Kopenhag’ın fatihleri kayıplarda...!

17 Mayıs akşamı UEFA Kupası’nı kaldırma sevinci yaşayan efsane kadro, geçen üç yıllık sürede adeta kâbus yaşadı. Sarı - Kırmızılılar’ın bazıları jübile, bazıları istifa haberleriyle gündeme geldi, çoğunun adresi yedek kulübesiydi! 1999-2000 sezonun önemi, Galatasaray tarihi için apayrıydı. Uzun süreli bir maratonun ardından Avrupa’nın devlerini dize getiren Sarı - Kırmızılı ekip, UEFA Kupası’nda final biletini kaparak, Danimarka’ya gitmişti. Kopenhag’daki Parken Stadı’nda tarihi yeni baştan yazan Aslanlar, 120 dakikalık müthiş mücadelenin sonunda penaltılarla hedefe ulaşmış, olmaz denileni yaparak, UEFA Kupası’nı havaya kaldırmıştı.

Ancak geçen üç yıllık sürede işler istenildiği gibi gitmedi. Teknik kadro ve oyuncuların birçoğu kariyerlerinin en büyük düşüşlerini yaşadı. ‘Yıldız’ denilen isimler kulübeye demir atarken, efsaneler futbol arenasından bir bir kayboldu. Başarının en önemli pay sahiplerinden birkaçı ise jübile haberleriyle gündeme geldi. Yeni maceralara atılmak isteyenlerin çoğu, kısa sürede ‘yuva’ dedikleri Galatasaray’a geri döndü.

Hagi, Popescu, Taffarel, Capone, Hakan Şükür, Okan Buruk ve diğerleri... İsimleri başarı kelimesiyle birlikte anılan yıldızlar, podyumdan tek tek indi. Tekrar sahne almak isteyen yıldızların nefesi ise yeni başarılar için yetmedi. Kısacası 17 Mayıs’taki o tarihi gecenin ardından geçen üç yıllık sürede Galatasaray’daki bir çok önemli ismin iki yakası biraraya gelmedi.

Kim ne yapıyor?
Fatih Terim: Fiorentina ve Milan’da sezonu tamamlayamadı. Galatasaray’da ilk kez şampiyonluk kaybetti.
Hagi: Bir yıl daha oynadı. Romanya Milli Takımı Teknik Direktörü oldu, başarısızlığı sonrası istifa etti.
Taffarel: Galatasaray’dan sonra Parma’ya gitti. İtalyan ekibinde yedek bekliyor.
Capone: Kocaeli’ye transfer oldu. Körfez ekibinde tutunamadı. Ülkesine döndü.
Popescu: İtalya’da oynadı. Formasını giydiği Lecce küme düştü. Hannover 96’da bir kaç ay forma giydi. Jübilesini yaptı.
Ümit Davala: Milan’da başarısız oldu. Galatasaray’daki ikinci macerasında eleştiri okları sürekli ona döndü.
Hakan Şükür: Çizme’de başarısız geçen İnter ve Parma maceralarının ardından İngiltere’ye geçti. Blackburn’de tutunamadı. Kulüp arıyor.
Hakan Ünsal: İngiltere’ye gitti. Blackburn’de göze giremedi. Terim’in isteğiyle geri döndü, ancak eski Hakan’ın yerinde yeller esiyor.
Okan: İnter’de bir kaç başarılı maçın ardından sakatlık belasıyla karşı karşıya kaldı. Zamanla gözden düştü. Çizme’deki geleceği merak konusu.
Suat: Müzmin yedek oldu. Sakatlıklar, tecrübeli futbolcuya son darbeyi vurdu. Futbolu bırakma hazırlıkları yapıyor.
Arif: Real Sociedad’a transfer oldu. Sadece 45 dakika oynadı. Ardından Türkiye’ye döndü.
Fatih Akyel: İspanya’da başarılı olamadı. Ezeli rakip Fenerbahçe’ye transfer oldu. Agresifliği nedeniyle sürekli problem yarattı.
Hasan Şaş: Sadece geçen yıl iyi oynadı. Dünya Kupası’ndaki müthiş performansının ardından, saha dışında ismi daha çok anıldı! Durumu meçhul.
Emre Belözoğlu: Yurtdışına gidenler arasında tek başarılı isim olarak göze battı. Ancak ne tesadüftür ki, Kopenhag’daki final maçında cezası nedeniyle tribündeydi.
Ergün: Ayakta kalan iki futbolcudan birisi oldu. Geçtiğimiz yıl kazanılan şampiyonlukta büyük pay sahibiydi.
Bülent Korkmaz: Yılların tecrübeli futbolcusu, bir kez daha istikrar abidesi olmayı başardı. Kopenhag’daki finalin uzatma dakikalarında sakat sakat oynayan kaptan, geçen üç yıllık sürede çizgisinden hiç sapmadı.