"Hala eksiğim var!"

Geçtiğimiz sezonun devre arasında Stuttgart'tan alındığında kafalarda soru işaretleri bırakmıştı Aykut Erçetin. Kimdi bu genç kaleci? Galatasaray gibi bir dünya markasında şans bulabilecek miydi? Tüm bu sorular sarı kırmızılı taraftarların kafasını karıştırıyordu. Ancak teknik direktör Fatih Terim, genç kaleciye güvendi; Avusturya ve Danimarka'da yapılan hazırlık maçlarında Aykut'a şans tanıdı.

Genç kaleci de hocasının bu güvenini boşa çıkarmadı. Sanki 40 yıldır sarı kırmızılı takımın kalesini koruyormuşcasına başarıyla mücadele etti, Mondragon'un alternatifi olabileceğini kanıtladı.

Geldiği bu noktada en büyük payın hocası Eser Özaltındere'ye ait olduğunu üzerine basa basa anlatan Aykut, "Ben, Almanya'da bile böyle bir teknik adamla çalışmadım. Teşekkürler Eser Hocam" dedi.

Ve şöyle devam etti: "Eser Hoca, kamp boyunca adeta bana nefes aldırmadı. Kendi tecrübesi ve birikimlerini bana aktarıyor. Hatta idman maçlarında bile kale arkasına geçip pozisyon hatalarımı sert bir şekilde eleştirip bana doğruyu göstermek istiyor.

Ben de çok şey öğreneceğimi biliyorum. Böyle bir teknik hocayla çalışmak benim için bulunmaz bir nimet. Ama hala eksiğim var. Oyun okumamı, top diğer kaledeyken bile pozisyon almamı gösteriyor. Yaşım daha çok genç. Henüz 20 yaşındayım. Türkiye'de kaleci çıkmıyor diyorlar. Ama çıkacak. Böyle bir kulüp, böyle bir yer bulmuşken çalışmaktan başka yapacak bir şeyim yok."

Türkiye'de artık kolay kolay kaleci yetişmediğini itiraf eden G.Saray'ın kaleci antrenörü Eser Özaltındere ise öğrencisi hakkında şunları söylüyor; "Eskiden yığınla kaleci vardı. Milli Takım'a seçilmek bile zordu. Şimdi ise parmakla sayabilecek kadar az. Bizler bu işe baş koyduk. Federasyon yetkilileri de bu işe el atmalı ve kaleci antrenörlerine eğitim vermeli. Neler oluyor diye bir araştrmalı. Aykut da genç kalecilerden biri. Çalışırsa O kazanacak. Kazanırken de hem kendini kurtaracak, hem de iyi bir eğitim alacak.

Ben devamlı üstüne düşüyorum. Almanya'da nasıl çalışmalar yaptığını öğrenip neler yapması gerektiğini de kendisine öğretiyorum. Hiçbir kaleciden yılmam. Çünkü benim işim kaleci yetiştirmek. Pes etmeyip her şeyi öğrenirlerse kendi kazanır. Yaptığı hataları tek tek kendisine söylüyorum.

Ve tatbikat yaptırıyorum. İlk maçta elinden top kaçırdı ve golü yedi. Pozisyonu okuyamadı. O alanda rakip olduğunu göremedi. Yumruklaması ya da kucaklaması gereken topu tutmaya çalışınca kaybetti. Ama bunlar olan şeyler. Her genç kalecinin başına gelir. Bunları yavaş yavaş öğrenecek. Bir daha böyle bir pozisyon gelirse aynı hatayı yapmayacaktır." 
 

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın