oyuncu. Pires'in Galatasaray forması giymesini herkes ister, fakat Galatasaray'da asıl ihtiyaç sol veya sağ kanat değil, ön libero. Pires'in takımda oynayabileceği mevkilere bakalım. Pires iki ayağını da mükemmel kullanabilen bir oyuncu ve Arsenal'de sağ ve sol kanatta görev yapıyor. Galatasaray'da sağ kanatta Hasan Şaş sakatlıktan yeni çıkmasına rağmen, gayet etkili bir oyun sergiledi ve iki de asist yaptı. Kulübeye baktığımız zaman, Sabri yine bu mevki için görev bekleyen genç bir oyuncu. Sol kanatta ise Altan, asıl mevkisi olmamasına rağmen üzerine düşen görevi yerine getirdi diyebiliriz. Ve bir de bu mevki için sakat olan Ayhan'ı da hesaba katarsak, sol kanatta da şimdilik işlerin iyi gittiğini söyleyebiliriz. Evet sol ayağını iyi kullanabilen bir oyuncuya ihtiyacı var Galatasaray'ın. Seri, son çizgiye inen, etkili ortalar yapabilen bir solağa ihtiyaç var, fakat iyi bir oyun kurucu Galatasaray için daha yararlı olacaktır.

Bu yüzden, 32 yaşında, mevkisi nedeniyle Galatasaray için lüks olacak ve ofansa yönelik bir futbolcu olan Pires'e büyük paralar vermek ne kadar gerçekçi bir transfer olur, tartışılır.

Sasa İliç'e gelince... Sasa daha ilk maçtan gösterdi ki, Galatasaray için faydalı bir futbolcu olacak. Sasa oyunu dikine oynayan, dikine paslar veren bir oyuncu. Bu da ileri ikili de Hakan Şükür ve Necati'nin topla buluşmasını ve gol pozisyonuna girmesini kolaylaştırıyor. Topu ayağında çok tutmuyor ve adrese teslim etkili tek paslar atıyor. Kanatlardan yapılan ortalarda ise hep ceza alanı içinde yerini alıyor. Tabii Konyaspor maçında attığı iki gol de cabası... Bu onun için büyük bir moral oldu. Taraftarın transfer edildiğinde yıldız bir isim değil diye, büyük tepki gösterdiği Sasa attığı iki golle taraftarın gözündeki o ön yargıyı biraz olsun kırmış durumda. İyi performansını ilerleyen haftalarda da sergilemeye devam ederse, hem kendisi moral bulur, ki bu da futboluna olumlu yönde yansır, hem de taraftarın sevgisini kazanır...