Spor yazarlarından İtalya - Türkiye maçı yorumları

19

YAZARLARDAN MİLLİ TAKIM YORUMLARI

A Milli Takımımız, EURO 2020'nin açılış maçında Roma'da İtalya ile karşı karşıya geldi. Roma Olimpiyat Stadı'nda oynanan mücadeleyi A Milliler 2. yarıda yediği gollerle 3-0 kaybetti. Spor yazarları maçı değerlendirdi. Yazar görüşlerinin tamamını paragraf sonunda ismi verilen gazeteleri satın alarak okuyabilirsiniz.
18

BORCUNUZ VAR ÇOCUKLAR

ATTİLA GÖKÇE: "Üzücü ama gerçek, Milli Takım dağıldı. Şenol Güneş’in Kenan Karaman Halil hamlesi de işe yaramadı. Derken İnsigne’nin golü… Umutla, iddiayla, özgüven patlamasıyla Roma’ya gönderdiğimiz çocuklar kötü bir futbolla hayal kırıklığı yarattılar. Bu oyuna bu sonuç normal. İyi oynayıp kaybetseydik, sadece üzülürdük. Kötü oynayarak fark yedik ve umutsuzluğa uğradık. Bakü’de ne olur? Hiç bir şey diyemiyorum. Bize borcunuz var Bizim Çocuklar." (MİLLİYET)

17

İTALYANLAR BİZDEN 2 KİŞİ FAZLA OYNADI

ERMAN TOROĞLU: "Bizim üst düzey takımlar, Türkiye'de her maça itiraz ediyorlar. Oyun kuralı ihlali var diyorlar, maçın tekrar edilmesi lazım diyorlar. Ben TFF'nin yerinde olsam, bu maç için itiraz ederdim UEFA'ya! Neden mi? Çünkü maç boyunca İtalyanlar bizden 2 kişi fazla oynadı. Seyrediyorum, biz sanki 11 kişiyiz, onlar ise 13 kişi.. Defansta her yerde onlar var, hücum da öyle! Futbol iki yönlü bir oyun. Hem defansı yapacaksın hem de hücum edeceksin. Biz dün hep defans yapmayı düşündük. Eğer sen takım olarak hücum edemezsen, bu sefer rakip senin üzerine gelir. Netice ne mi olur? Hem hücum ettikleri için hem de top onlarda olduğu için oynadıkları futboldan da keyif alırlar. Öyle de oldu.. Bizim futbolcularımız dün adeta eziyet çektiler. Topu alabilmek için koştular durdular. Bakınız; 2-0 da yenilebiliriz, 3-0 da.. Ama böylesine zavallı bir futbol oynamamamız gerekirdi. İtalya takımı gerçekten de turnuvaya ne kadar iyi hazırlandığını herkese gösterdi. Biz ise toplama bir takım görüntüsü sergiledik. Bakmayın maçın 3-0 olduğuna, daha da farklı bitebilirdi. Bu maçı bir Türk hakemi idare etseydi, Türkiye Ligi'nde olduğu gibi sanırım 30 kez faul düdüğü çalar, en az 7-8 de sarı kart gösterirdi. Ama öyle olmadı, çünkü adamların futbol anlayışı işte bu. Uzun lafın kısası şu; İtalya bizden çok iyiydi ve net bir galibiyet aldı. Onlar ağır sıklet, biz ise tüy sıklet!" (SABAH)

