Uğur Meleke'den Galatasaray değerlendirmesi

G.Saray, stoperleri forvet oynatarak Antalya’da 3 puan aldı. Peki devre arasına kadar böyle gider mi?

Galatasaray, Antalyaspor’u zor yendi fakat Lokomotiv Moskova ve Porto maçlarında oynadığı futbol takdir aldı. Fatih Terim ve teknik ekibi faktörüyle Galatasaray, kadrosu eksik olmasına rağmen devre arasına kadar sağlıklı bir şekilde gider. (HİKMET KARAMAN)

G.Saray, stoperleri forvet oynatarak Antalya’da 3 puan aldı. Peki devre arasına kadar böyle gider mi?

Maçta 85’inci dakikadan sonrası Terim sihiri gerçekten. Peki 85’e kadar oynanan amaçsız oyunu ne yapacağız, yok mu sayacağız? İleri üçlünün üçü de koşucuyken, 35 orta yapılmasını görmezden mi gelelim? (UĞUR MELEKE)

Galatasaray’ın 10-15 paslık seriler yakalayamamasını, merkezde Belhanda ve N’diaye’nin yetersizliğini yok mu sayalım? Devre arasına kadar şu Belhanda’nın gamsızlığını çekmek yerine Atalay Babacan dakika alsa bir sporsever olarak ben daha mutlu olurum doğrusu. (UĞUR MELEKE)

G.Saray, stoperleri forvet oynatarak Antalya’da 3 puan aldı. Peki devre arasına kadar böyle gider mi?

“Şapkadan çıkaracak hayvan kalmadı” demek, “Bu galibiyet benim” demek. O zaman tüm yenilgiler de sizin olmalı. Sezon başından beri söylüyoruz; bu sene teknik adamların senesi gibi. Tıpkı Antalya’da olduğu gibi, Fatih Terim’in aklına ihtiyacı olacak Galatasaray’ın. 8 maç idare eden takım 7 maç daha idare edebilir. Sadece Galatasaray değil tüm takımlar aynı sıkıntıda. (MEHMET ARSLAN)

Terim, Güneş ve Denizli’nin olduğu bir lig yaşıyoruz. Sürpriz şampiyonluk, Denizli’li Paşa’dan gelir mi?

Mustafa Denizli gibi bir hocaya bu ligin ihtiyacı vardı. Bu soruyu kısaca yanıtlayacağım; Mustafa Denizli varsa orada bir iddia vardır. (MEHMET ARSLAN)

Terim, Güneş ve Denizli’nin olduğu bir lig yaşıyoruz. Sürpriz şampiyonluk, Denizli’li Paşa’dan gelir mi?

Son yılların en dengeli sezonu bu. O yüzden Başakşehir’i de, Kasımpaşa’yı da, şampiyonluk hayali kuran her kim varsa onları da iştahlandırması gerekir bu durumun. Denizli de bunun hayalini kuruyor. Kurmalı da kesinlikle.(UĞUR MELEKE)

F.Bahçe’de Volkan, Aatıf, Dirar’ın kadro dışı bırakılması ve 3 antrenörün gönderilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kadro dışı bırakma kararlarının kamuoyunda tartışılması doğal. Takımın ligdeki performansı ve sıralaması yukarlarda olsaydı belki de bu sorular sorulmayacaktı. Aykut Kocaman döneminden kalan yardımcıların aslında devam etmemeleri gerekiyordu. Mourinho’nun bile tartışıldığı, Pogba ile aralarındaki her türlü diyaloğun, beden dili ve duruşlarının TV ve gazetelerde her gün manşet olduğu bir dönemde bu gibi eleştirileri doğal karşılamak gerekir.

Başakşehir maçında takım halinde  mücadele eden, birbirleri ile yardımlaşan bir F.Bahçe gördük. Demek ki alınan kararlar, takıma bir çekidüzen verilmesini sağlamış. Fakat bir gerçek var ki; F.Bahçe’nin kadro yapısı tartışılır. Örneğin Frey ve Reyes yeterli performansı sergileyemiyorlar. Belki Cocu’nun ve oyuncuların zamana ihtiyacı olabilir.

Ama büyük takım çalıştıran teknik adamlar, kapasitelerini bir şekilde göstermek zorundalar. Ya bir yol bulursun ya bir yol yaparsın. Örneğin Fatih Terim geçen sene Alanya maçında kazanmak için formatta birçok değişiklik yaparak kaybedeceği veya berabere bitireceği bir maçı kazandı. Bu sene de Antalya maçında Donk’u santrfora sürerek hem bir yol yaptı, hem bir yol buldu! Teknik adam olarak bir özellik ortaya koydu. Kaybedebilirdi de! Mesele; eldeki imkanları en iyi şekilde kullanabilmek.

2- Başakşehir maçındaki iyi oyuna rağmen taraftar F.Bahçe’yi protesto etti. Koç’un yerinde olsanız ne yaparsınız?

Zaman zaman teknik adamlar da oyuncuları ile ilgili problemler yaşıyor, sonuçlarla ilgili problemler yaşıyor. Sayın Ali Koç’un yanındaki futbol danışmanlarının çok deneyimli tecrübeli kişilerden oluşması gerekir. Başarı ancak başarısızlıklarda başkan, yönetim kurulu ve sportif direktörün ‘alınan bu sonuçlarda hepimiz pay sahibiyiz’ demesiyle gerçekleşir. Fenerbahçe bunu yapmalı.

4- Beşiktaş, Konya’da en büyük baskıyı 2-1’den sonra yedi. Güneş’ten ezber bozucu bir hareket bekledim ama olmadı...

Beşiktaş 10 kişi kaldıktan sonra Konya daha iyi oynayacağına rahat oynadı. Şenol hocanın Oğuzhan ve Lens’i oyuna alması skoru tersine çevirdi. Oyunun uzatma bölümünde eksik oynayan bir takımın, skor lehine iken stoper veya bir orta saha sokması mı doğru, tartışılır.

5- Terim, Güneş ve Denizli’nin olduğu bir lig yaşıyoruz. Sürpriz şampiyonluk, Denizli’li Paşa’dan gelir mi?

Mustafa hocam devre arasına kadar yukarıdaki yarıştan kopmazsa yapılacak 2-3 transfer ile ligde üst sıralarda söz sahibi olur. Çünkü fikstür Kasımpaşa lehine dönüyor.(HİKMET KARAMAN)

6- VAR arızalandı, Başakşehir’in golü gitti. Beşiktaş ve G.Saray maçlarında VAR dikkate alınmadı. Aynı tas aynı hamam mı?

VAR sistemi Dünya Kupası’nı izlerken oldukça faydalı olabileceğini gösterdi. Türkiye’de tartışılan bir sistem haline geldi. VAR sistemi hakem hatalarını mı düzeltecek yoksa hakemlerin görmedikleri yerde mi devreye girecek? Yoksa toplumun kafasındaki soru işaretlerini mi çoğaltacak?

1- F.Bahçe’de Volkan, Aatıf, Dirar’ın kadro dışı bırakılması ve 3 antrenörün gönderilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Aatıf ve Dirar’ın kadro harici bırakılmalarına şaşırmadım, hatta bekliyordum. Ferguson, “Bir takıma 1 Brezilyalı faydalı, 2 Brezilyalı çok fazla” der. Bence de “Bir takıma 1, bilemediniz 2 Kuzey Afrikalı iyi, 3-4’ü çok fazla.” Dünyanın her yerinde performanslarını izliyoruz, günlük katkıları çok değişken.

Galatasaray’daki Belhanda-Feghouli örneğinde olduğu gibi. Volkan meselesi bambaşka bir konu. Harun transferi erken yapılsa bence Volkan’ın kontratı da uzatılmayacaktı. Başkanın ‘yeni Fenerbahçe projesi’nde yeri yoktu Volkan’ın...

2- Başakşehir maçındaki iyi oyuna rağmen taraftar F.Bahçe’yi protesto etti. Koç’un yerinde olsanız ne yaparsınız?

Futbol ciddi bir iş. Bir kulüp yönetmek, yüzlerce parametreyi bir arada düşünmeniz gereken çok komplike bir mesele. Eğer ben başkansam ve seçtiğim antrenörün kulübün 5 yıllık projesinde anahtar rol oynayacağını düşünüyorsam, 7 milyar insan aksini düşünse bile hocanın arkasında dururum.

Burada Koç’un karar vermesi gereken konu bu: Cocu, F.Bahçe’nin 5 yıllık planı için doğru isim mi? Eğer Cocu’ya inanıyorsa, bir sezonu feda eder gerekirse. Ama benim gözlemlediğim kadarıyla Cocu, Koç’u da, futbolcuları da, sporseveri de 5 yıl için ikna eden bir veri koyamadı ortaya.

4- Beşiktaş, Konya’da en büyük baskıyı 2-1’den sonra yedi. Güneş’ten ezber bozucu bir hareket bekledim ama olmadı...

O dakikaları izlerken benim de hissettiğim oydu. Zira Şenol hocanın önünde iki yol vardı: Ya Konya baskısını kabul edecek ve sahadaki stoper sayısını artırarak bunu savuşturmaya çalışacaktı. Ki Güneş bunu seçip, Roco’yu soktu... Ya da o baskıyı kabullenmeyecek ve top oynayarak zamanı eritmeye çalışacaktı. Ki o durumda da doğru hamle Tolgay’dı. Siz Konya’da 10 kişiyle bile baskıyı kabul etmediğinizde büyük takım oluyorsunuz işte. Beşiktaş’ı Devler Ligi’nde namağlup gruptan çıkaran duygu da buydu zaten.

6- VAR arızalandı, Başakşehir’in golü gitti. Beşiktaş ve G.Saray maçlarında VAR dikkate alınmadı. Aynı tas aynı hamam mı?

Mesleği yeni bırakmış üst düzey hakemleri hiçbir fonksiyonu kalmamış gözlemcilik pozisyonunda değerlendirmek yerine, VAR masasında kullanmalı. Antalya-G.Saray maçında orta hakem Cüneyt Çakır, VAR masasında Mete Kalkavan var. VAR’daki hakem, sahadakinden kıdem olarak çok aşağıda olunca bence bir koordinasyon arızası ihtimali doğuyor.

1- F.Bahçe’de Volkan, Aatıf, Dirar’ın kadro dışı bırakılması ve 3 antrenörün gönderilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Keşke Futbol Konseyi’ni bugün yerine yarın yapmış olsaydık; başkan Ali Koç’un açıklamalarıyla bu konu hakkında daha ayrıntılı bilgiye sahip olacaktık. Ama kadro dışı bırakma ve göreve son verme açıklamalarından birkaç gün önce resmi siteden yapılan Fenerbahçe yönetiminin yaptığı açıklamayı hatırlayın. Pazar günü başkan Ali Koç, Volkan Demirel’i bu açıklamanın dışında tuttu. Sanıyorum yanıt burada saklı.

2- Başakşehir maçındaki iyi oyuna rağmen taraftar F.Bahçe’yi protesto etti. Koç’un yerinde olsanız ne yaparsınız?

Ne yazık ki Ali Koç ile Fenerbahçe taraftarı arasında olması gereken mesafe Rize’deki Çaykur Rizespor maçında aşıldı. Bundan dolayı pazar günkü Başakşehir maçında taraftar hiç hakkı olmadığı halde, “Ali Koç takımı buraya getir” diye bağırdı. Kadro dışı olaylarını bir kenara bırakalım.

Ali Koç kararlılıkla devam etmeli. Hiç taviz vermeden ve inandığı yolda. Bu camia onu düşüncelerini ve vizyonunu hayata geçirsin diye seçti. Çoğunluğun kararına uysun diye değil. İnandığını yaptığı sürece başarılı olacağına da yürekten inanıyorum. Ben de bu takımın doğru futbola çağdaş futbola ulaşacağına inanıyorum.

Başkalarının düşüncelerini hayata geçirip kazanacağına, kendi vizyonumla kaybetmeyi tercih ederim. Fenerbahçe taraftarı değişimin sancısız, dertsiz, tasasız olacağını mı sanıyordu. Ali Koç ve takım nasıl üzülüyorsa onlar da üzülecek. Fenerbahçe mesafe katediyor. Ben bunu görüyorum. Ve daha da edecek.

4- Beşiktaş, Konya’da en büyük baskıyı 2-1’den sonra yedi. Güneş’ten ezber bozucu bir hareket bekledim ama olmadı...

10 kişi kalmış bir takım 1-0 geriden 2-1 yakalayacak ve hâlâ bir hamle bekleyeceğiz teknik adamdan. Bu eleştiri doğru değil. Ama doğru eleştiri şu; Beşiktaş ligin en kaliteli takımına sahip. Daha çok puan toplamalıydı. Şenol Güneş her sezon birkaç oyuncu parlatırdı. Bu sezon neden böyle bir parlama yok? Yedikleri 2. golde arka direk dibinde bir Beşiktaşlı yok. Beşiktaş böyle gol yer mi?

6- VAR arızalandı, Başakşehir’in golü gitti. Beşiktaş ve G.Saray maçlarında VAR dikkate alınmadı. Aynı tas aynı hamam mı?

Bayılıyorum çifte standartlarmıza. Takımınızın aleyhine bir kararı değerlendiremedi mi hakemler; “Bırakın bu işleri...” Aksi olursa “Vay hakemler.” Üstelik bu çifte standartı hayata geçiren bizzat teknik adamlar. Neyse... Başakşehir maçında yaşananlar tam anlamıyla bir skandal.

Sayılmayan golden önce ofsayt olmadığını görmek için VAR’a ne gerek var! Aslında bunlar ‘Biz bu işi yapamadık’ demenin dik alası. Diğer pozisyonlar için ise hakemler mutlaka dinlendirilmeli. Yaptıkları ciddi bir hata. Üstelik göz göre göre.