Gerets artık özgür

Ama bu, sezon sonu beraber çalışmayacağız anlamına gelmez. İki taraf da uygun şartları bulamazsa, yola yeniden devam edebiliriz.
Ayrılırsam teknik adamlığı bırakmayacağıma göre, başka bir ülkeye yelken açar, yeni bir macera ararım. Bunlar futbolun olağan gelişmeleri. Fikrimi sorarsanız, burada başladığım işi en iyi şekilde bitirmeyi tercih ederim. Kalmak isterim. Başkanla, kesin kararı alacağımız görüşmeyi ise henüz gerçekleştirmedik
KARARI ARDA VERECEK
Arda'nın gösterdiği gelişme benim için sürpriz oldu. Geçen yıl 10 metrekarede oynayan, 1. Lig’de mücadele etmenin zorluklarını bilmeyen bir futbolcuydu. Manisa’da güçlendi, sorumluluk aldı ve 1. Lig’de oynamanın zorluklarını anladı. Bu şekilde geldi, benden formayı aldı.
Farklı bir Arda vardı. Rakip defanslar için tehlikeli olan, takımı için mücadele eden bir Arda izledik uzun süre. Milli Takıma gitti, reklamını iyi yaptı. Herkese kendisini tanıttı. Ondan beklentiler arttı. Ama ilk yarının bitimine doğru yoruldu ve eski Arda geri döndü.
Aynı hataların tekrarlamaya başladı. 2. devrede sıfırdan sezonun başındaki günlerine geri dönmeli. 10 numara oynayıp oynayamayacağına kendisi karar verecek. Yeteneği var.
Ama o sorumluluğu almak, o oyun görüşüne sahip olmak çalışmayla elde edilebilir. Çalışır ve isterse 10 numara oynayabilir. Onu sağda Carrusca’yı solda oynatmak, sağ kanattakilere haksızlık olur. Sabri de Milli Takım oyuncusu. Hasan saygı gösterilmesi gereken bir futbolcu. Arda solda oynayarak Milli Takım’a transfer oldu. Sağa çekmek Milli Takım için de haksızlık olur
‘2. YARI AYDIN’I BEKLEYİN’
İkinci yarıda Aydın’dan da çıkış bekliyorum. Sağlığı iyi ve takımla kampta. Çok yetenekli. Görüştüm, gitmesini istemediğimi, bana iyi olduğunu göstermesini söyledim. Şimdi bekliyorum. O bana iyi olduğunu kanıtlasın ben de ona formayı vereyim. Ferhat ise bu takımda oynamak istiyorsa daha çok fedakârlık yapmalı. 2. devre rekabete çok şey katacaklar
‘ÇALIŞTIK VE KAZANDIK’
Geçen sezon kazandığımız şampiyonluk, F.Bahçe’den çalınmış değildi. Organize, oyun disiplinine sadık kalan, hücumu iyi oynayan bir takımdık.
Bu sayede 83 puan aldık. Şampiyonluğumuza ’mucize’ denmesi beni üzüyor. Çalıştık, emek verdik, heyecanlandık, üzüldük ama sonunda sevindik.
Yakın zamanda bir daha hiçbir takımın 80 puan barajını aşarak şampiyon olacağını sanmıyorum. Çünkü Türkiye’de hiçbir maçın garantisi yok. Türkiye liginde 3 puan almak kolay değil. Türkiye liginin mücadele seviyesi Avrupa’nın çoğu ülkesinin üzerinde. Ayrıca ekonomik şartlardan dolayı, geçen yıl kazandığımız şampiyonluğun benim için büyük önemi var.
Rakiplerimiz milyon Eurolar’ı döküp, transfer yapıyor. Biz ise kendi yağımızda kavrularak zafere ulaşıyoruz. Bu bir teknik adama ne kadar zevk verir bir düşünün
ARTIK BASINA ALIŞTIM
Artık hakkımda yazılanlara alıştım. Normal gelmeye başladı. Hangi politika ile benim aleyhime yazıyorlar bilmiyorum ama şaşırıyorum. Daha çok saygıyı hakettiğimi düşünüyorum. Fakat göstermiyorlarsa da fazlasını beklemem. İşimi yaparım. Yazılanlar beni etkilemez.”
‘Şampiyonluk için hesap yapmıyorum’
“Takımı daha ofansif oynatmak istiyorum. 2 forvet, arkalarında İliç, solda ve sağda iki adam ve bir 6 numara. Bunu takımın özgüvenine bakarak söylüyorum.
Çılgınca hücum eden bir takım yaratmak istiyorum. Bunu da zaman zaman başardık. İlk yarıdaki 21 puanın çoğunu, çok gol kaçırarak kaybettik. Sadece 3 maçta kötü oynadık. Şampiyonluk şansımız F.Bahçe’nin kaybedeceği puanlara bağlı. Şu an F.Bahçe’yi evimizde yensek de, şampiyon olamayız. Puan farkı 7. Şampiyonluk için hesap yapmıyorum. Çünkü futbol hesap oyunu değil. Türkiye’nin şu an en iyi oyuncusu Appiah. Gerçekten 1. sınıf bir futbolcu.”
‘Arabamı bir Türk gibi sürebiliyorum!’
“Türkiye'de 1.5 yıl kaldıktan sonra, Belçika’ya dönünce hayat benim için daha zor. Çünkü Türk gibi araba kullanmaya başladım. Yemeklere alıştım.
Anahtarlarımı unutuyorum, yapacaklarım aklımdan çıkıyor. Bende bir değişim var. Ama bundan şikayetçi değilim. Türkiye’ye gelirken bir maceraya yelken açtığımı biliyordum, Türkiye bilinmez değildi. Hem oyuncu hem de teknik adam olarak burada daha önce gelmiştim.
Beni en çok şaşırtan İstanbul oldu. Dünyanın en modern şehirlerinden biri. Sürprizlerle dolu. Florya’da ise bu kadar karışık bir yaşam yok. Florya’daki personel arkadaşım oldu. Orada bir aile yaşantısını buldum.”
‘Tulun benim en iyi arkadaşımdı’
“Bülent Tulun’un sezon başında gitmesine çok üzüldüm. Çünkü onunla artık iyi bir arkadaş olmuştuk. İnsan normal şartlarda bir arkadaşını kaybetmeyi sevmez.
Benimki de öyle bir üzüntü oldu. Ama bu, yeni gelenler Adnan Sezgin ve Mustafa Turgun ile anlaşamayacağım, anlaşmadığım, kavga ettiğim anlamına da gelmez. Uyum için zamana ihtiyacımız vardı. Gayet sakin, organize ve işini bilen bir ekip olarak çalışıyoruz. Gazetelerde bunun aksini yazanların bir politika güttüklerine inanıyorum. Ve açıkçası politikalarını da çok merak ediyorum
Adnan Polat ile kavga ettiğimiz doğru. Ama nasıl? Ben ondan rakipler gibi pahalı transferler istiyorum. O da haklı olarak ekonomik şartlara bakıp, gerçekleştiremeyeceğini söylüyor.
İşte bu sebebten kavga ediyoruz. Yoksa kişisel bir meselemiz yok. İş için tartışmak, oyunun parçası. Benim ona, onun da bana karşı saygısızlık yapması kesinlikle mümkün değil.”
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın

Mohamed Amoura, Benfica yolunda!

Bologna, Rowe için anlaşmaya vardı!

Victor Boniface Milan'a gidiyor!

Barcelona'da Kounde ile uzatma kararı

Loic Bade, Bayer Leverkusen'de

Chelsea'de Nkunku ve Jackson için ayrılık mesajı!

Liverpool'da Frimpong şoku: Slot, sakatlığı açıkladı

Noah Okafor, Leeds United'da!

Kristjan Asllani kararını verdi: Torino

Edon Zhegrova için Juventus'a 2 şart!
