"Kimse beni yıpatamayacak!"

"Tesislere, antrenmana geldiğimde bana saygı duyulmasını istiyorum. Ancak sakatlandığımdan beri maalesef bu saygıyı göremiyorum. Benim futbolsuz günlerimde acı çekmediğimi mi zannediyorlar! İşim gereği herkese; başkanından, bahçevanına, malzemecisinden, masörüne kadar herkese saygı gösteriyorum.

Kolay pes eden bir kişiliğe sahip değilim. Baskı altında yaşamayı öğrendim. İtalya’da bunu yaşadım. İngiltere’de Everton’dan Liverpool’a geçtim. Bu, Fenerbahçe’den Galatasaray’a transfer olmak gibi bir şey. O yüzden beni kimse yıkamaz. Kızıp bavulunu toplayıp, ülkeyi terkeden biri olamam!

Yabancıların Türkiye’de işi kolay değil. Ancak beni kimse yıpratamaz. Burada kalıcı olmak istiyorum. Savaşmayı severim. Göreceksiniz, yeni sezona bomba gibi gireceğim. Galatasaray’a çok büyük katkı sağlamak istiyorum. Çünkü taraftarları seviyorum ve onların gönlünde iyi bir yer edinmek istiyorum.

Bazı çevreler para alamadığım için problem yarattığımı iddia ediyor. Bu doğru değil. Paramı tabii ki zamanında almak isterim, ancak Galatasaray Kulübü’ne ve yönetime saygım var. Avrupa’da her ülkede kulüpler maddi sorun yaşıyor. Para benim için önemli olsaydı, buraya gelmezdim. Çünkü Liverpool’da daha fazla kazanıyordum.

Saç stilim nedeniyle eleştiriliyorum. Kuaför için yurt dışına gitmiyorum. Kuaförüm Polat Otel’de. Saçımı sürekli beyaza ya da sarıya boyatmamın sebebi var. Birileri beni üzdü ve ben dokuz ay milli maçlardan men cezası aldım. Onlara sarı saçlı siyah adamın ölmediğini ve halâ savaştığını göstermek istiyorum!

Adanaspor maçında yenilen gollerden sonra hedef gösterildim. Futbol bir takım oyunudur. Hata yapıldıysa takım suçludur; kazanıldığında nasıl takım kazanıyorsa... Evet o maçta bir başka hata yaptım. Sakatlığıma rağmen hırsıma yenildim ve bu nedenle daha kötü durumlara düştüm.

Savaşçı bir ruha sahibim. Agresif oyunu çok seviyorum. Başkaları istiyor diye değişemem. İnsanlar beni ya böyle sevsin, ya da hiç sevmesinler ve benden nefret etsinler. Ama bu ikisinin arasında kalanlara dayanamam. Ortada kalmış insanlardan nefret ederim, çünkü onlar gerçekten sahte kişilikli olurlar.

Kariyerimi Türkiye’de noktalamak istiyorum. Çünkü buradaki sevgiyi hiçbir yerde görmedim. Taraftarlar beni büyülüyor. İstanbul’a hayranım. Hayranlığım o kadar çok ki, burada ne pahasına olursa olsun, bir ev almayı düşünüyorum. Çünkü Türkiye ile Portekiz arasında bir fark göremiyorum."