"Her türlü kazanacağım"Galatasaray Divan Kurulu toplantısında gövde gösterisi yapan Yiğit Şardan çok açık konuştu

Şardan, seçimler yaklaşırken kendinden emin bir tavır sergiliyor. Diksiyonundan enerjisine, vizyonuna kadar tam bir başkan portresi çiziyor Sayın Şardan. Son izlenimim şu ki; Yiğit Şardan ne kadar çok oy kullanan olursa, o kadar kazanacağını hesaplıyor.  İşte Yiğit Şardan röportajı: "Kazanırsam, 27 Mart’ta çalışmaya başlarım. Düzlüğe çıkmamız altı ay sürer. 4 sene bekleyen, 6 ay daha bekler. Ama kaybedersem zerre kadar üzülmem, kendi işimi yapmaya devam ederim."

Neden bu işe talipsiniz?

Çünkü bu camiada içtenlikle değişim şart. Bunun nasıl yapılacağını da biliyorum.

İlk olarak neyi değiştireceksiniz?

Her yaptığımız işte rasyonelliği ve aklı öne çıkararak her bireyin görevinde bunu gözetmesini kafalara çakacağım. Eğer bu prensibi çakarsak, işin yüzde ellisini haletmiş oluruz.

Başkanlığa soyunuyorsunuz, profesyonel kadronuz hazır mı?

Bir takım insanlar kafamda var. Alıp, yerlerine yerleştirip başlayacağız.

Özhan Canaydın diktatör mü?

Kendisinin yönetiminde hiç olmadım. Ama Divan’da bile biz ekip olarak 13 kişi geldik. Kendisi yalnız oturuyordu. Demek ki çok paylaşımcı değil.

Bu diktatörlük müdür?

Böyle birşey demek istemiyorum. Bu bir yöneticilik modelidir diyelim.

Sayın Canaydın neyi veya neleri eksik yaptı da aday oldunuz?

Yanlış bir soru, önce ‘neyi yaptı?’yı sormalısınız...

Neyi yaptı?

Bence bunu önce siz kendinize sormalısınız. Siz ve tüm camia elini vicdanına koyup cevap versin. Özhan Canaydın neyi yaptı? Sen 365 gün Galatasaray’ın içinde birisin. Özhan Canaydın söylediği neyi yaptı?

Selahattin Beyazıt ile görüştünüz mü?

Beni hiç tanımadığı için gidip kendimi tanıttım. 1 saatlik sohbetimiz oldu.

Başka birisinin listesine girme durumunuz var mı?

Benim yok. Ekip olarak bizim böyle bir şeyimiz olamaz. Dünden önce Yiğit olarak tek başıma hareket edebilirdim ama listeyi açıkladıktan sonra bu ihtimal bitmiştir.

Mehmet Cansun isminin sizin için handikap olacağı konuşuluyor...

15 yıldır tanıyorum Mehmet Ağabey’i ve bize nasıl katkı sağlayacağını biliyorum. Bana üç kez "Beni yönetim kuruluna yazma, sana yine destek vereyim" dedi. Ben ise "Sen yoksan ben de yokum" dedim. Mehmet Ağabey’in benim yapamayacağım neleri yapabileceğini biliyorum ve kaybedersem onunla birlikte kaybedeceğim.

Aday olduğunuza göre Galatasaray’ı tekrar iyi incelemişsinizdir?

Herkes ne kadar incelemişse...

Kulübün 2005 yılı gelir ve giderini biliyor musunuz?

Valla, aşağı yukarı 37’ye 50 küsür müydü neydi... Arada 15-20 milyon dolar kadar fark var diye biliyorum yani... Kaç?

Şu anda duruş olarak başkanlığa yakınsınız. Galatasaray’a başkan olacaksınız, örneğin hiç araştırdınız mı Galatasaray’da kaç branş şu anda aktif?

Hemen söyleyemem. Her birinin alt takımları var. Kız takımı var, genç takımı var.

Hayır yani, dal olarak kaç tane olduğunu biliyor musunuz?

Ezberden söylemeyeceğim. 9 mu?

12...

12 mi?

Peki kaç lisanslı sporcunuz olduğunu biliyor musunuz?

Hayır bilmiyorum... Bir başkanın bu detayları bilmesi gerekmez bence. Senin patronun şimdi bir günde gazeteleri kaç kamyonun dağıttığını biliyor mu? Ona benziyor. Belli seviyelerdeki insanların bazı detayları bilmesi gerekmez.

Galatasaray’la ilgili projelerinizi ne kadar sürede hazırladınız?

4 senede.

4 senedir çalışıyor musunuz?

Evet...

En önemli projeniz... Yani büyük gelir getirici projeniz? Somut var mı?

Galatasaray’da yapılacak işler 3 aşağı 5 yukarı belli. Riva’yı ve onun dışındaki tüm gayrimenkulleri en doğru şekilde değerlendireceksin. Stadını yapıp, Futbol A.Ş.’yi komple yapılandıracaksın. Ve dışarı çıkan hisselerini tekrar kulübe kazandıracaksın. Bankalarla olan borç ilişkini de düzene koyacaksın.

Divan’da umarım insanlar birşeyler görmüştür. Ben bunları nasıl yapacağımın yöntemini anlatmaya çalıştım. İkincisi ise Sayın Özhan Canaydın gibi ben bunu 4 yıl önce söylemiştim deyip de hiçbirisini gerçekleştirememek var. Dolayısıyla ne yapılacağını bilmekle de iş bitmiyor. Bunu yapabilecek iradeye sahip olacaksın.

Ben 8 aylık yöneticiliğim sırasında, Türkiye’nin en kötü döneminde halka arzı gerçekleştirdim en azından. Ne kadar emek harcadım onu ben biliyorum. Ne yapabileceğimi de biliyorum, ekibimi de hazırladım. Her birisi konusunda kompetan adamlar. Hiçbirisi seçim kazanmak için listeye alınmadı. İşe göre adam seçtik. 25 Mart’ta kaybedersem zerre kadar üzülmem. 27 Mart’tan sonra kazanıp da iş yapamazsam kahrolurum. O zaman gerçekten kahrolurum. Fazlasını yaparım, azını yapmam söylediklerimin. 6 ay süre istiyorum. 4 sene bekleyen 6 ay daha bekler. Görecekler neler yapılabiliyormuş. Sayın Canaydın’ın neden yapamadığını da biliyorum, dışarıdan görüldüğü gibi olmadığını da biliyorum.

25 Mart sabahı Özhan Canaydın kazanmış olursa ne olur?

2 yıl daha mevcut durumda yüzen gemi olur. 4 yılda yapamadıklarını 2 yıl daha yapamazlar, inancım bu. İnancım olsaydı onun arkasında olurdum.

Ünal Aysal’la görüştünüz mü?

Her gün görüşüyorum, bu sabah da görüştüm. Kendisini 26 Mart’a kadar hisseleri satmama konusunda ikna ettim. "Yeni başkanla konuştuktan sonra ne yapacağına karar ver ağabey" dedim. O da "tamam" dedi. Sayın Canaydın maalesef bu kadarını dahi yapamamıştı. Bir düzgün telefon konuşmasında bu kararı verebilecek kadar iyi bir Galatasaraylı Ünal Aysal. Ciddi rakamlarda kararı erteleyebiliyor.

Başkanlık fikri ne zaman ortaya çıktı?

Başkanlık yapacak insanın 35-50 yaş grubu arasında olması lazım. Çünkü bu iş dinamik ve yorucu. Eğlence sektörü taraftarla iletişim gerektiriyor. İnsanı yıpratan bir sektör: Ancak bu yaştaki insanlar enerjisiyle işi yürütebilir. Dünyada da birçok kulübün başkanının bu yaşlarda olduğunu görürsünüz. Yaşım doğru bir yaş. İlk ortaya çıkması şöyle oldu. İlk seçimde Mehmet Cansun’un evindeydik 15 arkadaşla. Mehmet Ağabey aşağı kata inerken merdivenlerin başında duraklayıp ansızın konu yokken döndü ve "Bu Yiğit’e dikkat edin, bir gün Galatasaray’ın başkanı olacak" dedi. İlk defa birisinin aklıma sokması o laftandır. Neden onu söyledi hatırlamıyorum...

Açığınız var mı vurulacak?

Ne bileyim, Divan’da Özhan Canaydın bile çıktı benim 8 aylık yöneticilim dönemimden filan bahsetti. Dolayısıyla geçmişle hesaplaşmayacağım ve kendisini eleştirmeyeceğim. Bana saldırı olursa, çıkar cevabını veririm. Onların bana yaptığını onlara yapmam. Açığım var mı? Hapse girmedim, hukuk karşısında bir açığım olmadı. Ama yani bir şeyler yaratırlar, olmasa da söylerler engel olmama imkan yok. Ben kimse için bunu yapmayacağım, altını çiziyorum. Galatasaray Başkanı olan trilyoner olmuyor, eski başkanların son dönemlerinde işlerindeki zorluklara bakın. Doğru başkan Galatasaray’a hayırlı olabilir ama o insan için hayırlı mıdır bilmiyorum... Bu görev için boğaz kesmeye gerek yok.

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın