Galatasaray, Spor Toto Süper Lig'in 9.. haftasında sahasında Fenerbahçe ile 0-0 berabere kaldı. Fenerbahçe ile puan farkını 8'de tutarken, bir maçı eksik Beşiktaş ile arasındaki fark ise 9...

Evet, Galatasaray iki ezeli şampiyonluk rakibinin önünde, ligin en az gol yiyen ekibi, 9 maçta toplayabileceği maksimum 27 puanın 23'ünü topladı diye yerden yere vuruluyor. Kim tarafından peki? Evet Galatasaray'in saha içi potansiyelini başka bir şekilde durduramayacaklarını bilen bazı yazar ve yorumcular tarafından...

Cüneyt Çakır da var tabii ama ona sonra geleceğiz...

TUDOR'U DİLİNDEN DÜŞÜRMEYENLER KOCAMAN İÇİN SUSUYOR

Neymiş, Galatasaray nasıl böyle korkar yönetilirmiş, Serdar Aziz sakatlanınce neden Ahmet Çalık girmemişmiş, neden Galatasaray 3'lü defansla başlamışmış... Uzar da gider yani... Serdar sakatlanınca Ahmet Çalık'ın aynı sisteme uyum sağlayamayacağı ihtimalini düşünmek yok maksak Galatasaray'ı kaosa sürüklemek. Maç bitiyor, yorumcuların ağzında Tudor da Tudor... İlginç gelmiyor aslında bu senaryoları niz daha önce de gördük. Dediğim gibi Tudor aşağa Tudor yukarı.

Kimse de Fenerbahçe ya da Aykut Kocaman için tek kelime etmiyor. Liderin 8 puan gerisindeki bir takım ve hocası için eleştirinin e'si yok! Kimse 'Kardeşim sen 8 puan geridesin, bu kadar savunma bu kadar kontrollü başlangıç olur mu?' yok. Ya da kimse de çıkıp 'Ya Aykut hocam Galatasaray 10 kişi kalmış, sen son 20 dakika kazanmak için ne yaptın?' demiyor. Çünkü biliyorlar. 8 puan geride rakibi 10 kişiyken forvet çıkarıp forvet, orta saha çıkarıp orta saha, kenar çıkarıp kenarda aldığını biliyorlar. Yani 10 kişi Galatasaray karşısında bile korkak kaldıklarını görüyorlar. Görüyorlar ama söyleyemiyorlar. Çünkü asıl istedikleri Galatasaray'ı kaos ortamına sokmak...

Bunları geçin artık. Bir anda yabancı sınırı, sonra derbi yorumları. Nereden vursak diye kovalıyorlar... Siz bizle uğraşmaya devam edin, asıl eleştirilmesi gerekenler için tek kelime etmemeye devam edin.

Gelelim o Türkiye'nin yere göğe sığdırılamayan hakemi Cüneyt Çakır'a... Aslında işin acı özeti hakem açıklanınca görüldü. İki camia da iki taraftar da güvenmiyor Cüneyt Çakır'a... Biliyorlar çünkü ne kadar tutarsız olabildiğini, aynı pozisyonda iki farklı kararı gözünü kırpmadan verebildiğini...

Maçta da gördük bunları... Sadece Janssen'in ya da Feghouli'nin pozisyonlari değil aslında. Bütünde bu kadar tutarsızlık, bu kadar yanlış karar vermek asıl sıkıntı...

KADIKÖY'DE TEREDDÜTSÜZ PENALTI, GALATASARAY'A TEREDDÜTSÜZ DEVAM

Janssen'in pozisyonu %50-%50 görüş ayrılığı var diyelim. Serdar Aziz'in el pozisyonu var, var doğru ama onu konuşanlar Denayer'in kafa vuruşundan sonraki el için de iki kelam etseydi keşke... Ama bu belli başlılardan önce verdiği ufak tefek ve ince karalar bile skandal. Galatasaray'a sarı kart çıkartmakta çok cömert olan Cüneyt Çakır'ın, Belhanda'ya Roman'ın attığı tekme ya da Mariano'ya Ozan'ın basmasını tek kelimeyle geçiştirip Denayer'in Janssen'e faulünu 10 dakika konuşabiliyor. Neden 34 dakikada 3 sarı kartı Galatasaray'a çatır çatır gösteren Çakır'ın aynı cömertliği rakip için göstermediğini soran yok... Bunun gibi birçok pozisyon var ama ben saymaktan yorulduğum için bıraktım bir yerden sonra.

Gelelim asıl veham pozisyona! Feghouli'nin çalımı sonrasında Hasan Ali'nin eliyle kestiği top ve devam kararı... Bur pozisyon 3 hakem ve tereddütsüz devam kararı... Tribündeki, televizyondaki herkes, futbolcuların tamamının gördüğü ama görmesi gereken 3 kişinin görmediği. Uzaydan bile görünen ama hakemin penaltı vermediği o pozisyon. Bir hakem bu kadar net pozisyonda bu kadar net bir tavır alabiliyorsa, insan 'Gerçekten gördü demek ki' diyebilmek istiyor.... Ama ne yazık ki öyle değil. Maçın her anını tutarsız yönetmişken kimse iyi niyet ya da 'olur böyle şeyler' gibi bir tavır beklemesin. ÇÜNKÜ biz aynı hakemin 3 sene önce Kadıköy'de eli göğüslerinde olan oyuncuya çarpan topa tereddütsüz penaltı verdiğini de biliyoruz. Eee tabi şaşırmıyoruz, çünkü Kadıköy'de vücuda çarpan top 'tereddütsüz' penaltıdır, ama Kadıköy sınırları dışında topu elle kesmek 'tereddütsüz' devam...

14 RESMİ MAÇIN 4'ÜNÜ KAZANDILAR AMA OLSUN FİKSTÜR AVANTAJLARI VAR

En komiği de bu aslında... Galatasaray geri kalan tüm haftaları isterse Barcelona ile Real Madrid ile oynasın. Bu sezon 14 resmi maçın sadece 4'ünü kazananlar gelmiş fikstür avantajı diyor. Onu da göreceğiz elbet...

Neler konuşuldu;
-Tudor'un 3'lü defansı,
-27 puanın 23'ünü toplayan Galatasaray neden kazanamadı?
-Serdar Aziz çıkınca neden 4'lüye dönüldü?
-Janssen-Serdar'ın poisyonu
-Serdar'ın eli,
-Denayer'in Serdar'a faulü

Neler konuşulmuyor;
-Ligde liderin 8 puan gerisindeki Fenerbahçe,
-Aykut Kocaman'ın 10 kişi Galatasaray karşısında kazanmak için hiçbir şey yapmaması.
-Belhanda'ya Roman'ın tekmesi,
-Mariano'ya Ozan'ın basması,
-34 dakikada Galatasaray'a 3 kart çıkaran hakemin Fenerbahçe'ye ilk kartı 44'te çıkarması
-Galatasaray'ın liderliği, rakipleriyle olan farkı, en az gol yiyen takım olması

Uzun lafın kısası, 8 haftadır Galatasaray'ın yaptıklarını unutup bir maçta Galatasaray'i kaosa sürüklemek isteyenlerin tuzağına düşmeyelim...

GÖKMEN OLGUN