16

ARKAMIZA BAKA BAKA EVİMİZE DÖNERİZ

AHMET ÇAKAR: "Bu kadro kalitesinin böylesine kötü futbol oynamaya hakkı yok. İnanın bana maç öncesi maket bir araba vardı. Topu aldı, çizgiden hakeme kadar getirdi ve hakem maçı başlattı. Bu minik maket araba kadar bile olamadık. Onun kadar topu tutamadık. Süremedik. Maalesef böylesine bir espri ile başlamak istemezdim ama hem skor kötü hem de ortaya konan, daha doğrusu konamayan futbol çok daha kötü. İnanılmaz mahkûm oynadık. Orta sahamız çok kötü. Ne defansif ne de ofansif organizasyonun içinde yoklar. Ozan olsun, Okay olsun, Kenan olsun, Çalhanoğlu olsun bunlardan ilk beklenen topun bizde kalmasıydı. Ama beceremediler. Bu tür rakibe karşı bu tür futbol oynarsanız kırılma anı ilk goldür ve maalesef ikinci yarının hemen başında da golü yiyince de tam çözüldük. Milli Takım'ı ilk defa son yıllarda bu kadar kötü gördüm. Biz Fransa'da bu çocuklarla Fransa'ya karşı oynadık ama böyle değildik. Şimdi klasik lafı söylüyorum, önümüzdeki maçlara bakacağız ama Galler'i yenmek zorundayız. Yenilirsek bırakın ikinci olmayı ya da en iyi üçüncü olmayı arkamıza baka baka evimize döneriz. Üstelik sahada çok iyi bir hakem vardı. Penaltıya daha yakın olabilecek bir pozisyonda Zeki'nin elle kestiği topta penaltıyı verebilirdi." (SABAH)
15

İTALYA KARŞISIDNA FİGÜRAN GİBİ

ŞANSAL BÜYÜKA: "Maç sabahı müthiş iyimser bir güne uyandık. Gazete manşetlerinde “final”, insanların aklında, “en kötü beraberlik” vardı. Demek ki, İtalya‘yı hiç hesaba katmamıştık. O İtalya ki; Türkiye‘de arkasına teneke bağlayıp gönderdiğimiz Mancini‘nin göreve gelmesiyle 27 maçlık yenilmezlik serisi yakaladı, son 7 maçta kalesinde gol görmedi. Buna rağmen bizim “altın kuşak”ın iş yapacağına çok inandık. Fransa‘yı sarsan Burak, Zeki, Yusuf... İtalya‘da, İngiltere‘de harikalar yaratan iki stoper Merih ile Çağlar, İtalya‘da paylaşılamayan ve değeri 10 milyonlarca euro ile anılan Hakan... Kabul edelim ki, bizimkiler de “hayal ettirmeye” değer oyuncular... Altın bir sezonu geride bıraktılar. Avrupa liglerinde sezonun oyuncusu oldular. Eee, izin verin de o zaman hayal edelim. Ama başlangıç ile birlikte hayallerimiz ilk darbeyi yedi. Çekingen miyiz, korkak mıyız anlamadım. Bizimkilerin hepsi Avrupalı... Bir anlamda sanki ev sahibi... O zaman bu kadar silik bir görüntü niye? Şunu kabul edelim; çok değerli oyuncularımız var, Avrupa liglerinde çok başarılılar. Ama bizim takımlar toplu halde oynamayı, birlikte oynamayı hala beceremiyorlar. Onun içindir ki, bu kadar usta oyunculardan kurulu takım, İtalya karşısında figüran gibi kaldı. Böyle bir takımın hücumda bu kadar çaresiz kalması kabul edilemez. İnsigne, tek başına bizim milli takımdan daha fazla şut attı. Maç boyu aklımızda kalan sadece Cengiz Ünder‘in şutu oldu. Cengiz, takıma bir hareket getirdi ama yeterli olmadı. Neredeyse rakip ceza alanına girmeden maçı tamamladık. İnanılır gibi değil... Hayal satmaya gerek yok, berbat oynadık, aciz kaldık, maçı gol pozisyonuna giremeden sadece bir şutla tamamladık. Bütün dünyanın izlediği Avrupa Futbol Şampiyonası açılış maçıydı. Yenilsek bile oyunumuzla, duruşumuzla, mücadelemizle saygı uyandırmalıydık. Hiçbirini yapamadık. Sadece bir averaj takımından acı örnekler verdik." (MİLLİYET)
14

