Hagi: "Seve seve gelirim!"

Cim Bom'un unutulmaz futbol yıldızı Hagi geri mi dönüyor? Taraftarın ve bir çok spor otoritesinin gönlünde yatan Terim-Hagi birlikteliği acaba gerçekleşecek mi? İşte bu soruların cevabını muhataplardan biri olan Gheorghe Hagi içtenlikle cevapladı. Bursaspor'daki kötü günlerin ardından gazetecilerle pek konuşmayan Rumen teknik adam Romanya'nın kayak merkezi Brasov'daki evinde çarpıcı açıklamalarda bulundu.

İlk sorumuz Galatasaray hakkındaydı. Dönüp dönmeyeceğini sorduğumuzda ilginç mesajlar verdi "Benim ne söyleyeceklerim önemli değil. Karşı tarafın ne istedikleri önemli. Kendi kendimi Galatasaray'a getirecek halim yok. Ama oradan bir teklif gelirse koşarak gelirim, seve seve yapabileceğim her şeyi yaparım."

Hagi, Terim'le arasında hiçbir sorunun bulunmadığının da altını çizerek, "Fatih Terim'le teknik direktör-futbolcu olarak çalıştık. Benim kendisiyle hiçbir zaman bir sorunum olmadı. Kendisine her zaman saygı duydum ve çok sevdiğim bir insan, iyi bir dostum. Onunla çalışmamak diye bir sorunum olamaz. Birkaç hafta önce bir Türk tanıdık, Hıncal Uluç'un yazısıyla geldi bana, 'Senin G.Saray'da Terim'in yardımıcı olmanı öneriyorlar' diyerek aynı soruyu sormuştu. Türkiye'deki insanların beni hâlâ sevmesi, benim için güzel bir şey. Ancak dediğim gibi bu soruya cevap verecek olan ben değilim" ifadesini kullandı.

Hagi'ye, G.Saray'ın neden bu duruma düştüğünü sorduk. Sorunun takım içinde arkadaşlık olmamasından kaynaklandığını ileri sürdü "Benim oynadığım dönemlerdeki başarıların altında arkadaşlık ilişkileri vardı. Hepimiz birbirimize bağlıydık. Şu anda G.Saray'ın başarısızlığı konusunda teknik yorumda bulunamam ama görünüyor ki takımda arkadaşlık yok. Biz UEFA Kupası'nı kazanırken, hepimiz birbirimize bağlıydık. Sık sık bir araya gelirdik, toplanırdık, ailece görüşürdük. Topluca sinemaya giderdik. Gerçekten mükemmel bir diyalogumuz vardı. UEFA Kupası'nı kazanarak tarihe geçtik. Bu başarıda başkandan tutun, yöneticisine, teknik direktörüne, teknik ekibe, futbolculara, doktora, masöre, malzemecisine kadar herkesin payı vardı..."

Rumen teknik adama son günlerde sık sık dile getirilen bir soruyu yönelttik "Terim'in 11 tercihinde senin etkin oluyor muydu?" Bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyleyen Hagi, "Ben orada sadece futbolcuydum. Zaman zaman karşılıklı fikir alış-verişinde bulunurduk ama kadroyu benim yaptığım asla doğru değil. Bu, Fatih Hoca'nın işi. Ayrıca Terim'le karşılıklı konuşmak kadar doğal bir şey olamaz. Ve kendisine de her zaman saygılıydım. Şimdi de öyle" ifadesini kullandı.

Rumen teknik adam, Galatasaraylı yöneticilerin ilgisizliğine ise açık açık sitemde bulundu. Hagi, "İstanbul'a Galatasaray'ın birkaç Avrupa maçına geldim. Ancak beni kimse davet etmedi. Ben kendiliğimden geldim. Bana kimse bir telefon bile edip hatır bile sormadı. Tabi ki bu beni çok üzdü. Bazen duyuyorum, işte 'Hagi'yi aradık' diye. Bunlar doğru değil. Başkan ve yöneticilerden hiçbiri beni arayıp hatır bile sormadı. Sadece futbolcularla her zaman konuştuğum doğru. Onlar beni arar; ben de onları ararım. Ama yönetimden hiç kimse bir de gol attığım son Trabzon maçından bu yana beni aramadı" şeklinde konuştu.

Hedefi büyük olan bir takımda çalışmak istediğini ısrarla vurgulayan Hagi'ye Galatasaray'ın Rumen futbolcularını da sorduk. Büyük ustanın referansı olumluydu "Bana göre bu sene Galatasaray'a transfer edilen üç Rumen futbolcu da kaliteli ve iyi futbolcular. Ancak ortada bir sorun var Adaptasyon. Bu çocukların uyum sağlamaları için biraz zamana ihtiyaçları var. Anladığım kadarıyla buna fazla şans tanınmıyor, çok çabuk eleştiriliyorlar. Sorun sadece Bratu, Tamas ve Petre için değil, diğer genç futbolcular için de aynı. Onlara da zaman tanımak lazım. İnanıp güvenmek önemli. Taraftarların da bu gençlere sahip çıkması lazım. Çünkü geleceğin Galatasaray'ı bunlardan kurulacak."
 
Türkiye Ligi'nde Beşiktaş'ın puan farkını açması bana göre normal. Çünkü standart oynuyorlar. Futbolları hep aynı düzeyde. Oysa G.Saray'a, F.Bahçe'ye baktığımız zaman inişli çıkışlı bir grafik çiziyorlar. Bir grafik yakalayamadılar. Ben bir de Trabzon'u çok beğeniyorum. Ancak Beşiktaş şampiyonluk için çok çok avantajlı. Nedeni de, dediğim gibi aynı standartta oynamaları...

Bursaspor'a büyük hedefler için geldim. Ancak gördüm ki Bursa'da bazı insanlar büyümeyi hiç istemiyorlar. Takım içinde bazı futbolcular da buna dahil. Ve bazı yöneticiler. Bunun için Bursaspor'u ben bıraktım. Oysa Bursa'da ben potansiyel görmüştüm, onun için gelmiştim. Çok iyi bir şehir. Süper bir taraftarı var. Bursa'ya gelmekte yanlış yaptım, kabul ediyorum. Ama Bursa taraftarına her zaman teşekkür ediyorum.

Kaynak: Sabah

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın