"Kalıcı olmak istiyorum"

Takımımızın genç futbolcusu Aydın Yılmaz Galatasaray Televizyonu'nda yayınlanan Kaleydoskop programı'na konuk oldu. Aydın Yılmaz "Yuvada kalıcı olmak istiyorum" dedi.


O Galatasaray’ ın altyapısında yetişti ve şimdi Galatasaray’ ın vazgeçilmez isimlerinden biri oldu. Aydın Yılmaz ile birlikteyiz. Aydın nasılsın?

Teşekkürler. Sen nasılsın?

Ben de iyiyim, teşekkür ederim. Çok küçük yaşta Galatarasay’a adım attın. Florya’ya çok küçük yaşta girdin. Neler söyleyeceksin başlangıcınla ilgili, öncelikle bu süreçten bahsedelim biraz...

Florya maceram ilkokul beşinci sınıfta başladı. Seçmelere gelmiştim arkadaşım ile birlikte, 9-10 yaşlarından beri Florya’dayım. Benim için güzel bir başlangıç oldu ve şu an için de güzel devam ediyor.

Altyapıdaki bütün oyuncular mutlaka günün birinde A takıma çıkmayı hedefliyorlar. Sen altyapıda başladığın ilk günlerde hedeflerini gerçekten büyük tutmuş muydun? Bu kadar inanmış mıydın bir gün A takıma çıkacağına?

İlk zamanlar değil de, kademe kademe yükseldiğimiz zamanlarda hedeflerimizi artık yavaş yavaş koymaya başlamıştık. Bizim de hedeflerimiz vardı. Ufakken, daha ilk başladığımız zamanlar A takımı oyuncularını gördüğümüzde çok büyük hayaller kuruyorduk. ‘’Biz de acaba orada olabilecek miyiz, o noktalara ulaşabilecek miyiz?’’ diye... Ama zaman geçtikten ve hedeflerimizi belirledikten sonra her şey arka arkaya gelmeye başladı. Bizim de hedeflerimiz A takıma çıkmak doğrultusundaydı. Orada sürekli oynayabilmek ve bulunduğumuz noktadan daha farklı yerlere gelerek, daha güzel başarılara imza atmaktı hayalimiz...

Sabri Sarıoğlu, Arda Turan ve sen altyapıdan yetişerek, Türkiye’nin yıldız oyuncuları olan isimlersiniz. Öncelikle şunu sormak istiyorum. Türkiye’de alt yapıya çok fazla önem verilmediği söyleniyor. Sen Galatasaray’ın alt yapısında görev aldığından ötürü şanslıydın. Altyapı konusunda neler düşünüyorsun?  Altyapının geliştirilmesi için neler yapılması gerekiyor?

Doğrusunu söylemek gerekirse geride bıraktığımız dönemde altyapıya pek önem verilmiyordu. Ama son zamanlarda bütün kulüpler altyapıya önem vermeye başladılar. Yani Galatasaray buna da öncü oldu diyebiliriz. Çünkü kulüp altyapıdan çok oyuncu çıkardı. Sabri Ağabey var, ben, Uğur, Mehmet’ler ve daha bir sürü oyuncu var.

Evet, Orkun’da Galatasaray’daydı.

Altyapı bir kulüp için çok önemli, gerektiğinde flaş transferler yapabilirsiniz. Ama altyapıdan yetiştirdiğiniz oyuncular kulüpleri için daha farklıdır. Altyapıya şu anda olduğundan daha büyük önem vermeleri gerekiyor. Genç yaşta bir sürü yetenekli oyuncular var, hatta bu dönemde biz de takip ediyoruz altyapıdaki gelişmeleri... Gerçekten çok yetenekli oyuncular var, hatta belki de bizden daha yetenekli futbolcular çıkacak ileride... Futbolda kuluplerin kesinlikle altyapıya çok önem vermeleri gerekiyor.

Peki ailen senin futbolla ilgilenmen ile ilgili neler söylüyordu sana? Futbolcu olmanı istemişler miydi?

Tabi istemişlerdir ama açıkçası gündemde böyle bir durum çok da söz konusu değildi.

Okul da devam ediyordu...

Okul devam ediyordu ve biz mahalle arasında sürekli olarak futbol oynuyorduk. Futbolu çok seviyordum. Okuldan sonra hiç aksatmadan futbol oynuyordum. Elimize seçmelere katılmak gibi bir fırsat geçti ve bunu değerlendirdik. Seçmelerden geçtikten sonra ailemin çok büyük desteği oldu. Yeri gelince annem, yeri gelince babam beni idmana götürüp getirdi. İlk adımı attıktan sonra onların üstümdeki emeği çok büyüktür. Beni o küçük yaşlarda okuldan sonra idmana götürüp getiriyorlardı. Çok büyük destekleri  vardır bana...

A takıma çıkmayı başardın, herkes attığın çalımlardan ve gelecekte Türk futbolu için çok önemli bir isim olacağından bahsetti. Sonra başka takımlara kiralandın ve o takımlarda sergilemiş olduğun performans da oldukça başarılıydı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi-Galatasaray maçını hatırlıyorum. İnanılmaz bir futbol oynamıştın. Bu tecrübelerinin senin adına çok faydalı olduğunu söyleyebilir miyiz?

Çok önemliydi. Genç bir futbolcu için maç tecrübesi kazanmak apayrı bir şeydir. Benim o dönemde sakatlıklarım oldu. Galatasaray’da forma şansı bulamadım. Bir sezon önce oynuyordum. Geçirmiş olduğum sakatlıktan dolayı pek de iyi bir sezon olmadı benim için...

Gerets döneminde A takıma çıkmıştın değil mi?

Gerets döneminde çıkmıştım. O dönem oynayamayacaktım, sakatlıktan yeni çıkmıştım ve bu sebepten ötürü kadroya giremiyordum. Benim için en mantıklısı kiralık oynayabileceğim bir takıma gitmekti. O dönem kiralandım ve sahiden de benim için çok daha iyi oldu diyebilirim. Gerçi orada da şansızlıklar yaşadım, istediğim süreleri alamadım ama, oynadığım zamanlar benim için ayrı bir tecrübe oldu. Ondan sonra tekrar Galatasaray’a döndüm.

Az önce söylediğin gibi şanssız sakatlıklar geçirdin. Bu durum seni nasıl etkiledi? Geleceğinle ilgili endişeler yaşadın mı? Çok şeyler bekleniyordu senden, bu beklentileri karşılayamamaktan korktun mu?

Sakatlık durumunda doğal olarak kötü şeyler düşünmeye başlıyorsun. ‘’Sakatlığım geçtikten sonra tekrar oynayabilecek miyim, kiralık gitsem geri dönebilecek miyim, acaba futbol hayatım bitti mi?’’ gibi düşünceler insanın aklından sürekli olarak geçebiliyor. Sahiden çok zor bir dönemdi, sonunda o dönemi atlatmayı başardım.

7 numaralı formayı giyiyorsun. Senden önce o formayı Okan Buruk giyiyordu. Onunla ilgili neler söylemek istersin? Örnek aldığın isimlerden bahsedelim istersen...

Okan Ağabey’in yeri benim için apayrı. A takıma çıktığım zaman Okan Ağabey’le birlikte oynama şansı buldum. Benim için öz ağabeyim gibidir. Onu çok severim ve ona saygı gösteririm. Altyapıdayken de örnek aldığım insan oydu. Hem futbolunu, hem de kişiliğini örnek alıyordum. Onu daha da iyi tanıdıktan sonra gerçek bir ağabey oldu benim için... 7 benim küçüklüğümden beri en sevdiğim rakamdı ve A takım düzeyinde giymek istediğim numaraydı. Bu sebepten ötürü Okan Ağabey’e bir de forma numarası sebebiyle hayranlık duyuyordum. A takıma çıktıktan sonra beraber oynuyorduk, ona ‘’ 7 nuamarayı senden alacağım’’ diyordum. Sahiden de bunu gerçekleştirdim. İnşallah bu durumu hakkını vererek devam ettiririm.

Sen her zaman sakin ve güleryüzlü bir insansın. Televizyonlarda konuşmayı da pek sevmiyosun. Ama insanlar seni gerçekten çok merak ediyorlar. Bize birkaç tane özelliğinden bahset istersen, mesela sahada hırslısın peki özel hayatında da böyle misin?

Özel hayatımda sakin hareket ediyorum. Arkadaşlarımla birlikte de, evde de vakit geçirmeyi severim. Arkadaşlarımla dışarda yemek yedikten sonra, eve gelip, Play Station oynamak en çok sevdiğim aktivitelerdendir.

Genelde futbolcular Play Station oynamayı çok seviyorlar. Bir yerde futbolcuların Play Station oynamayı neden bu kadar çok sevdiklerine dair bir yazı okumuştum. Siz sahadasınız, ama sahaya çıkamayan insanların doğal olarak bu oyunlarla ilgili hırsları olabiliyor. Peki siz neden oynuyorsunuz?

Açıkçası arkadaşlarla birlikte oynayınca rekabet ortamı oluşuyor. Arkadaşlarınla birlikte oynadığın zaman çok zevk alıyorsun.

Kazanma arzusu...

Her zaman, her yerde görülebilen bir şeydir kazanma arzusu... Play Station oynamak da samimi arkadaşlarla birlikte vakit geçirdiğiniz esnada çok eğlenceli olabiliyor. Play Station kamplarda da birlikte vakit geçirebilmemizi sağlıyor.

Takımdaki kimlerle daha çok oynuyorsun?

Şu aralar pek vakit bulamıyoruz ama fırsat bulduğum takdirde en çok oynadıklarım Uğur ve Caner... Play Station oynamak için daha çok milli takım kaplarında fırsat bulabiliyoruz. Çünkü sürekli kampta olduğumuz için yaklaşık 10-15 günlük çalışma programlarını geride bırakıyoruz. Orada oda arkadaşlarımızla, takım arkadaşlarımızla Play Station oynuyoruz.

Rijkaard’la bu sene çalışmaya başladınız. Kendisi bütün dünyanın tanıdığı çok değerli bir teknik adam, Neeskens’te öyle... Onlarla ilgili neler söylemek istersin?

Rijkaard’la anlaşıldığını duyduğumda sevinmiştim. Çünkü Rijkaard’ın gençlere önem veren bir hoca olduğunu biliyorduk. Bunu bize de gösterdi. Bana ve bütün genç arkadaşlarıma elinden geldiğince görev verdi, bunu yaparken de kimseden çekinmedi. Belki Rijkaard olmasa forma şansı bulamayacaktık. Bende ve bütün genç arkadaşlarımda hocamızın önemi ve yeri çok büyük. Çünkü bana güvendi ve forma şansı verdi. Biz de gençler olarak bu güveni boşa çıkarmadık. Sahada her fırsatta elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık. Rijkaard’ın genç futbolcuları değerlendirmeye yönelik hamlelerini çok başarılı buluyorum ve gerekli görüyorum.

Rijkaard’ın gençler üzerindeki tutumu takıma güzel bi şekilde yansıyor diyorsun. Sonuçta herkese eşit davranması ve herkese şans vermesi hem rekabeti arttırıyor hem de takımın başarısı için önemli...

Benim önümde Kewell, Keita, Arda, Baros var ama bu önemli isimlerin varlığına rağmen aklımda oynayamayacağıma dair düşünceler yok. As takımda daha sık forma şansı bulan arkadaşlarım da benim iyi oynadığım zaman formayı alabileceğimi biliyorlar ve bu sebepten ötürü formlarını yüksek tutmak için çaba sarfetmek durumunda kalıyorlar.

Netanya maçında muhteşemdin. Üç asist yapmıştın ve yine manşetlerdeydin. Sonrasında basın ve kamuoyu senin aynı performansı ilerleyen haftalarda da gösterip gösteremeyeceğini sorgulamaya başladı.

O maç benim için çok önemliydi. Üç asist yapmam, manşetlerde yer almam benim içim çok iyiydi. Ama en önemlisi böyle bir performansın sonrasında istikrar sağlayabilmektir. Ben de bu maçın ardından sürekli olarak skora katkıda bulunmak isterdim. Ama bunu her zaman başaramayabiliyorsunuz. Ondan sonraki maçlarda da elimden gelenin en iyisini yaptım ve bu dönemin benim adıma iyi geçtiğini düşünüyorum.

Şu anda performansının ne kadarını kullandığını düşünüyorsun gerçek? Gerçek Aydın’ı izleyebiliyor muyuz?

Ne kadar olduğunu değil de bunun üzerine ne kadar koyabileceğimi hissediyorum. O güveni yakaladıktan sonra da daha iyi yerlere geleceğime inanıyorum.

Gazetelerde nişanlandığını okuduk. Evlilikle ilgili neler söylemek istersin? Evlilik yakın zamanda mı?

Evlilik yakın gibi görünüyor. Bu sezonu geçtikten sonra inşallah evleneceğim. Nişanlanmam benim için gerçekten de çok güzel, çok özel bir şey oldu. Nişanlandıktan sonra da daha iyi performans sergilemeye başladım.

Öyle söylenir genelde... Nişanlandıktan ya da evlendikten sonra futbolcuların performansı daha çok artar. Çünkü  bu durum futbolcu için daha disiplinli, daha düzenli bir hayatı beraberinde getirir.

Evet öyle söylenir. Benim de şu anda çok düzgün ve düzenli bir hayatım var.

Erken sayılabilecek bir yaşta nişanlandın. Sana sormak istiyorum aşk senin için ne ifade ediyor?

Bence çok da erken bir yaşta nişanlanmadım. Yaşım şu anda 22-23...

Nişanlanmak için doğru bir yaş mı diyorsun?

Benim için doğru bir yaş olduğunu düşünüyorum. Aşkı ve doğru kişiyi bulduğuma inanıyorum. Onun için bazı durumları fazla uzatmama gerek olmadığını düşünerek nişanlandım. Aşk apayrı bir şey. Şu anda nişanlı olduğum kişi, hayatımın geri kalanını da beraber geçirmek istediğim bir insan...

Önemli bir karar..

Kesinlikle... Aşık olduğum için bu kararı verdim.

Biz de sana ömür boyu  mutluluklar dileriz. Umuyorum düğününe gelerek seni o mutlu gününde de görüntüleyebiliriz. Sana imajın hakkında sorular sormak istiyorum. Aydın Yılmaz’ı uzun saçlı haliyle tanıdık. Şu anki durumla ilgili neler söyleyeceksin?

Uzun saçlarımı çok seviyordum. İki kere uzatıp kestirdim. Şu anda eski halimi özlüyorum açıkçası...

Peki saçlarını niye kestirdin?

Açıkçası pek bir nedeni yok, bir anda gelişen bir şeydi. Artık saçlarımı değiştireyim, değişik bir imaj yapayım dedim biraz da sıkılmıştım. Saçlarımı kestirdiğim zamanlarda oynamıyordum, sakatlıklar yaşamıştım. Bir değişikliğin bana iyi geleceğini düşündüm. O şekilde kestirdim. Ama özlüyorum saçlarımı...

Peki saçlarını tekrar uzatacak mısın?

Bilmiyorum, uzatabilirim. Öyle bir düşüncem var aslında... Sıkılmazsam saçlarımı uzatmaya devam edebilirim.

Yemek yapabiliyor musun?

Hayır, sadece yumurta yapabiliyordum.

Hangi yemekleri seversin?

Annemin sarmasını çok severim. Genellikle uzun kamplardan sonra bana sarma yapar. En çok sevdiğim yemektir.

Hedeflerinden bahsedelim istersen biraz da... Neler yapmayı hedefliyorsun?

Şu an Galatasaray’ın A takımında oynuyorum. Bu benim hedeflerimden bir tanesiydi. Burada bir süre geçirmek zorundayım zaten... Daha da kalıcı olmayı hedefliyorum. Ondan sonra A Milli Takım geliyor. Galatasaray’daki performansımdan sonra, milli takıma da yükseleceğime inanıyorum. Oraya yükseldikten sonra her futbolcunun hayali vardır. Avrupa’da forma giymemiş olan her futbolcunun hayalinde orada oynamak vardır. Benim de en çok istediğim şeylerden biri İspanya Ligi’nde...

Orada desteklediğin bir takım var mı?

Real Madrid...

Tarafarlarla ilgili anıların varmı? Seni sokakta gördüklerinde genelde verdikleri tepkiler nasıl oluyor?

Ben ve Uğur’u çok karıştırıyorlar. Bazen dışarda görüldüğümüz zaman fotoğraf çektirmek istiyorlar. ‘’Uğur fotoğraf çektirebilir miyiz?’’ diyorlar. Ben aynıı şeyleri Uğur’a da söyledim. Uğur da, ‘’bana da Aydın diyorlar’’ dedi. Çok karıştırıyor taraftarlar bizi... Galatasaray taraftarını gerçekten çok beğeniyorum. Ali Sami Yen’de oynadığımız zaman yedek kulübesindeysem zaman zaman onları seyrediyorum. Onların Türkiye’de takımlarına en çok destek veren taraftar grubu olduğunu düşünüyorum. Gerçekten bizi sahada çok iyi destekliyorlar, ateşliyorlar.

Sen zaten dokuz yaşından beri Florya’dasın, Galatasaray’ın  içindesin, Galatasaray ile büyüdün. Sen de Galatasaray taraftarlığının bir parçası var değil mi?

Tabi ki...Onların yaptığı tezahüratları dışarda da söylüyorum.

En çok hangisini seviyorsun?

Bu aralar söylenen yeni bir beste var o çok hoşuma gidiyor. ‘’Şampiyon olalım’’ diye...

Birkaç tane kısa sorum var sana. Tek tek kısa kısa almak istiyorum. Birincisi Caner Erkin...

Chucky.

Uzun zamandır tanışıyorsunuz değil mi?

Onunla milli takımdan beri tanışıyoruz. Lakabı Chucky... Çok sevdiğim kardeşim gibi gördüğüm bir insan kendisi... Gerçekten milli takımda çok güzel anılarımız, birlikte geçirdiğimiz zamanlarımız oldu. Çok sevdiğim bir dostum, hatta kardeşim diyebilirim.

Sarı kırmızı?

Galatasaray...

Ropörtaj için çok teşekkür ederiz.

Ben teşekkür ederim.

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın