Spor Toto Süper Lig'de Galatasaray, Orduspor'la oynadığı müsabakadan 2-0 üstünlükle ayrılmayı başardı. Karşılaşmanın ardından mücadeleyi değerlendiren spor yazarları 4-4-2'nin önemine dikkat çekerken; en fazla övgüyü Milan Baros aldı. İşte spor basınının önde gelen kalemlerinden Orduspor - Galatasaray maçının değerlendirmesi...

Ahmet Çakır / ZAMAN
Bazılarının yüzünden bu rakamlardan nefret eder hale geldim ama 4-4-2 oyuncuların hem kolay anladığı hem de rahat uygulayabildiği bir sistem. Açıkçası, Terim'in sezon başında bu yöndeki arayışlarının pek de gerekli olmadığı her geçen hafta biraz daha belirgin biçimde ortaya çıkıyor. Maça damgasını vuran adam Milan Baros oldu. Önce attığı gol, sonrasında Kazım ve Elmander'e verdiği mutlak gollük paslar ve sonunda nihayet Kazım'ın atabildiği golün pası. Pek bayıldığım bir adam değil ama bunları yapabildiğinde hâlâ olumsuz birşeyler yazacak değilim. Milan'ın hakkı Baros'a!

Kadir Çetinçalı / VATAN
G.Saray’da artık taşlar tamamen yerine oturdu. G.Birliği maçında Eboue, F.Bahçe maçında Emre ve Ordu’da Baros, var olan futbol kimliklerini yeniden kazandı. Son 5 maçın üçünü deplasmanda kazanıp son 3 yılda başaramadığı galibiyet serisi elde etti G.Saray. Terim ve ekibi G.Saray’ın üzerindeki ataleti, bezginliği, kaybetme korkusunu kısa sürede alt etmeyi başardı. Bundan sonrası yönetime kalıyor. İçlerinde kenetlenmeyi sağlayıp, teknik kadronun arkasında durup ve gerekli transfer hamlelerini yaparak G.Saray’ı bu çizgisinin de üstüne taşımaları gerekiyor.

Hakan Ünsal / HÜRRİYET
BİR forvetten ne beklersiniz... Gol atmasını; atıyor. Top saklamasını; saklıyor. Servis yapmasını; saklıyor. Sadece bunları bile yapması yeterli iken, Elmander bunlarla yetinmeyip, geriye hatta kendi ceza sahasına kadar gelip yardım ediyor. Bitmedi. Bazen bir 10 numara gibi top sürüp araya gol pasları atarak pozisyon hazırlıyor. Yani sahanın her bölgesinde ve o bölgenin gerekliliğini en iyi şekilde yapan bir oyuncu. ‘Joker oyuncu’ tanımını yeniden yaptıracak kadar farklı ve etkili oynayan Elmander şimdiden Galatasaray’da yılın transferi oldu.

Ümit Aktan / TÜRKİYE
Basan, kovalayan ve proje atakları olan Galatasaray, Orduspor gibi üst düzey bir mücadeleyi iç güdüleriyle veren bir takıma karşı kazanmalıydı. Futbolun metodolojik çalışmalarını daha iyi yaptıkları her hallerinden belliydi...
Yenmeyi kafalarına koymuş oldukları için yendiler...
İnandıkları için yendiler...

Turgay Şeren / AKŞAM
G.Saray'da sol açık oynayan Emre her geçen gün takıma biraz daha oturuyor. G.Saray'ın iyi bir forvet oyuncusu kazanmasına az kaldı diyebilirim. G.Saray defansının iyi ve dikkatli oynamasının bir nedeni de Melo'nun onların arasına girerek Semih ve Ujfalusi'nin kaybettiği topları kademe ile uzaklaştırması. Zaman zaman da hücuma katılıyor. Selçuk, orta sahanın en iyi oyuncusu. Baros golü attıktan sonra çok sevindi.

Şansal Büyüka / AKŞAM
Galatasaray ister iyi oynasın ister kötü oynasın... Ortada çok çarpıcı bir gerçek var... Sıkıntılı günler artık gerilerde kalıyor... Galatasaray'ın mutluluğa yelken açtığı, kış günlerinin şu sisli -puslu havalarına rağmen çok net görülüyor.

Uğur Meleke / MİLLİYET
Galatasaray’ın Sivas-Trabzon sürecindeki 360 dakikada 9-2’lik bir galibiyet yakalamasında başrolü Elmander üstlenmişti. İsveçli iyi niyet elçisi dün de etkili bir günündeydi ama bu kez başrolü Baros’a devretti. Elmander’in “defansif santrfor” terimiyle tanımlayabileceğimiz iki yönlü oyunu belli ki Baros’u da etkilemiş; Çek forvet Galatasaray’a transfer olduğu günden beri asistan rolünü sanırım en fazla dün gece üstlendi. 26’da Kazım’a, 28’de Elmander’e, 60’da Emre’ye harika gol pasları verdi; bunların sonuncusunu 67’de nihayet Kazım skora çevirdi. Elmander 16 haftadır istikrarla bu futbolu sürdürüyor, hem orta sahada, hem de hücumda üstlendiği vazifeyle Galatasaray’ı adeta 4-5-2  oynatıyor. Eğer onun yan role düştüğü filmlerde Baros dün geceki gibi sorumluluk alırsa Terim bu ikiliyi bozmaz, devre arası gelecek santrfor da ancak bu uyumlu adamların kulübedeki alternatifi olur.

Mert Aydın / FOTOMAÇ
Galatasaray'da özellikle Milan Baros gerçek anlamda klasını gösterdi. Golde fırsatçılığını,ikinci gol ve maçın içerisinde birkaç pozisyonda oyun görüşünü bize bir daha kanıtladı. Baros-Stancu ve Muslera-Fevzi farkları maçın sonucunu belirledi. Bu aynı zamanda Ordusporlu ikilinin neden hala Galatasaray forması giyemediğinin de göstergesiydi.


Erdoğan Şenay / MİLLİYET
Fatih Terim’in gözalıcı harekatı tüm özellikleriyle dikkatleri çekmeye devam ediyor sarı-kırmızılı formada... Bir kere özgüven özelliğinin beyinsel dürtüleri Galatasaraylı futbolcuların her hareketlerinde kolayca okunabiliyor. Herkes “top bizde kaldığı sürece mesele yok” anlayışına sıkı sıkı sadıklar. Hele “pas yanlışları kötüye gidişin en acımasız işaretidir” hakikati haftalardır Cim-Bomlu futbolcuların en geçerli meziyetleri... Dün de aynı prensipleri dikkatle sahaya yansıtırken tabii Baros’un da golü gelince daha da bir üst tempoda uygulamadaydı Ordu’da...

Metin Tekin / SABAH
Galatasaray'da asıl başarı savunma dörtlüsünden ziyade, takım savunmasının, oyun disiplininin oturmuş olmasında. En az gol yiyen takım olmaları da bunun matematiksel göstergesi. Fenerbahçe derbisi, Trabzon ve Ordu deplasmanları... Bunları 9 puanla geçmek, ciddi bir Galatasaray performansını ortaya koyuyor. Sarı-kırmızılıların ilk yarı biterkenki bu resmi onlar adına çok güzel. İkinci yarı için de umut verici...

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın