İlginç istatistik! Cim Bom, ligin ilk yarısında daha çok pas yapmasına rağmen bunu hücum yollarında gösteremedi

Asıl ilginç nokta sahadan yenik ayrıldıkları maçlarda sarı kırmızılı oyuncuların rakiplerine çok az top bırakmalarıydı. Galatasaray'ın top hakimiyeti, deplasmanda 2-1 yenildikleri Denizlispor maçında 58.43’e, 3-1 yenildikleri İstanbulspor maçında 55.58’e kadar çıktı.
Bu hakimiyeti skora dönüştürememesindeki en önemli nedenlerden biri, yeterli hücum zenginliğini sağlayamamasıydı. Maç başına 12 akın gerçekleştiren Galatasaray, bu akınları şuta ve gole dönüştürmekte zorlandı. İlk yarının son maçlarında, başlattığı akınları gole dönüştürme oranı düşünce, yenilgiler de üst üste geldi.
Maç başına yaklaşık 14 şut çektiler. Ama bu konuda bir istikrar yakalayamadılar. Öyle ki, bazı maçlarda G.Saraylı oyuncular 10 şut bile çekemedi. Gençlerbirliği maçında, sadece 8 şut çekebildiler. Çaykur Rize maçında ise rakip kaleye 7 şut gitti. Beşiktaş maçında ise 9 şut atıldı. Galatasaray en çok şutu, Bursaspor ve Akçaabat Sebatspor karşısında çekti. Sebatspor maçında, rakip kaleye tam 20 şut atan Galatasaraylılar, 4 gol bulmayı başardı. Bursa maçındaki 20 şuttan ise 2 gol çıktı.
Galatasaray'ın oynadığı maçlarda dikkat çeken bir diğer özelliği de bol pas yapmasıydı. Maç başına 378 başarılı pas yaptılar. Maç başına hatalı pas sayısı ise 172'ydi. Başarılı pas sayısında, açık ara lig lideri konumundaki Beşiktaş'tan bile iyiydi. Pas yüzdesi de genelde yüzde 60'ların üzerinde dolaşan Galatasaray, bu pas alışverişini sahanın hücum bölgesine taşıyamayınca istediği sonuçları alamadı.
Frank De Boer, Ayhan, Bülent, Ergün gibi oyuncular, oyunu dar bir alanda oynayıp kendi aralarında paslaşmayı tercih edince, ileri uçtaki futbolcular yeterli derecede pas yapamadılar. Örneğin, sezon başında büyük umutlarla transfer edilen Frank De Boer, maçların büyük bir bölümünde kendi ceza alanının önündeki bölgenin sol tarafından ayrılmadı. Bu dar bölgeden çevresindeki takım arkadaşlarıyla paslaşan Hollandalı yıldız, takımının hücuma ağır çıkmasındaki sebeplerden biriydi. De Boer, kullandığı uzun paslarda da pek başarılı olamadı.
Yine Ergün'ün sahadaki hareket alanı, orta saha çizgisinin sol tarafındaki bölümle sınırlı kaldı. Bu bölümde aldığı pasları da yine Ayhan ve Hasan gibi, kendisine yakın bölgedeki oyunculara vermeyi tercih etti. Forvet oyuncuları Ergün'ün paslarından fazla yararlanamadılar.
Altıncı haftadan sonra düzenli biçimde forma giymeye başlayan Ayhan, orta sahadaki kilit konumu nedeniyle kısa sürede Galatasaray'ın topla en çok oynayan oyuncusu oldu. Tam dört maçta topu en çok kontrol eden oyuncuydu. Üç maçta da topu en çok kontrol eden üç oyuncu arasındaydı. Ama Ayhan'ın etki alanı orta yuvarlak etrafındaki bir bölümle kısıtlı kaldı.
Buna karşılık Hakan Şükür, hücum alanında çok geniş bir bölgede mücadele etmek zorunda kaldı. Birçok maçta golcü, santrfor, orta yuvarlakla rakip ceza sahası arasındaki yaklaşık 35 metrelik bölgede top beklemek ve rakip savunmacılarla boğuşmak zorunda kaldı. Sadece Akçaabat Sebatspor karşısındaki gibi baskılı oynanan bazı maçlarda etkinliğini ceza alanı civarında yoğunlaştırabildi. Şükür, ligin ilk bölümünde Arif'le paslaşırken daha sonra bu oyuncunun formdan düşmesiyle pas alışverişlerini Bratu'yla yapmaya başladı.
Galatasaray, hücum alanındaki etkisizliğinin yanı sıra maçlarda yeterince agresif bir oyun ortaya koyamadı. Maç başına yaklaşık 14 faul yaptılar. Bazı maçlarda bu sayı 10'un bile altında kaldı. Örneğin sıkı pres yapan mücadele gücü yüksek Gençlerbirliği karşısında bu sayı sadece 5'te kaldı. Denizli ve Malatya maçlarında da Galatasaray'ın faul sayısı 8'di. Galatasaray'ın en agresif oynadığı maçlar 23'er faul yaptığı Gaziantep ve Çaykur Rize karşılaşmasıydı.
Altı haftadan sonra düzenli biçimde forma giymeye başlayan Ayhan, orta sahadaki kilit konumu nedeniyle kısa sürede G.Saray'ın topla en çok oynayan oyuncusu oldu. Ama tecrübeli futbolcunun etki alanı orta yuvarlak etrafındaki bir bölümle kısıtlı kaldı.
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın

Mohamed Amoura, Benfica yolunda!

Bologna, Rowe için anlaşmaya vardı!

Victor Boniface Milan'a gidiyor!

Barcelona'da Kounde ile uzatma kararı

Loic Bade, Bayer Leverkusen'de

Chelsea'de Nkunku ve Jackson için ayrılık mesajı!

Liverpool'da Frimpong şoku: Slot, sakatlığı açıkladı

Noah Okafor, Leeds United'da!

Kristjan Asllani kararını verdi: Torino

Edon Zhegrova için Juventus'a 2 şart!
