"İnancımızı hiç kaybetmedik"

Teknik Direktörümüz Bülent Korkmaz, kalan yedi haftadan ceza alacak futbolcularımıza, Lincoln'den şampiyonluk yarışına kadar birçok konuda Galatasaray TV’ye çok özel açıklamalarda bulundu.

Gaziantepspor galibiyetinden sonra iki maçta altı puan hedefiniz vardı ancak Fenerbahçe karşılaşmasında olmadı. Sivasspor 56 puanda, Beşiktaş’a baktığımız zaman 55 puanda. Bundan sonra geride kalan yedi hafta var. Nasıl değerlendiriyorsunuz hocam?

Antep ve Fenerbahçe karşılaşmalarından altı puan hedefliyorduk. Antep’te bunu başardık, Fenerbahçe maçında başaramadık. Antep ve Fenerbahçe maçlarında genel anlamda iyi oynadık ancak gol pozisyonlarında üretken olamadık. Rakiplerimizin puan kazanması bizim puan kaybetmemiz, rakiplerimizin lehine bizim aleyhimize oldu. Şunu hiç bir zaman unutulmamalıyız ki  biz, teknik heyetimiz, futbolcularımız şampiyonluğu son haftaya kadar kovalayacağız. Benim ve takımımın inancı sonuna kadar devam ediyor. Biz nasıl puan kaybettiysek, rakiplerimizde öyle puanlar kaybedecek. Bundan sonrasına baktığınız zaman hemen hemen bütün maçları içerde oynayacakmışız gibi duruyor. Bunu çok iyi bir biçimde değerlendirmemiz gerekir. Bu bizim için önemli bir avantaj. Bazı cezalı ve sakat oyuncularımız var, onların olmaması bir dezavantaj gibi görünse de Galatasaray formasıyla sahaya çıkan her futbolcu kazanmak için sahaya çıkar.

Sizin futbolculuğunuzdan ne kadar hırslı bir oyuncu olduğunuzu biliyoruz. Teknik direktörlüğünüze de bunun yansıdığını ben görebiliyorum. Şimdi önümüzde oynayacağımız karşılaşmalarımız var ancak Beşiktaş’ın, Sivasspor’un, Fenerbahçe’nin tabi ki Trabzonspor’un da çok zorlu müsabakarı var. Az önce siz değindiniz, Galatasaray’ın sadece bir deplasmanı var o da ligin son sırasındaki Hacettepe karşılaşması. Ondan sonra ki karşılaşmaları sanki içerde oynayacakmış gibi olacak Galatasaray. Bununla ilgili neler söyleyeceksiniz. Galatasaray’ın bir fikstür avantajı olduğunu düşünüyor musunuz? Rakiplerin karşılaşmalarını da kısaca değerlendirebilir misiniz?

Öncelikle ben gelirken elimde bir sihirli değnek olmadığımı söyledim. Galatasaray’ın oyun yapısını biliyordum. O oyun yapısından farklı bir oyun yapısına geçmek istiyordum. Geldiğimizde Galatasaray’ın oyun yapısı daha yumuşak bir oyun yapısına bürünmüştü. Ben ise bunun tam tersini yapmayı düşündüm. Daha agresif daha önde basan, rakip sahada oynamayı düşünen bir takım olarak düşündüm; gelecek planlarımız da bu zaten. Ama bunun hemen olmayacağını söylemiştim. Şu an bu yavaş yavaş oluşmaya başladı ama tam oturmuş değil. Buna zaman gerekli ama baktığımız zaman hiç bir maç oynanmadan kazanılmıyor. Bana göre her maç zordur her maçın bana göre önemi vardır. Dediğiniz gibi hemen hemen bütün maçları İstanbul’da oynayacağız sayılır. Biz  şartlar ne olursa olsun bunu en iyi biçimde değerlendirmek istiyoruz. Bizim bir seri yakalamamız lazım. Yakaladığımız zaman işlerin daha farklı olacağını düşünüyorum. Ama şunu herkes bilmeli ki, biz inancımızı hiç kaybetmedik. Son haftaya kadar devam ettiriyoruz bunu, Galatasaray taraftarları bunun bilincinde olsun. Ben oyuncularıma inanıyorum ve de güveniyorum. Hiç bir mazeretin arkasına sığınmam, bunu geldiğimde de söyledim. Önemli eksikler var mı? Var. Önemli oyuncular kendi mevkilerinde oynayamıyorlar baktığımız zaman. Asıl mevkilerinde oynarlarsa daha iyi futbol oynayacağımızı inanıyorum.

Hocam birde Lincoln konusu var. Spor kamuoyunun ‘Lincoln Fenerbahçe maçında neden ilk 11 başlamadı’ diye bir eleştirisi oldu. Cassio Lincoln ile ilgili planınız neydi bu maçta?

Lincoln bizim için  önemli bir oyuncu, Galatasaray kulübü çok büyük yatırımlar yaptı Lincoln üzerine, ama bildiğiniz gibi Lincoln’ün dizinde küçük bir problem vardı. Kendi isteğiyle Brezilya’ya gitti. 12 gün antrenman yapamadı. Şimdi 12 gün antrenman karşılığında iki buçuk üç hafta yoğun bir antrenman programı uygulanması gerekir. Gelir gelmez bunu uygulamaya başladık. Antep maçında konuştuğum zaman hazır olmadığını söyledi. Fiziksel anlamda yeterli olmadığını bize iletti ve bizde Antep’e götürmedik. Fenerbahçe maçına hazırlamaya başladık. Ama bizim gözlemlerimize göre fiziksel anlamda 90 dakikayı çıkaracak durumda değildi. Zaten oyun planım içinde de Lincoln’ü son 30 - 35 dakika oynatmak vardı. Çünkü atacağı gol pasları ile oyunun yönünü çevirip, adam eksilterek Fenerbahçe’yi zor durumda bırakmasını düşünüyorduk. Zaten son 30 - 35 dakikada oyuna soktuk. Antrenman arttıkça bu süre uzayacaktır. Biz her oyuncumuzu kazanmak istiyoruz. Her zaman için sorun yaratan değil sorunları çözen teknik direktörüz. Tabi ki bu kazanma duygusunu, kazanma isteğini her oyuncuya işlemeye çalışıyoruz. O yüzden bizim için her futbolcu değerlidir.

Peki hocam son yedi haftalık bir süreç var. Cezalı futbolcular olabilir. Sakatlıklar olabilir. PAF Takımı’ndan oyuncu kullanmayı düşünüyor musunuz? Semih Kaya’nın da ismi geçiyor…

Maalesef işin üzücü tarafı ben geçmişten konuşmayı sevmem. Maalesef bazı şeyler geçmişe dayanıyor; bazı şeyler, Semih Kaya olsun başka oyuncular olsun bu futbolcuların sakatlıkları ve hiç hazırlık maçı yapmamalarından kaynaklanıyor. Çünkü hazırlık maçı yaparaktan oyuncuyu bir yere getirebilirsiniz. Oynayamayan oyunculara geçmişte ekstra bir antrenman yapılmamış. Oynayan oyuncularla beraber tutulmuş. Biz geldiğimiz günden itibaren oynamayan oyuncularımızla antrenman ve hazırlık maçı yapıyoruz. Semih Kaya’yı ben Ümit Milli Takım’da seyretme olanağı bulamadım. Yeterli olup olmadığına karar vereceğiz. Semih Kaya’nın sakatlanmadan önce aynı Murat Akça gibi iyi bir oyuncu olduğunu biliyoruz. Bu arada hazırlık maçları yaparak kararımızı vereceğiz.

Peki hocam bir de Pazar gününe bakalım şimdi. Önümüzde oynanacak İstanbul B.B. karşılaşması var. Farklı bir soru sormak istiyorum size. Karşılaşma saat 16,15’te oynanacak, gündüz maçı. Bu futbolcuları ve sizi nasıl etkiler?

Ben geldiğim günden itibaren antrenmanlarımızı sabah yapıyoruz. Akşam antrenmanı çok nadir yapıyorum. Çünkü sabah antrenmanı, gündüz maçları için hem de dinlenmiş bir oyuncudan antrenmanda daha fazla verim alacağımız için ve beslenme ile ilgili de sabah ve öğlen oyuncu bunu halletsin diye… Bu yüzden sabah alıyorum. Sabah antrenmanları yaptığımız için gündüz maçının bizi etkileyeceğini sanmıyorum. Ama genelde futbolcular akşam maçı oynadığı için gündüz maçına adapte olmaları biraz da zor olacak. Bunların hiçbiri mazeret değil, sahaya çıkan kim olursa olsun elinde gelenin en iyisini yapmalı yapacağına da inanıyorum. Çünkü bizim, gündüzdü geceydi sabahtı mazerete ihtiyacımız yok. Kazanmaktan başka çaremizin olmadığını bilmeli futbolcularımız. Oyuncularda bunun farkında, maçın saati önemli değil önemli olan Galatasaray’ın kazanması, ama zor olacak. İstanbul B.B. takımını iki üç maçtır takip ediyoruz. Trabzon maçında iyi oynadılar, iyi oyuncuları da var. Zor maç olacak ama önemli olan bizin en az rakibimiz kadar mücadele edip o maçı istememiz. Zaten onlar oluştuğu zaman da maçın kendiliğinden bize geleceğine inanıyorum.

Hocam son olarak eklemek istediğini bir şey var mı?

Galatasaray taraftarı şunu hiç bir zaman unutmamalı, unutmuyor da… UEFA Kupası ve Süper Kupa şampiyonluğu ve birçok Türkiye şampiyonluğu, Avrupa’da yarı finalleri sadece Galatasaray takımı yapmıştır. Galatasaray çok büyük bir camia. Her zaman için taraftarda başını dik tutmalı. Türkiye’de başı dik olabilecek tek taraftar Galatasaray taraftarı. Bunun gururunu her zaman yaşasınlar, ben öyle yaşıyorum biz Galatasaray taraftarına Galatasaray kulübüne layık olmaya çalışıyoruz. Elimizden gelenin en iyisini yapacağız, gelecekle ilgili de planlarımız var. Ben ve futbolcularım, dediğim gibi biraz daha zamana ihtiyacımız var. Önde basma, oyunu rakip sahada oynama… Biz bunu temellerini atmaya çalışıyoruz, ki temelleri attık gelecekte de bu oyun yapısına kavuşacak. Yani taraftarların çok farklı bir Galatasaray izleyeceklerine ben burada söz veriyorum. İki üç sene içinde de Galatasaray takımının Avrupa’da çok farklı yere geleceğinin sözünü veriyorum.