Kongreden bu kez 2006 oy bekliyorum

Yoğun şekilde seçim çalışmalarını yürüten Özhan Canaydın, Yiğit Şardan, Turgay Kıran, Alp Yalman ve Yılmaz Toköz bugün yapılacak seçimlerin sonuçlarını bekleyecek. Adnan Polat ile Mustafa Sarıgül’ün ardından son olarak Ali Tanrıyar, İnan Kıraç ve Selahattin Beyazıt gibi camianın önemli isimlerinin desteğini alan Canaydın, rakiplerine göre bir adım öne geçti. Riva, Seyrantepe ve Florya projelerinin meyvelerini toplamak istediğini söyleyen Canaydın’ın arzusu, bir dönem daha başkanlık koltuğunda oturmak. Seçimlerden önce ofisinde ziyaret ettiğimiz Başkan Özhan Canaydın, gazetemize samimi açıklamalar yaptı.

Birçok aday daha şimdiden kongre günü ne kadar oy alacağını hesaplamaya başladı bile. Biz de Başkan Özhan Canaydın’a böyle bir hesabının olup olmadığını sorduk. Tecrübeli başkan biraz da esprili şekilde, “İlk seçimlerde 2.089 oy aldım. İkinci seçimlerde hiç çalışmamama rağmen 1.353 oyda kaldım. Bu kez ekibim başkanlık için yoğun bir çalışma içinde. Bu seçimlerde 2006 yılında olduğumuz için 2.006 oy almak istiyorum. İnşallah bu oy oranını alıp yeniden başkanlık koltuğuna oturacağım.” dedi.

Son iki dönem başkanlık yapan Canaydın, en çok kendisinin diktatör olarak gösterilmesinden rahatsız. Otoriter bir tarzı olduğunu kabul ediyor; ama bütün yönetim kurullarında her yöneticiye verdiği görevleri belgeleriyle ispatlıyor: “İşte şu gördüğünüz listede bütün yönetim kurulu üyelerinin isimleri var. Hepsine belli bir görev vermişim. Buna rağmen kendilerine imza karşılığı başka görev isteyip istemediklerini de sormuşum. Burada birçok yönetici ek görev istemediğini belirtmiş. Bu listede sadece Ergun Gürsoy, ‘Başkan ne görev istersen verebilirsin.’ demiş. Ancak görevlerini yerine getirmeyen üyelere hesap sormak benim hakkım. Bütün bunları yapan bir başkana diktatör demeleri beni üzmüyor değil.”

Başkan’ın kızdığı noktalardan biri de son dönemlerde diğer başkan adaylarının kendi projeleriyle ön plana çıkmak yerine, ‘Özhan Canaydın ne yaptı ki?’ kolaycılığına kaçmaları. Dört yıl boyunca önemli projeler ürettiğini özellikle belirten Canaydın, artık son dönemde bu projelerin meyvelerini toplamak istediğini ısrarla vurguluyor: “Ortada ne Riva, ne Seyrantepe ne de Florya projeleri vardı. Şimdi biz 4 yıllık başkanlık dönemlerimizde bu projeleri ortaya attık. Göreve geldiğimde Riva orman arazisiydi. Oradaki çalıları tek tek ayıklayarak imara açtık. Büyük projelerle bu arsamızın değerine değer kattık. Nereden bakarsanız bakın sadece buradan Galatasaray 150 milyon dolar gelir bekliyor. Şimdi bu az bir iş midir? Yine Seyrantepe bizim zamanımızda gündeme geldi. Oranın üst kullanım hakkını aldık. Florya Tesisleri’ni başka bir yere taşımaya hazır hale getirdik. Sadece bu üç projenin bile hayata geçirilmesi Galatasaray’ı uçurur. Uzun bir uğraştan sonra artık meyveleri toplama zamanı geldi. Ben de bu meyveleri bu dönemde toplamak istiyorum. Bu yüzden tekrar başkanlığa adayım.”

Şu anda Yiğit Şardan’ın listesini son iki seçimde geçtiğini belirten Canaydın, bu dönemde de geçeceğini belirtiyor. Taraftarlarla üyelerin çok farklı düşündüğünün altını çizen Canaydın, bu konudaki konuşmalarını şöyle sürdürüyor: “Kamuoyunda sanki benim tekrar başkan seçilemeyeceğim gibi bir hava estiriliyor. Ancak şunu herkes unutuyor. Taraftarlar oy vermiyor. Başkanı üyeler seçiyor. Bu üyeler de son iki dönemde Mehmet Cansun’un aday, Yiğit Şardan’ın da yönetici olarak listesinde yer aldığı seçimlerde beni tercih etti. Şimdi tek değişiklik Cansun yönetici, Şardan aday olmuş. Galatasaray’ın bütün üyeleri Şardan’ın listesinde olan birçok genç ismin tribün taraftarı olduğunu biliyor. Kulüp yönetmek başka statta maç izlemek başka.”

‘Şampiyonluk yarışı yapan Galatasaray’da neden uzun zamandır oyuncuların paraları ödenmiyor?’ sorusuna Başkan biraz dertli şekilde cevap veriyor: “Galatasaray’da bu kadar parayı yönlendiren bir başkan sadece oyuncuların alacaklarını mı yönlendiremiyor? Olur mu böyle bir şey. Oyuncuların alacakları en kolay iş. Ben Riva Projesi’nin onaylandığı günü hayatım boyunca unutamam. Galatasaray’ın geleceğinin oylandığı günde bir grup üye bunu engellemek için elinden geleni yaptı. Galatasaray’da yıllarca kongrede bulundum. Hangi üyenin nerede oturduğunu bilirim. Kürsüye konuşmaya geldiğimde salona bakarım ve o gün olacakları hissederim. İşte o gün salonda çok olumsuz bir hava vardı. Riva Projesi’nin ertelenmesine bazı insanlar şampiyon olmuşuz gibi sevindiler. Bu durum beni çok üzdü. Ondan sonra kısa bir süreliğine de olsa ödeme yapmama kararı aldım. Ancak şunu kimse unutmasın, ben ilk başkanlığa geldiğimde oyuncuların bir yıllık bütün alacaklarını ödedim. Bizim şu anda oyunculara daha az borcumuz var. Kimse merak etmesin, hepsini ödeyeceğiz.”

Özhan Canaydın, 2002 Mart ayında başkanlık koltuğuna oturduktan sonra bugün aday olarak karşısına çıkan insanların kendisine savaş açtıklarını belirterek, “Bugüne kadar beni yıpratmak için her yolu kullanan insanlar bugün karşıma aday olarak çıkıyorlar. Bu kampanyaya katılan isimler belli. Başlangıçta bana karşı seçim kaybeden küçük bir grubun organizasyonu olarak görüldü.” diyerek sözlerini tamamladı.

Başkan Özhan Canaydın, görevde kaldığı 4 yılda kafasını kaldıramadığını ve çok çalıştığını belirterek, “G.Saray en şaşaalı dönemini çok kısa süre içinde yaşayacak. Parlak günler çok yakın. Yarın (bugün) rakiplerimizin sesi kısık çıkacak.” dedi. Canaydın, başarının sportif sonuca bağlandığını kaydederken, Fortis Türkiye Kupası’nda elendikleri ezeli rakipleri F.Bahçe’yi, ligde deplasmanda yenerek şampiyon olacaklarını belirtti.