Hoşgeldin Canaydın: Galatasaray başkanını seçti

Galatasaray Spor Kulübü başkanı Özhan Canaydın oldu. Rekor bir katılım ile 3496 kişinin oy kullandığı seçimlerde oyların yüzde %67,9'unu alan Canaydın Galatasaray'ın yeni başkanı oldu. Canaydın seçim sonrası üyelere hitaben yaptığı konuşmasında "En büyük hayelim gerçek oldu. Bu cesareti sizden aldı. Sizlere hep açık olacağım. Şeffaf bir yönetim göstereceğim. Hepinize teşekkür ederim" dedi.

Canaydın kimdir ?
1943’te Bursa’da doğdu. Galatasaray Lisesi mezunu. 1958’de basketbola başladı, Galatasaray yıldız, genç ve A takımlarında forma giydi. 1960’da tekstil sektöründe iş hayatına başladı. Chambre de Commerce de Cote D’Azur’un en yüksek vergi veren ilk beş üyesi arasında bulunuyor. Ali Tanrıyar, Alp Yalman ve Faruk Süren yönetimlerinde görevlerde bulundu.

Canaydın neler demişti?
G.Saray'ın getirilerini kullananlarla beraber olmadıklarını söyleyen Canaydın şunları söyledi: "Tertemiz bir ekiple geliyoruz. Ben ve ekibim G.Saray'ı basamak yapmayacağız. G.Saray kulübüne hiç fatura kesmeyecek bir grup oluşturduk. Ben sportif malzemeler üreten bir şirketin sahibiyim. Bir gün olsun G.Saray'ı ismini kullanmadım. Benden isteneni de hep hibe ettim bir gün olsun fatura kesmedim. Aynı şekilde yönetim kurulu üyelerimiz, aynı soyadını taşıyanları bırakın yeğen grubumuz bile kulübe fatura kesemez. Göreve gelince 5 milyon dolarlık kasa kolaylığı, 10 milyon dolar uzun vadeli ucuz kredi temin edeceğiz. Dünya kulübü olmak istiyoruz. Taraftarlarımızı aktif hale getireceğiz

Bundan sonra çıkacak mali raporlarda herkesin anlayacağı, uzlaşacağı tek bir rakam çıkacaktır. Spekülasyonlar olmayacak. Ben murakıp raporuna göre borcun 54 milyon 800 bin dolar olduğunu söylerken yönetim, "Hayır. Bizim 7 milyon dolar borcumuz var" diyor. İnsanları şaşırtmayacağız. Herkesin anlayacağı, görünce tetkik edeceği ve tek rakamda uzlaşacağı hesaplarla genel kurulun karşısında olacağız. Mevcut yönetim Sportif AŞ'nin ortaklığı için AIG ile birlikte toplantılara bile katılmadılar. Başlangıçta bir iki toplantıya girdiler sonra kopup gittiler. Bu toplantılara butlaka katılacağız. Sportif AŞ'nin başkanı olarak ben gideceğim. Sürekli olarak da iki tane yabancı ortaklıkla çalışan ve o statüyü bilen iki yönetim kurulu üyesi olacak. Sportif AŞ artık halka açılmıştır. G.Saray artık halka karşı sorumludur.

Biz kimseye yalancı demiyoruz. Ortada "Ben G.Saray için yalan da söylerim" şeklinde bir açıklama var. Biz de bu söze karşılık, "Biz G.Saray için dahi yalan söylemeyiz" diyoruz. G.Saray'ın imzaladığı bütün anlaşmaların arkasındayız. G.Saray devamlılık arzeden bir müessesedir. AIG ile o günün şartlarında çok tenkit edilmesine rağmen çok güzel bir anlaşma yaptık. Ben yönetime girecek kişileri 1 yıl önceden tespit ettim. Profesyonellere gerek olursa alacağız. Biz kimsenin devamı değiliz. Eskiye dönüp arkamıza bakmayacağız."

Cansun, "Jardel bizde kalmış olsaydı 3 yıllık 12 milyon dolar para ödeyecektik" diyor. İyi de Cansun Jardel'i 16 milyon $'a kendi aldı. Sonra 5'e satıyorsun ve 11 milyon $'ı zarar göstermiyorsun. Bu nasıl mantık? Üstelik, bu komik gerekçeyle bunu taahhüt kapatma olarak gösteriyorsun.

Özer Saracoğlu'nun benim listeme gireceğinden Cansun'un haberi vardı. Genç bir insanın 7 mart tarihinde üzülerek ve özür dileyerek yazdığı mektuptan "Haberim yok" diyebilir misiniz? Saraçoğlu mektubuna, "Sayın başkanım, değerli büyüğüm, sevgili ağabeyim" diye başlıyor. Böyle hissi bir mektubu hatırlamamak için okumamak lazım.

Cansun, "Elimize 30 milyon dolarlık bir bomba aldık" dedi. 3.5 yıl o bomba hazırlanırken, şişerken yönetimin ikinci başkanıydın. Bombayı tahlil edelim. Jardel'e 16, Avrupa'ya gidip gelen Arif'e 4, Serkan'a 7.5, Bülent Akın'a 5.5 milyon dolar ödedi. Yani toplam 33 milyon dolar. Bu transferlerde Cansun'un imzası vardır. İnsan ikinci başkan olarak bu dinamiti görmez mi?

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın