"Hagi'nin nasıl onay verdiğini anlayamıyorum"

Galatasaray camiası 100. yılda başarıya şartlanmış durumda.. Yaklaşık iki haftadır takımla birlikte Almanya ve ABD kamplarını yaşadım. Açık söyleyeyim, futbolcuların havası çok iyi.. Ancak şunun da altını çizmek gerek: Hazırlık programı, özellikle yapılan yolculuklar sezona olumsuz yansıyacak.

Hollanda'da Galatasaray'ın amatör takımlarla maç yapmak için otobüsle kilometrelerce yol tepmesine şaşmıştık. Ama gördük ki, beterin beteri var. Galatasaray takımının sezon kapıya dayanmışken ABD'ye gitmesinin anlamı nedir?

Kimse, "Şampiyonlar Ligi Şampiyonu Porto ile oynadık" demesin.. Porto ile Almanya'da, Hollanda'da, haydi Portekiz'de oynarsınız. Bir maç yapmaya ta New York'a gidilir mi?

Adı Şampiyonlar Ligi Şampiyonu, ama yaldızı sökünce yıldızlarını kaybetmiş bir takım çıkıyor.

Galatasaray, bu ABD turu yüzünden Partizan maçın sonrası 44 saat hiç idman yapamadı.. Hava şartları iyiydi desek; o da değil.. Bir rutubet ki, öğlen saatlerinde nefes almak bile zor. Porto maçı ne şartlar altında oynandı, futbolcular bir anlatsın..

Galatasaray, sıcak ve rutubet yüzünden, Hollanda'da yaptığı idmanların yanına bile yaklaşamadı ABD'de.. Güneşin kaybolduğu günlerde de bir yağmur, bir fırtına.. Princeton Karması ile oynanacak maç iptal edildi.. Dönüşte de takım ayağının tozuyla Florya'da hafif bir koşu idmanı yapıncaya kadar Porto maçından beri 35 saat geçmişti..

Gidiş-dönüşte 78 saat boş geçiyor. Üç günden fazla. ABD'de yağmur yüzünden boş geçen günü katmıyoruz bile.. Üstelik, takım müthiş saat, iklim ve ortam değişiklikleri yaşıyor. Yetmiyor, döndükten hemen sonra bir maç daha..

Almanya'daki basın toplantısında "Son söz benim" diyen Hagi'nin bu programa nasıl onay verdiğini anlayamıyorum.

Kaynak: Emrah KAYALIOĞLU / Sabah