Hagi ile çok özel röportaj

* Ligde 16 hafta geride kaldı. Genel bir değerlendirme yapar mısınız?
"Bu dönemde çok iyi çalıştık. Bir çok yönden yaptığımız işten memnunum. Takım 5 aydır yaptığımız çalışmaların sonunda gerçek potansiyelini gösterdi. Birkaç ay çalışmadan sonra çok önemli bir maça çıktık ve rakibimize çok büyük bir üstünlük sağladık. Yolun daha ortasındayız. İstediğim otomatik düzeni hâlâ yakaladığımızı söyleyemem. Bunun için biraz daha zamana ihtiyacımız var. Acı çektiğimiz dönemler de oldu. Ama toparlandık. Karakterli bir takım olduğumuzu gösterdik. Yaz kampının sonunda oynadığımız Porto maçıyla birlikte gücümüzü herkese göstermeye başladık. Çalışmalarımızın karşılığını alıyoruz. Geçen yıldan beri büyük gelişme gösteriyoruz. Mental olarak iyi bir noktaya geldik. Takımı aldığımda bu büyük bir problemdi. Mental ve fizik problemleri çözüp takımı biraz takviye ettik. İnsanın performansı iyi şartlar altında çalıştığında gelişir. Oyuncuları bu nedenle fiziksel ve mental olarak iyi bir noktaya getirmeniz gerek. Biz psikolojik olarak onları hazırladık. Fizik antrenmanları çok iyi yaptık. Başarı birbirine bağlı halkalardan oluşan bir zincirdir. Bugüne kadar bunları yaptık. Takımda biraz daha tecrübeli, sizin deyiminizle 'yaşlı' (burada gülüyor), 30 yaşın üzerinde olan futbolcular var. Ama en çok onlar koşuyor. Bu beni çok memnun ediyor."

* Geçtiğimiz 16 hafta içerisinde kendinizi en zorda hissetiğiniz an hangisi?
"D.Bakır ve Malatya maçlarında çok zorlandım. Zor bir fikstür vardı. Derbiler ve zorlu deplasmanlar üst üste geldi. Takımdaki heyecanın kaybolduğunu hissettiğim anlar oldu. Ama en önemlisi buna reaksiyon göstererek zor durumdan çıkmamızdı. Onun için Ankara'daki maçtan sonra 'Takımım çok karakterli' açıklamasını yaptım. Zor anlarda birlik olmayı, karşı koymayı başardık. Sonrasında pazardan pazara Ankara'dan 6 puan aldık. Bu kolay bir iş değil."

* F.Bahçe maçı öncesi ve sonrası G.Saray olarak gereken saygıyı gördünüz mü?
"Bu önemli değil. Çünkü kazandığınızda zaten saygı görüyorsunuz. Önemli olan sahada onlardan daha iyi olduğumuzu göstermemizdi. Biz de öyle bir oyun oynadık ki herkes sahada tek bir takım var zannetti. Bu beni çok memnun etti. Oyuncularımın maçıydı. Onlar oynadılar. Onlar adına çok mutlu oldum. Çünkü hâlâ çok iyi olduklarını herkese ispat ettiler. Birçok kişi onlara inanmasa da, onlara 'bitik' gözüyle baksa da, oyuncularım onlara bu maçla birlikte bir tokat attı. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Maçtan sonra polemikler yaratıldı. Ama lütfen takımımın hakkını yemesinler. Sadece kendi takımlarına baksınlar. Sahada neler olduğunu görsünler. Gerisi zaten boş, ekstra. F.Bahçeliler kendilerinden daha iyi bir takımla karşılaştıklarını kabul etsinler. Biz herşeyin cevabını sahada verdik. G.Saray mükemmel bir maç çıkardı. Taraftarımız en ince şekilde davrandı. Futbol izlendi. Misafirlerim mükemmel bir maç izlediklerini söyledi. Sahada G.Saray şov vardı. Olayı başka yerlere yönlendirmek doğru değil."

* Maçtan sonra Daum, 'Hagi bana size söyleyemeyeceğim bir şey söyledi' dedi. Bir de tatsızlık yaşandı. Gol anında ne oldu?
"Kendisine büyük saygım var, ama böyle bir şey söylediyse yalan konuşmuş. Golden sonra kendine ayrılan yeri geçmişti. Ben de 4. hakeme 'Herkes kendi yerinde kalmalı' dedim. Kendisiyle hiç konuşmadım. Hiçbir şey söylemedim. Polemik yaratmak istemiyorum. İkimiz de teknik direktörüz. Birbirimize saygı duymamız lazım. Maç esnasında takımımın kazanması için herşeyi yaparım. Gerçeği söylemek gerekirse onlar doğru davranmadılar. Provokasyon yaptılar. Gelip bizim kulübemize oturdular. Kural olarak doğru yapmış olabilirler ama nezaketen sormaları gerekirdi. Tamamen tansiyonu yükseltmeye, bizi provoke etmeye gelmişlerdi. Ama sahadaki futbolu unuttular. Maç sahada kazanılır. Açık ve net söylüyorum; Ali Sami Yen'e geldikleri andan itibaren futbolu unutup, yan etkenleriyle ilgilendiler. Başka şeyler düşündüler. Biz sadece futbol oynadık, kazandık. Bunu kabul etsinler."

* Derbiye ne kadar hazırlandınız? 15 haftadır bu maçı mı düşünüyorsunuz?
"F.Bahçe maçını sadece 3 gün düşündüm. Her maçtan sonra ilk 3 gün kendi takımımı, sonraki 3 gün rakibi düşünüp, oyuncularıma anlatıyorum. Herşey benim takımımın elinde. Futbol başarıyı yüzde 99 sizin alacağınız bir oyundur. Yüzde 1 ise rakiptir. Güçlü olur, işleyişi sahaya düzgün koyarsanız kazanırsınız."

* Hasan ve Necati sakatlandığında maç için hiç endişelendiniz mi?
"Maçtan önce tek şeye kızdım. O da futbol adamı olarak geçinip 'G.Saray'ın forveti yok. Korkak oynayacak, tek forvetle sahaya çıkacaklar' diyenlere. Maçta biz 2 forvetle, F.Bahçe tek forvetle oynadı. Biz hep çift forvetle oynuyoruz. G.Saray'ın forveti var ve başka forvete ihtiyacı yok. Maçın hiçbir anında endişe etmedim. Herkes çok hazırdı. Ayhan çok iyi oynadı. Ayhan çok iyi bir futbolcu. Futbola çok ciddi bakıyor. Çalışıyor, futbolu düşünüyor. Profesyonel bir kafası var. Orta sahanın ilerisinde herhangi bir mevkide oynayabilecek kapasitede. 10 numara bile oynayabilir. Yardımcı forvet olabilir. Ben 'zaman' derken bundan sözediyorum. Bunları yavaş yavaş görüyorum. Zamanla tüm sorunları çözebiliriz."

* Ümit Karan'ı kadroya almadığınız, oynatmadığınız için eleştiriliyorsunuz. Ümit Karan ile kişisel bir probleminiz mi var? Yoksa onun futbolculuğundan mı memnun değilsiniz?
"Sizden bir ricam var; lütfen oynayanlar hakkında konuşalım. Onların hakkını yemeyelim. Takım için iyi şeyler yapanlar, takım için çarpışanlar için konuşalım. Ümit Karan çok iyi bir futbolcu ama ben başka türlü futbolcu istiyorum. Onun iyi futbolculuğu benim için yeterli değil. Bizim iki forvetimiz var. İki tane 9 numara (Necati, Hakan Şükür). Üçüncüyü ne yapayım? Takımda Ümit Karan'ın aldığı para diğer ikisinden daha fazla. Kulübe de yardımcı olmak istiyorum. Türkiye'deki herkes beni annemden babamdan daha fazla tanıyor. Benim nasıl bir futbolcu olduğumu herkes biliyor ama insanlar beni başka özelliklerim nedeniyle de seviyorlardı. Saygı duyuyorlardı. Ekstralarım da vardı. Oyunculuk sadece yeterli olmuyor. Futbolculuk, antrenman, beslenme, dinlenme eşittir profesyonellik. Ben böyle yaşadım. Oyuncularımın da böyle olmasını isterim. Transfer edeceğimiz futbolcularda da bunu arıyorum. Takıma uyum sağlayacak, içerideki dengeyi bozmayacak, arkadaşlarına saygı duyan futbolcular arıyorum. Onları transfer edeceğim. Benim de kaprislerim var ama buraya gelirken onları evde bırakıyorum. Futbol kapris oyunu değildir. 5 yıl G.Saray'da futbol oynadım, şimdi teknik direktörüm. Kaprislerim burada geçerli değildir. Futbolda ancak sonuçlar konuşur, laflar değil. Herkes elindeki sonuçlarla konuşsun. Yani futbolda sohbetin, muhabbetin gereği yok. Futbolcu sahada konuşacak. Saha dışında konuşacak olanlar yöneticiler. Mesajım açık ve net."

* G.Saray, F.Bahçe'yi yendi ama herkesin kafasında bir soru işereti var. Acaba G.Saray Denizli'yi yenebilir mi?
"Neden kazanmayalım? Bu bizim elimizde. Galibiyet her zaman için bize bağlı. İstediğimiz, alıştığımız oyunu oynarsak kazanırız. Denizli maçı çok zor olacak. Ama biz G.Saray olduğumuzu sahada göstermeliyiz. Saha dışında konuşarak değil. Son maçta bunu gösterdik. İlk yarının sonunda da bunu gösterip rahat rahat tatile çıkmak istiyoruz. Denizli yenilmesi zor bir takım. 3 puan almak zor. Ama bu sene bizim için ne zor değil ki. Bu maç bizim için çok önemli. Belki F.Bahçe maçından da önemli. Ligin ikinci yarısındaki stratejimizi bu maçtan alacağımız sonuç belirleyecek." 

Gökmen ÖZDEMİR / Vatan