'Kimse patron olamaz!'

 

Cim Bom'a tam 23.5 milyon dolar verdiğinde, "Kulübü ele geçirecek” denilen Ünal Aysal, "Galatasaray'ın değeri, birliktelikten gelir" dedi

“Tek başına bir kişinin kulübün sahibi olması düşünülemez. Galatasaray’ın değeri, birliktelikten gelir”

“Ne ben ne bir başkası... Camia çatısı altındaki kimse, bir patronun varlığını kabul edemez, etmemelidir”

Hakkında çok şey yazıldı, çok şey söylendi. AIG’den alınan hisseler için Cim Bom’a tam 23.5 milyon dolar verdiğinde, “Yavaş yavaş kulübü ele geçirecek” dendi... Son dönemlerde mali konular ne zaman gündeme gelse, hep ‘O’nun ismi geçti. AIG, Ali Sami Yen Stadı, Ada projesi, holdingleşme... Tüm mali konularda başrolde O gösterildi. Dedikoduların ardı arkası kesilmedi. Ünal Aysal tüm iddialarla ilgili olarak, merak edilen sorulara yanıt verdi...

Galatasaray nasıl kurtulur?
Galatasaray’ı artık sadece mektep yönetmiyor. Milyonlarca insana dönüşmüş bir isim. Bugün en çok istediğim şey, üyelik şeklinin değişmesi. Bir dünya kulübü olacaksa, 100 binlerce üyesi olsun. Real Madrid, Barcelona gibi seçimler statta yapılsın. Keşke mümkün olsa da kongremiz karar alabilse ve üye adedimizi 100 binlere çıkarabilsek.

Galatasaray kültürü kaybolmaz mı? 100 bin üyenin getirisi Barcelona kadar olur mu?
Barcelona kadar olmasa da Türkiye ölçülerine göre büyük bir getiri olur. 100 bin üyenin getirisi çok iyi bir katkı sağlar Galatasaray’a. Bir dünya kulübü olması için böyle bir desteği sağlamalı. Avrupa’ya, UEFA Kupası’nda bir yumruk atıp döndük. Diğer kulüpler gibi o yumruğu devamlı atacak dinamizme sahip olmalıyız.

Ortada çok büyük bir borç var. Siz 200 trilyon borcu olan böyle bir şirketi satın alır mısınız?
Benim gibi Galatasaraylı olarak büyümüş birisi böyle bir şirketi almaya teşebbüs etmez, aklından dahi geçirmez. Çünkü Galatasaraylılık, beraber olduğu değerdir. Galatasaray’ın patronu olamaz! Bir patron oraya geldiği zaman o beraberlik ve birlik değeri yok olur. Böyle birşeye hiç kimsenin teşebbüs etmemesi lazım. Galatasaray’ı kurtaracak olan, büyük kitlelerdir.

Peki kulübün mevcut borcunun altına girer misiniz?
İşadamı olarak söylüyorum, bu borcun altına ne başkan olarak girerim, ne de başkasının girmesini isterim. Galatasaray’ın patronu olmamalı. Galatasaray, Chelsea olamaz. Biz bütün herşeyimizi tüketirsek ve bir Rus gelip bizi iflasın eşiğinden kurtarırsa, o zaman yapacak bir şeyimiz olmaz. Ancak henüz orada değiliz. Galatasaray’ın, 120 milyon dolar borcunu karşılayacak varlığı var.

Stat konusunda sizin projeniz yerine ABD’den gelecek kredi tercih edildi. Sizin projeniz gerçekleşseydi, şimdi stat bitmiş olur muydu?
Herhalde bu yaz stadı açardık. Önümüzdeki sezona hazır olurdu.

ABD’den gelen krediyi sizde onaylamışsınız. Ama o kredi gelmedi...
Galatasaray bana, “Stadı yapar mısın?” dedi. Yap işlet devret bazında teklifim oldu. Ama bu konuda anlaşmaya varmışken, ABD kredisi çıktı. Canaydın geldi, “Böyle bir kredi imkanı var, şartları iyi gözüküyor, ne dersin?” dedi. “Bunca senelik deneyimimle söylüyorum, bu kredinin şartları çok güzel” dedim. “Eğer bu şartlarla bir kredi buluyor da, bunu onaylamıyorsan, kongrede kalkar ilk ben el kaldırırım! Ama bu şartlarda gelme ihtimali yüzde 1” dedim. Başkan da “Ben bu işe inanıyorum” dedi. “O zaman kalbinin sesini dinle” dedim.

AIG hisselerinin geri alınışındaki rolünüz nedir?
Tam 23.5 milyon dolar verdim. Kendi mülkiyetime geçmiş bir hisse yok. Bu hisselerden iki tane hisse var ki, bunların özel hakları vardı. C ve D hisseleri. C ve D hisselerini aldık, kulübün çok güvendiği Divan Başkanı Semih Haznedaroğlu ve Prof.İzzettin Doğan’a yeddiemin olarak verdik. Geri kalan B hisseleri de rehin edildi. İki sene içerisinde 23.5 milyon doların kaderinin ne olacağını bilmeden, riske sokmak pahasına ‘okey’ dedim. İki sene süreyle kulübümüz bu hisselerin bedelini 1 kuruş fazla ödemeden, hisse senetlerini rehinden kurtarabilir. Diyeceksiniz ki, iki sene müddetle hiç mi para kazanmayacaksınız? Hayır, ben bir işadamıyım. Bir günle 700 gün arası, o kadar güne tekamül eden temettüyü ben alacağım. Bu hisselerin fiyatları yükselirse, kulüp muhakkak parasını öder benden alır. Ama hisselerin fiyatı düşerse, ben tahmin etmiyorum ki, kulüp yöneticileri bu hisseleri benden alsınlar! İnşallah değeri yükselir ve alırlar.

