Klasik transfer senaryoları

Türkiye'nin her alandaki en büyük sıkıntısı olan sistemsizlik, tabii ki transferde de var. Nasıl mı? Anlatayım... Bugün dünyanın futbolda önde gelen ülkelerine ve kulüplerine şöyle bir bakın. Hepsinin de "aktif ve görevini yerine getiren" bir futbolcu izleme ekibi vardır. Bu adamlar aylarca, belki de bir kaç yıl boyunca belirli futbolcuları takip ederler ve transfer dönemlerindeki raporları ile takıma iyi futbolcular kazandırırlar. Bizde ise bırakın böyle bir işi, futbolcular neredeyse kasetlerden izlenerek alınıyor.  

Hani bir sormak lazım kulüp yetkililerine ve teknik heyete: Galatasaray'ın ihtiyacı olan ön libero ve sol kanat için geçtiğimiz sezon boyunca hangi futbolcuları takibe aldınız, hangi futbolcuları beğendiniz ve hangilerini almak için Ocak ayından itibaren girişimlerinizi sürdürüyorsunuz? Tabiki bu soruların cevapları yok. Neden mi? Çünkü bizde transfer, pazara çıkıp karpuz almak gibi birşey...

Bunun mantığını şimdiye kadar anlamış değilim. Gravesen ismi geçiyor doğru veya yanlış, bu bir misaldir. Geçen sene de Kily Gonzalez ve Robert Pires isimleri geçmişti. Bu mudur yani transfer? Tonlarca para vererek son dakika bombaları patlatmak ve tribüne oynamak mıdır? Gravesen'in iyi veya kötü futbolcu olmasında değilim. Maliyetindeyim. Kimbilir bu adam için Real Madrid'e ne kadar para verilecek ve tabii ki böyle bir futbolcu yıllık ne kadar isteyecek? Maddi açıdan böylesine sıkıntılı bir dönemde ne kadar doğrudur siz karar verin...

Peki kimi alsın Galatasaray? x veya y futbolcu, ama izlenmiş, takip edilmiş, kalitesi belirlenmiş, genç ve yetenekli bir futbolcu.

Neden bir izleme ekibi sene boyunca Hollanda, Arjantin ve Brezilya gibi futbolda Dünya'nın önde gelen ülkelerinde genç yetenekleri izlemiyor? Belki de Dünya'nın yeni yıldızlarını, yeni yeteneklerini Avrupa'ya, Galatasaray satacak... Ve bu süreçte de hem futbolcunun kaktısından maksimum derecede yararlanacak, hem de kasasına büyük bir gelir sağlayacak.

İsmi geçen sene de Galatasaray ile anılan, sezon sonuna doğru söz kesilen ve bonservissiz olarak gelecek olan Gençlerbirliği oyuncusu Erkan Özbey transferi gerçekleşmedi. Sebep te şu: Bülent Tulun'un istifa etmesi. Yani günlerce Galatasaray'dan gelecek bir haber ile imzaya hazır olan Erkan Özbey, Bülent Tulun'un istifasının ardından takımı ile sözleşme yeniledi.

Her yönüyle beğendiğim ve takdir ettiğim Eric Gerets, acaba bu futbolcuyu takımında istedi mi, istemedi mi? Eğer istediyse imza atmaya can atan bu adam, Tulun istifa etse de neden alınmadı? Eğer istemediyse neden Tulun'un anlaştığı ve istifa etmeseydi imzayı attıracak olduğu Erkan'ın alınmasına karşı çıkmadı? Aslında şaşırıp kaldığım bu konu, Heinz transferinde de yaşanmıştı.

Gerets'in bu ekonomik şarlar altındaki davranışlarını saygıyla karşılıyorum. Fakat kadro konusunda elindeki yetkileri sonuna kadar kullanmasını ve yapılacak transferler için daha çok söz söylemesini bekliyorum...

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın