"Karanlık, kapkaranlık gece"
Bunca zafer yaşadığımız ASY’e iki maçta bir iki farklı mağlubiyetlerle veda etmeye çalışmak kolay bir şey değil...  
Webaslan.com
"Karanlık, kapkaranlık gece"

Daha herhangi bir derbiye çıkmadan 4. mağlubiyeti almış, Avrupa’da eylül ayını görememiş, bunca zafer yaşadığımız ASY’e iki maçta bir iki farklı mağlubiyetlerle veda etmeye çalışmak  kolay bir şey değil...

Kulubün son bir senede ne durumdan he hale geldiğini anlayabilmek de...

Ankaragücü maçı bitmiş; kafamda yazıyı nasıl toparlayacağımı düşünüyorum.. Ne yönetim, ne taraftarlar, ne antrenör, ne sahadaki ne de tribündeki oyuncuların elle tutulacak bir tarafı kalmamış.. Bu ortamda “sen de kötü bir yazı yaz” diyorum kendime; tutup da “valla bravo Ant İpek, durumu çok iyi özetlemişsin” demesin diye diliyorum.. Çünkü konuşmak, hissetmek, duymak duyurmak istemiyorum Cimbom’un içine düştüğü durumu ve bunca açmazı...

Böylesi sinir bozucu maçlardan sonra eve gitmekte zordur.. Bunu çok iyi bildiğimden maç biter bitmez tribünde oturdum .. Amacım sadece ama sadece biraz sakinleşip, dilimin ucuna eskilerden gelecek bir tezahüratı dolayıp sessiz sedasız staddan ayrılmaktı..

Ta ki, daha maçın bitiş düdüğü çalalı 2-3 dakika olmasına rağmen stadın ışıkları kapatılana kadar.. 

ݽü

 

Önce bir yanlışlık oldu diye düşündüm; öyle ya burası diğer onbinlerce Galatasaraylı gibi benim evimdi ve normal işleyişi olan her evde olduğu gibi evsahibi kapatırdı ışığı.. Ama kimine göre haklı kimine göre haksız birbirinin içine girmiş ve feyzini sahada son golü atan takımın renginden alıp 3-5 dakikada yön değiştiren tezahüratları susturmak için sanırım ışıklar kesildi...

Hani diyoruz ya forumlarda ezeli rakibimizi kastederek “adamlar gibi olduk aynen, inanılır gibi değil”... Onlara benzemek için yine onlar gibi bir ışıkları kapatmadığımız kalmıştı, o da oldu...

Burası benim evim beyler, bayanlar.. Trömsö maçından sonra  üzüntüden, Athletic Bilbao maçından sonra da sevinçten 1,5 saat statta kaldığımı bilirim.. Bremen maçı öncesi 9 saat soğukta beklediğimi de... Kimi zaman maçtan 2 saat öncesinde yerimi alırım, kimi zaman da “hastaneden kaçıp anca devre arasına” yetişirim.. Kimi zaman tek göz kapalı, kimi zaman sırtımda 1.5 yaşında oğlum, kimi zaman da 72 yaşında dayımla Ali Sami Yen’de alırım yerimi.. Kimi maçta Hagi olurum, kimi maçta Ergün, kimi maçta Rambo kimi maçta Tepekule Yusuf... Değişen tek şey parçalının altına giydiğim şort ve çorabın rengidir... Orası benim yıllardır evimdir; taşınmama 4 maç kalmasına rağmen; böylesine üzüntü verici bir maçtan sonra bile oturmak, içinde kalmak istediğim evim...

Benim rızam olmadan beni oradan nasıl çıkardığınızı düşünürsünüz, zannedersiniz?

Siz dün maç biter bitmez ışıkları kapatınca; protestolar mı kesildi?

Bir böyle bir öyle dengeli dengesiz yapılan protestolar mı azaldı?

Adnan Sezgin, belgelenmiş suçlarından mı aklandı? Rijkaard daha iyi bir hoca, Servet daha dengeli bir oyuncu, Ufuk daha güvenli bir kaleci, Ali Turan daha güvenilir bir yedek, Kewell daha sağlıklı bir veteran, Hakan daha hızlı bir stoper, Fatih Terim daha da istenilen bir antrenör, Abdullah Avcı daha önemli, Hikmet Karaman / Ersun Yanal daha belirgin aday mı oldular? Neyi değiştirdiğinizi zannediyorsunuz siz..

Teğeden tırnağa bir çamura battık, hem de kendi evimizde, kendi yuvamızda... Bırakın da bari kendi üzüntümüzü kendimiz yaşayalım...

“Uğruna” bunca şeyi çekmiş, “göğüslemiş” bir neslin üyesi olarak “Ali Sami Bey’lerin, Hasnun’ların, Metin’lerin ahfadıyız; bu ülkede hem sporun hem irfanın ecdadıyız” biz beyler/hanımlar..

Aramızda bunu “en unutulmayacak, en önemli” günde unutanlara hatırlatmayı bir borç bilirim....

Daha da çok parçalanmadan; Pazar günü Kadıköy’de bizi “Parçalı”nın en iyi şekilde temsil etmesi ve Galatasaray’ın her dalının her açıdan “hak edildiği” gibi yönetilmesi dileği ile..



Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
En çok okunan haberler