Diğer hisseleri de almak istediniz mi, hisse topluyor musunuz?
Hayır. Ben sadece piyasaya çıktığı ilk gün aldım, şirketimin ve benim aldığım hisse senedinin karşılığı 700 bin doları geçmez, bu da yüzde 1 demektir. Ben bir Galatasaraylı olarak aldım. Zaten aldığımın ertesi günü de yarı fiyatına düştü. 85 bin liradan aldım, 40 bin liraya düştü.

Holdingleşme Galatasaray’a ne getirecek? Bu holdingin neresindesiniz?
Bugün futbol harcamalarımız 30 milyon doları geçiyor. Futbol girdilerimiz 25 milyon dolar civarı. Kulüp bir sermaye koyacak. Borçla büyümek istemediğimiz için nakit sermaye koymalıyız. Nakit sermaye koyabilmemiz için öyle güzel projeler üretmeniz lazım ki, insanlar gelsin parasını koysun. Yoksa Sülün Osman olursunuz! Bunların başında da işi bilen adamların oturması lazım. Bu da biziz. Böyle görmemiz lazım. Bütün Avrupa’da, Amerika’da kulüpler böyle gelişmiş. Ya çok fazla taraftarla ya da bu yöntemle büyümüşler. Ya da ikisini bir kullanmışlar. Manchester United, Arsenal gibi kulüpler örnektir. Holdingin içinde sanayi var, reklam var, çöp toplayan sistemleri bile var. O zaman dünya kulübü olursunuz ve Ronaldo, Beckham gibi adamları alırsınız. Napolyon’a sormuşlar, “Savaş kazanmak için nelere ihtiyacın var?” O da “Üç şeye ihtiyacım var” demiş; para, para, para.

Holdingi kimler kuracak?
Tercihim şu; Galatasaraylılar’ın, kulübün en az yüzde 50 hissesine sahip olması gerek. Hatta yüzde 100’üne sahip olmalı. Tablo çok basit. Mümkünse bu holdingin bütün sermayesinin Galatasaray kulübüne ait olması gerek. Galatasaray’da konuştuğum arkadaşlarımdan en az 15 kişi çıkabilir holding için. Benim tercihim en az 4 bin üye.

Rusya’dan biri çıkıp bu kulübü almasın diyorsunuz ama, peki ya Belçika’dan biri çıkıp gelip bu kulübü satın alırsa ne olacak?
Biz varken bu duruma düşülmez. Galatasaray bugünkü şekliyle bir değer. Galatasaray’ın yüzde 50 hissesini ben aldığım takdirde, Galatasaray benim gözümde farklı bir Galatasaray olur. Şartlar farklı olursa başka. AIG hisselerinin son dakikada kurtarıldığı bir talep içerisinde ben bu hisselere girdim. Almak zorunda kalırsam, ben bunu üzerimde tutmam ve Galatasaraylılar’a açarım. 1 dolar veren 1 dolarlık hisse alır, bin dolar veren o kadarlık hisse alır. Ayrıca ben kulüpçü değilim, işadamıyım. Hislerimle iş hayatımı birbirine karıştırmam.

Ünal Aysal dışında bu işlerle ilgilenen insanlar da var. İsim verebilir misiniz?
İsim verdirmeyin bana. Galatasaray’ın kurtuluşu için 15 tane işadamı istiyorum. Politikacı istemiyorum. Yemek yapmayı bilmeyen adamı mutfağa sokamazsın. Sadece para vererek iş yapan adam istemiyorum. Bilgisiyle de katkıda bulunacak. Galatasaray’a para verirsek, balık vermiş oluruz ve Galatasaray balığı bir günde yer, ertesi gün yeniden ister! 15 yerine 10 kişi de olsa Galatasaray’ı kurtarır.

Transfer konusunda sizden mali yardım istendi mi?
Şu ana kadar istenilmedi ama önümüzdeki günlerde herhalde bir görüşmemiz olacak. Biz de bunu peşinen yapmak zorundayız.

Ne kadar yardım yapabilirsiniz? İki futbolcuyu kulüp alır, üçüncü ismi de siz Galatasaray’a hediye eder misiniz?
Benim futbolcu alıp hediye etmem Galatasaray için terbiyesizlik anlamına gelebilir. Bunun bir formülünü oluşturalım ve yapalım. Aksi takdirde Siirt’li Fazıl Bey’den farkım kalmaz. Kaliteyi bozmadan yapmak gerek.

Futbol takımıyla ilgili düşünceleriniz?
Kongreden çıkıp Rize maçına gittim. Locamı da ilk kez o zaman gördüm. Özhan sezon başında rica etmişti, loca almam için. Ama futbolcuları hiç beğenmedim. Hiç mücadele etmediler. Sanki Fatih Terim’in gitmesini istiyor gibiydiler! Bir daha da izlemem onları.

Kaynak: Fanatik



Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
En çok okunan haberler