İZLERİNİ SİLMEK KOLAY OLMAYACAK

GÜRCAN BİLGİÇ: "Şenol Güneş turnuvaya katılan diğer takımlardan bir hafta önce ligi bitirtti. Düşünün; Lille üçlüsü bir hafta sonra geldiler Antalya'ya. Amaç; dün geceye hazır çıkmaktı. Böyle bir ciddiyetten ne anlarsanız anlayın, dün geceyi açıklamak çok mümkün değil. İlk yarı rakip kaleye "sıfır" kere yaklaşma başarısı (!) için mi? İtalyanlar'ın topu nasıl çevirip, baskı yapıp, atakları tehlikeli hale getirmelerini seyretmeleri için mi? Mancini ile birlikte bir türlü yenilmiyor İtalyanlar. Nasıl olduğunu anlamak için bir ay süresi vardı Şenol Güneş'in de ekibinin de oyuncularımızın da... Anlamışlar ama muhtemelen tümünü yanlış anlamışlar. Baskıdan çıkmanın tek yolu pas kalitesi iken, Yusuf, Kenan gibi handikapları hesaplayamamışlar. Cengiz hamlesi doğru. İrfan Can da öyle. Bire birde etkili oyuncusu ile ligin en iyi oyun kurucusunu oynatmadı. Tercihleri defansif de değil üstelik. Spinazzola ve İnsigne'yi kapatma üzerine kurguladık kendimizi. Mancini de Hakan'ı etkisiz hale getirip bizim atakların fişini çekti. Merih topu aslında kalecisine aktarmak istiyor ama Uğurcan'ın aldığı pozisyon yanlış. İki yanlış; bir gol. Açılış maçını tarif ederken sürekli "Yenilsek bile" diyen Şenol Hoca'nın zaten kaybettiğini, takımını da inandıramadığını da söyleyebiliriz. Maçı kaybetmemiz değil problem. Diğer iki maçı kazanırız, yine yolumuza devam ederiz. Ama bu 90 dakikayı takımın aklından silmek, çaresizliğin getirdiği paniğin izlerini silmek kolay olmayacak. İtalyanlar dün tüm takıma futbolcu olduklarını unutturdu adeta. Umarız Şenol Güneş'e teknik direktör olduğunu hatırlatırlar." (SABAH)
13

İTALYA BİZDEN ÇOK İLERİDE

ÖMER ÜRÜNDÜL: "Takım olarak iyi değildik. Tabi bunda formda, güçlü ve hırslı bir rakiple oynamamız da önemli bir faktördü. Örneğin en büyük hücum gücümüz olan Burak Yılmaz hem yalnız kaldı hem de tek olumlu parlama dahi yapamadı. Neden? Çünkü dünya çapında iki stoper karşısındaydı. Chiellini ve Bonucci... Bu maç bize İtalya'nın futbol seviyesinin bizden çok ilerde olduğunu da gösterdi. Şimdi bu maçı hemen unutup Bakü'de oynayacağımız İsviçre ve Galler karşılaşmalarına hazırlanmamız gerekiyor. Biz bu gruptan çıkarsak 16'larda dişimize göre bir rakip gelecek büyük ihtimalle... Onun için bu fırsatı kaçırmayalım. Hollandalı hakem Danny Makkelie de oldukça iyi ve objektif bir yönetim gösterdi" (SABAH)
12

ÖNCE KAFAMIZ NET OLMALI

TURGAY DEMİR: "Insigne, Immobile, Berardi ile rakip kale önünde, sahilde gezermişçesine rahat top çeviren İtalyanlar karşısında 45 dakikadan daha fazla direnemedik. Belki yine yenilirdik ama sahaya çıkan kadromuz keşke bir hedefe yönelik olsaydı! Bizim kadromuz öyle değildi… Öncelikli amacımız rakibi bozmak olsa Yusuf değil Taylan olurdu! Rakibin pas trafiğine aynı şekilde karşılık vermek niyetindeysek o taktirde Okay değil İrfan Can olurdu… Keşke bir puana odaklanıp bozmayı hedefleseydik. Neyse bu grupta herkesi yenecek olan bir rakibe sahasında yenildik, yani enseyi karartmanın da manası yok. Bundan sonraki İsviçre ve Galler maçlarımız kardeş ülke Azerbaycan'da… Bu iki maçta hedefimize uygun kadrolarla sahaya çıkarsak işi bitiririz. Yani, yanisi şu; önce kafamız net olmalı ve doğru oyuncular seçmeliyiz, sonrasında saha netleşir zaten." (FOTOMAÇ)

