Kazanmak için istemek, mücadele etmek gerek!

 

Her şeyden önce Fenerbahçe karşısında kaybedilen 3 puan şöyle dursun, asıl önemli olan Gerets'in taktiği ve futbolcuların isteksizliğiydi.

Maçtan önce yazdığım yazının son paragrafında; "Sistem ne olursa olsun, her zaman inandığım bir şey var ki o da; futbolcular ne kadar galibiyeti ister, ne kadar mücadele ederler, ne kadar inanırlarsa, Galatasaray kazanmaya o kadar yakın olur..." demiştim. İşte Fenerbahçe maçının kaybedilmesinin tek nedeni de buydu.

Maçta futbolcuların ortaya koyduğu performans açıkçası hiç iç açıcı değildi. Bir yandan teknik kapasitelerini sahaya yansıtamadılar, öte yandan ise kazanmak adına ne hırsları, ne de istekleri vardı. Özellikle Hasan Şaş'ın bir hayli formsuz oluşu göze battı. Buna rağmen Hasan'ın oyundan alınışı yanlış bir karardı. Çünkü Hasan, her ne kadar kötü oynasa da teknik kapasitesi ile oyunu çevirecek sayılı oyunculardan biriydi. O'nun yerine oyuna giren futbolcuya bakıyoruz: Sabri... Ne yaptığı, daha doğrusu yapamadığı ortada.

Bir parantez açmak gerekirse, oyunda tek ayakta kalan oyuncu Sasa İliç'ti. Sasa, oyun içerisinde orta sahada aldığı topları başarılı bir şekilde sakladı ve ara pasları ile ilerideki oyuncuları topla buluşturdu. İşin ilginç yanı, Galatasaray'da bunu tek yapan oyuncu Sasa'nın Gerets tarafından oyundan alınmasıydı.

Peki Gerets bu dakikadan sonra futbolculara nasıl bir taktik verdi? Herhalde dünyanın hiçbir yerinde mütemadiyen doldur-boşalt ile gol arayan bir takım yoktur. Gerets'in buna nasıl izin verdiğini anlamak mümkün değil. Nitekim gol bulmak için yapılan şişirmelerin hiçbirinde pozisyon olmadı, ama ilk yarıda İliç'in attığı ara pasları ile Galatasaray net pozisyonlardan yararlanamadı. Açıkçası maç sabaha kadar da oynansa bu şekilde gol bulmanın mümkünü yok. Bu şişirmeler, sadece bu maça özgü bir durum değil. Hemen hemen her maçta yapılıyor. Galatasaray'ın acilen, "Hakan Şükür'e topu şişirelim de, o bir şekilde gol yapar" düşüncesinden vazgeçmesi gerekiyor.

Ligde 14 haftada 11 gol atan bir Ümit Karan'ın artık oynaması için ne yapması gerekiyor? Gerets, eğer futbolcularına adaletli davrandığını söylüyorsa ve düşünüyorsa, artık Hakan Şükür'ü de yedek oturtabilmeli. Çünkü sorun sadece Hakan'ın ayyuka çıkan formsuzluğu değil, takımın "Hakan'a top şişirme" sorunudur. Herkes şapkasını önüne koysun ve düşünsün: 14 haftada 11 gol atmışsınız ve Fenerbahçe maçı gibi her futbolcunun ilk 11'de yer almak istediği bir maçta yedek soyunuyorsunuz. Sonradan oyuna girdiğiniz bu maçta ne kadar verimli olabilirsiniz?

Öte yandan Fenerbahçe'de Appiah, orta alanda adeta at koşturdu desek yeridir. Buna bir çözüm bulmak kaçınılmazdı. Oyuna Ayhan'la başlamak, orta sahada bir nebze olsun mücadeleyi getirecekti. Fakat oyunun tamamına yakın bir bölümünde Fenerbahçe, topa sahip olma ve orta alan mücadelesinde öndeydi.

Maç içerisinde bir başka değinmek istediğim nokta ise, kaleci Mondragon. Mondragon, özellikle Anelka ile karşı karşıya kaldığı birkaç pozisyonda son derece başarılıydı. Fakat, 35 yaşındaki bir kalecinin böylesine bir gol yemesi açıkcası akıl almaz bir durum. Ceza alanına doğru atılan bir topta "Çıkayım mı, çıkmayayım mı" ikileminde kaldı. Tecrübeli bir kalecinin yapmaması gereken bir hataydı.

Sonuç olarak ligin henüz 14. haftasında kaybedilmiş bir 3 puan var. Bu telafi edilir. Fakat umuyorum futbolcular ligin başlarında sahip oldukları hırs ve inançlarını yitirmezler...

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
En çok okunan haberler