G.Saray ile yollarını ayırdıktan sonra G.Birliği ve Ç.Rizespor’da tutunamayan Kerem İnan, dertli mi dertli. Bir yanda sekiz yıl formasını giydiği Sarı–Kırmızılı camiadan ayrılmanın pişmanlığı, diğer yandan G.Birliği ve Ç.Rizespor’dan erken ayrılarak kamuoyunda onun için çizilen ‘uyumsuz futbolcu’ portresinden bir hayli rahatsız.

Ç.Rizespor’dan ayrıldıktan sonra F.Bahçe Teknik Direktörü Daum’un yardımcısı Murat Kuş’un kendisini aradığını söyleyen Kerem, Ersun Yanal ve Hikmet Karaman’ın kendi hakkında olumsuz konuşması nedeniyle Sarı–Lacivertli takıma transfer olamadığını açıkladı. Genç file bekçisi, “Ç.Rizespor’dan ayrıldıktan sonra Hikmet Karaman, birçok teknik adamı telefonla arayarak beni onlara tavsiye etti. Hatta Fatih Terim de bunların arasındaydı. Transfer görüşmesi yapmak için F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım tarafından da kulübe çağrıldım. Başkan bana, ‘Daum seni çok istiyor; ama ben, senin G.Birliği ve Ç. Rizespor’dan neden ayrıldığını araştıracağım.’ dedi. Ertesi gün tekrar gittiğimde Karaman ve Yanal’ın hakkımda çok kötü konuştuklarını ve bu yüzden transferimden vazgeçtiklerini söyledi.” diye konuştu.

Futboldaki hedeflerini yerine getirmek için G.Saray’dan ayrıldığının altını çizen genç file bekçisi, “Milli Takım’da oynamayı çok istiyordum. G.Saray’da forma bulmanın zor olduğunu da herkes biliyordu. Bir Mondragon gitse başka Mondragon gelecekti. Hedefim oynamak ve Milli Takım’ın kalesine geçmekti. Bu aşamada G.Birliği’nin hocası Ersun Yanal devreye girdi. Beni almak için her türlü vaatte bulundu. UEFA Kupası’nda oynayacağı için G.Birliği’ni tercih ettim. 500 bin dolar istememe rağmen 200 bin dolara razı oldum. Hiçbir maddi beklentim yoktu.” diye konuştu.

G.Birliği’nde, sezon başı sağlık kontrolleri başladığında, kulüp doktorunun kendini zorla ameliyat ettirdiğini dile getiren Kerem, bu olayın ardından hocaların bakış açılarının değiştiğini belirterek, “Doktor, sinüzitlerimin alınması gerektiğini ve bir günde ayağa kalkacağımı söyledi. Bir haftada ayağa kalkabildim. Antrenmanlarda diğer kaleciler takımla birlikte ben ise ayrı çalışıyordum. Kaleci antrenörüne, ‘Oynatılmayacaksam, sözleşmeyi feshetmeye hazırım.’ dedim. O da ‘Seni alırken, iyi bir yedek kaleci olarak düşündük.’ dedi. Ancak bu olaydan sonra hocaların bana tutumları da değişti.” açıklamasını yaptı.

G.Birliği’nin yurt dışı kampında kendisine birçok iftiranın atıldığını anlatan genç file bekçisi, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Maça giderken otobüs şoförü ile bazı arkadaşlar arasında tatsız olaylar yaşandı. Onu da üzerime attılar. ‘Kerem otobüs şoförü döğdü. Biz, onu bu nedenle yolladık’ denmesi beni çok üzdü. Bu olayın ardından bir hazırlık maçımız vardı. Ersun Yanal beni 18 kişilik kadroya almadı. Ayağımda ise sivilce çıkmıştı. Doktora gösterdim. Bu yüzden de soyunmadım. Hoca da ‘Oynamadığından soyunmuyor.’ diyerek tavır aldı. Otele döndüğümüzde Yanal beni yanına çağırıp, ‘Senin hal ve hareketlerinden memnun değiliz. Pılını pırtını topla ve kampı terket.’ dedi. Herşey 3 haftada oldu bitti.”

G.Birliği’nden ayrılan Kerem, önce G.Saray, ardından da F.Bahçe ile görüştüğünü belirterek, “G.Saray’a geri dönme durumum vardı. Ancak olmadı. Bunun üzerine F.Bahçe Teknik Direktörü Daum beni aradı. Ancak daha sonra Enke’yi transfer etti. Hikmet Karaman da beni arıyordu. Ç.Rizespor’a gelmem için o da Ersun Yanal gibi vaat üzerine vaatlerde bulundu. Eşim de ‘Bu kadar da yalan söylemez herhalde. Gel diyorsa bir nedeni vardır.’ dedi. 4 hafta beni oynatmadı. Bu da hâyal kırıklığını beraberinde getirdi. Rize’ye alışamadığımı ve ayrılmak istediğimi söyledim. Yönetimden ve hocadan gerekli izni alarak ayrıldım.” ifadelerini kullandı.

Ersun Yanal ve Hikmet Karaman’ın, kendini Aziz Yıldırım’a kötülemesini bir türlü anlamlandıramadığını ifade eden Kerem, konuşmasını şöyle tamamladı: “Beni isterlerken iyi kaleciyim. Ama işlerine gelmeyince çok kötü bir insan oluyorum. Ersun Yanal geleceği ne kadar iyi görebiliyormuş ki beni 3 haftada ne kadar iyi tanımış? Bu kadar kötü bir insan G.Saray’da 8 yıl nasıl top oynar? Fatih Terim, benim sorunlu biri olduğumu görememiş mi peki? Bu insanlar olmasaydı ben, F.Bahçe’de en azından mücadele verecektim. 22 yaşında genç ve gelecek vaat eden bir kaleci olarak takım bulamıyorum. Yazık değil mi şimdi bana! 6 ay gibi kısa bir süre içerisinde kötü bir imajla ortada kalıyorum. Bu saatten sonra kime ne anlatacaksın?”

Kaynak: Zaman

 

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın