İşte Cim Bom'un yeni 10 numarası!

* Ona göre sarının yanına yakışan tek renk kırmızı. Cimbomlu dev sanatçının girmediği kimlik yok, Fatih Terim tiplemesi ise en meşhuru.

* Bursa'daki yıllarında başlamış G.Saray tutkusu. İlk gittiği maç ise Hakan Şükür'lü Bursaspor ile Prekazi'li G.Saray'ın 1-1'lik maçıymış.

* İki yıl önce, G.Saray'ın Malatya'yı 1-0 yendiği maç sonrası stadla ilişiğini kesmiş. Ata, "Numaralı da kendimi Etiler'de gibi hissediyorum" diyor.

Renkli camda farklı görünse de, onun gönlünde sarının yanına en yakışan renk kırmızı. Hem ne demişler, televizyondaki herşeye inanmamak gerekli. Reklamların Veyseli, dizilerin Volkanı, kimi zaman Bülent Ersoy, kimi zaman Fatih Terim... 32 yıllık hayatına birçok şey sığdırmış "Tek kişilik, dev kadro" ciddi bir Galatasaraylı... Ata Demirer'in en ünlü tiplemesi de malum yeşil sahaların imparatoru Fatih Terim... 1972 yılında Bursa'da doğan Ata Demirer, ilk, orta ve lise öğrenimini tamamladıktan sonra müzik eğitimi almak üzere İTÜ Devlet Konservatuarı'na kaydolur ancak bir süre sonra istediğinin müzik değil komedi olduğunu anlar. İki yılı amatör, toplam dokuz yıldır komedyenlik yapan Demirer, hedeflediği yere şimdi ulaştığını söylüyor.

Numaralı da Etiler'de gibiyim
Bursa'da yaşadığı yıllarda başlamış futbol ve Galatasaray tutkusu. İlk gittiği maçıysa dün gibi hatırlıyor. Bursa Atatürk Stadı'nda Hakan Şükür'lü Bursaspor Prekazi'li Galatasaray'a karşı. Skor 1-1. Maçın bitiminde Ata için bu hikayenin devamı çorap söküğü gibi gelmiş. Kendisini "Ciddi bir Galatasaraylı" olarak nitelendiriyor ama son zamanlarda maça gidememekten şikayetçi. İki sezon önce, Ali Sami Yen'de Galatasaray'ın Malatyaspor'u 1-0 yendiği maçtan bu yana stadın yolunu unutmuş. Tabii tribünde tanınmak da çabası. Şöhretin getirdiği bedeli ödeyen Ata, stadyumda maçı izlemenin kendi için sadece numaralı tribünde mümkün olduğunu söylüyor ve "Numaralı tribünde kendimi Etiler'de gibi hissediyorum. Ben aslında eski açık, param olduğu zaman da kapalıya giderdim" sözleriyle aslında sadık bir eski açık taraftarı olduğunun üzerine basıyor.

Eski açıktan konuşurken okul yıllarına dönüyor Ata Demirer. Başlıyor anlatmaya... Tarih: 9 Kasım 1988. Maç: Galatasaray-Neuchatel Xamax: "Lisede matematik dersindeyiz ve sınavımız var. Sınıfın sessizliği dışarıdan gelen bir sesle dağıldı. Eeaahhhh!!! Herkes birbirine baktı, ne olduğunu anlamak için. Ardından aynı ses bir daha duyuldu. Eeaahhhh!!! diye. İkinci kez aynı sesi duyunca sınıfta bir tedirginlik oldu. O güne kadar Galatasaraylı olduğunu bilmediğimiz öğretmenimiz bize "Çocuklar size Onur'u bırakıyorum. Dikkat et kimse kopya çekmesin. Ben hemen geliyorum" dedi ve gitti. Üç-beş dakika sonra bir anda içeri "Galatasaray 2-0 galip." diye bağırarak girdi." Galatasaray'ın o an ki 2- 0'lık galibiyeti sınavı kaynatmış, gitmiş. Sonrası mı? Malum, tüm sınıf radyonun çevresinde maçın devamını dinlemeye koyulur. Sonuç: 5-0 Galatasaray galip...

Komedyenler kimi zaman başlarından geçen ilginç olayları da anlatır sahnede. Zaten eğlenceli olaylar yaşamasalar, hayata gülünecek taraflarından bakmasalar insanları nasıl güldürebilirler ki? Ata Demirer'in yıllar öncesinde yaşadığı bir tribün anısı ise, fıkra olsa dilden dile dolaşabilecek türden: "Simoviç'in jübilesi'nde Galatasaray- Everton'la karşılaşıyordu. Tanju 18'den bir gol attı, kapalı tribün kendinden geçti. Herkes deli gibi tezahürat yaparken birden enseme birşey çarptı. Ne geldiğine bakayım dedim. Enseme gelenin bir çocuk olduğunu gördüm. Sonra çocuğun babası benden oğlunu kendisine uzatmamı istedi. Öyle bakakaldım!!!"

İdeal Galatasaray
Ata Demirer'e unutamadığı maçları soruyoruz. İlk aklına gelenler hep 80'li yıllara ait. Söz en beğendiği futbolcuda. Tabii ki, Prekazi. Arsenal maçını saymayınca merak edip, sorduk: "O maçı o kadar stresli seyrettim ki, kupayı alana kadar hiç keyif alamadım. Kupaya son bir adım kalmıştı. O kadar gergindim ki, sürekli lanet olsunlar, her kart görene sinirlenmelerle dolu bir maç izledim. Ama Süper Kupa'da böyle değildi. Orada büyük bir iddiamız olmadığı için, zaten UEFA Kupası'nı da almıştık, daha zevkli izledim. Hatta gol olduğunda gülüp, 'Hahahaha... Yendik herifleri' demiştim kendi kendime."

Peki ya, ünlü sanatçı Galatasaray'ın bugününü nasıl görüyor? Takıma dair ilk söylediği, Galatasaray'ın başarı için ihtiyacı olanlar. Forma için oynayan futbolcular, Hagi gibi bir orta saha oyuncusu, kazanma ruhuna sahip bir teknik direktör ve en önemlisi takım olma. Bunların biraraya gelmesiyle başarının kaçınılmaz olacağını söylüyor Ata ve Galatasaray'ın 100. Yıl'ında Avrupa'da oynayamamasının sanıldığı gibi üzülecek bir durum olmadığını iddia ediyor: "100. Yıl Galatasaray'ın eski günlere dönebileceği, kendi iç yapısını oturtup, başarıdan başarıya koşacağı bir süreç olacak." Demirer G.Saraylılara, "Güzel günler çok yakında, bekleyin" mesajını vererek söyleşiyi noktalıyor.

Unutamadığı maçlar:
Galatasaray-Neuchatel Xamax
Galatasaray-Fenerbahçe (2-1)
Galatasaray-Manchester United
Galatasaray-Juventus
Galatasaray-Sporting Lisbon
G.Saray-R.Madrid (Süper Kupa)
Galatasaray-Monaco

Unutamadığı futbolcular:
Prekazi
Simoviç
Tanju
Metin Oktay
Hakan Şükür
Erhan
Cüneyt
Okan
Emre