Tugay Kerimoğlu'ndan Galatasaray - Rizespor maçı değerlerdirmesi

2-0'a kadar olan bölümde yapılan doğru işlerin karşılığında alınan bir skor var. Devre arasında da doğru işler yapıldı. Maçı seyrederken, 2-1'e geldiğinde oyunun yeniden başlayacağını düşünmeniz lazım. Futbol böyle bir duyguya sahip. Galatasaray'da şu gözüküyor. Skor buluyor ama bir dakikadan sonra fiziksel anlamda düşüşler başlıyor. Bazı oyuncularda bu durum bariz gözüküyor. Bunun sebeplerini araştırmak lazım.

Rize'ye de ayrı bir parantez gerek. Rizespor da vazgeçmeyen inatçı bir ruha sahip. Onu bu akşam çok bariz bir şekilde gösterdiğine inanıyorum.

Başlangıç ve bitişte oyun disiplini, oyundan kopmama  ve iyi konsantrasyon vardır. 2-0 da olsa , 3-0'da olsa maçtan kopmayacaksınız. Bitiş düdüğüyle rahatlarsınız. Saha içi duruşu kaybetmemek gerek. Kaybederseniz, bu sonuçlar vardır. Çünkü futbolun acıma duygusu yok. Sizin 3-0'ı kovalamanız gerekiyor. Rizespor da kazanabilirdi. Son 10 dakika acayipti. Özellikle son bölümde yüzde yüzlük pozisyonlar vardı.

60-65. dakikalardan itibaren Galatasaray'da bir düşüş var. İstatistikler de bu tezimizi haklı çıkarıyor. Galatasaray'da yeni bir alışkanlık başladı. Öne geçtiği maçta golü yedikten sonra bir kırılganlık başlıyor.

2-0'ı yakaladıktan sonra oyunu yönlendirebilmeniz lazım. Topa sahip olmayıp, rakibe bırakma düşüncesine alışırsanız bu sonuçları alırsınız. Bunun karşılığı fiziksel anlamda gibi geliyor bana.

Galatasaray, 2-0'ı değil, 3 ya da 4'ü bulduktan sonra rahat edebilecek gibi geliyor bana.

6 tane altyapıdan oyuncu var. Bu çaresizliğin habercisidir. Kulübenizde iyi bir orta sahanız varsa bazı şeyleri değiştirebilir ama öyle bir hamle şansınız olmayınca da, olmuyor bazı şeyler.

Selçuk çok güzel bir pas verdi. Onyekuru iyi bitiremedi. 15 pasın sonunda pozisyona giriyorsun. Bu, Selçuk'un ustalık dönemi. Ukalalığı sevmem ama hayatımda en rahat oynadığım maçlar büyük maçlardı. Onyekuru, vurmayı değil de Selçuk'a pas vermeyi denese çok farklı olurdu.

Aminu'nun elleri normal ama bir engelleme var gibi duruyor.

Linnes'in pozisyonu, ceza alanı değil de uzağında olsa hakem düdüğü çalar mı? Böyle pozisyonlar maçta kaç defa oluyor? Devamlı oluyor. Soru işaretlerini kafalardan kaldırma adına VAR'a bu tip pozisyonlarda gidilebilir. Ayrıca hakem, VAR'a bakmak istediğinde gidemez mi? İlla içeriden mi uyarı gelecek?