11

ENSEYİ KARARTMAYALIM

LEVENT TÜZEMEN: "Bizim Çocuklar iyi oyunlarını maalesef Hollanda ve Norveç maçlarında kullanmışlar. Şenol Hoca oyuncularını zihinsel olarak doğru hazırlamamış. Bizim Çocuklar "Biz bu İtalya'ya kaybetmeyiz" inancı ve mücadele anlayışında değildi. Özellikle ilk 45'te İtalya önünde "Sefil" bir oyun oynadık. Topa sahip olamadık, rakip kaleye gidemedik, şut atamadık, pozisyon üretemedik ve üst üste 3 pas yapamadık. İtalya önde baskı kurunca kalemize yaslandık, gol yememek için savunma yaparak direndik. Şenol Güneş'in "Aman alınmasın, aman kırılmasın" diye erken oyuncu değişikliğine gitmemesi hataydı. İtalya gibi fizik gücü yüksek bir takıma karşı Hakan-Yusuf ikilisini birlikte oynatmak tamamen duygusaldı ve bu tercih Milli Takım'ın orta alanda dirençsiz kalmasına neden oldu. Teknik kapasiteleri kısıtlı Merih-Çağlar ikilisinin oyunu geriden başlatırken kaptırdıkları toplar kalemize tehlike oldu. Kaan Ayhan gibi çabuk ve tekniği yüksek bir oyuncuyu savunmada düşünmemek büyük bir hata.. Kaan'ın yanında ya Merih ya da Çağlar oynar. Merih-Çağlar ikilisi birlikte oynamaz. Ayrıca ayaklarını etkili kullanamayan Uğurcan topu oyuna elle sokmalı. Oyuna Cengiz ile başlamak İtalya'yı ciddi hırpalardı. Merih'in kendi kalesine attığı gol, İtalya'yı moral olarak yükseltti. Farklı kaybettik. Ancak enseyi karartmayalım. Şimdi Bakü'ye odaklanıp Galler ve İsviçre'den en az 4 puan almalıyız." (SABAH)
10

HALA GRUPTAN ÇIKMA ŞANSIMIZ VAR

ALİ GÜLTİKEN: "İtalya, milli takım olarak çok organize bir ekip. Özellikle İnsigne, İmmobile, Berardi dar alanda müthiş etkili oyuncular ve sıfır top kaybı ile oynuyorlar. Bu oyuncuların etkinliğini de kıramadık Aslında neresinden bakarsak, nereyi incelemeye kalksak rakibe göre pozitif olarak ortaya koyabileceğimiz bir yer yakalamamız bu maç için mümkün olmadı. İşin ne savunmasında ne orta alan organizasyonunda ne de hücum etkinliği tarafında olabildik. Belki bir tek Uğurcan'ın yaptığı kurtarışları bunun dışında tutabiliriz Düşündüğümüz, planladığımız ve arzu ettiğimiz oyunun çok gerisinde kaldık ama şunu iyi biliyoruz; bu tür turnuvalarda her maç ayrı bir hedef. Önümüzdeki Galler ve İsviçre maçlarını kazandığımızda hala gruptan çıkma şansımız önümüzde duruyor. Şimdi işin o tarafına bakma zamanı." (SABAH)
9

ÇIKACAK GÜCE SAHİBİZ

İLKER YAĞCIOĞLU: "Savunma ağırlıklı bir oyun oynayacağımız da belliydi. Ama en büyük sıkıntıyı top ayağımızdayken yaşadık. Daha doğrusu ayağımızda topu tutamayarak yaşadık. O kadar kolay toplar kaybettik ki üst üste 3-4 pas yapma fırsatı bulamadık. Böyle olunca da bütün yük defans oyuncularımıza kaldı. Onlar da sonunda hatalar yaptı ve kalemizde golleri gördük. Bu seviyedeki maçlar için açıkçası çok yetersiz bir oyun oynadık. Fakat bu bir turnuva biz de genelde kötü başlar sonrasında açılırız. Bu yüzden dün geceyi unutup bir an önce İsviçre ve Galler maçlarına odaklanmalıyız. İtalya belki bize fazla geldi ama Bakü'de oynayacağımız iki maçı kazanıp gruptan çıkacak güce sahibiz. Şenol hoca da bu iki maçta hücumda Cengiz Ünder silahını kullanacaktır diye düşünüyorum." (TAKVİM)
8

GENÇLİĞİMİ HATIRLADIM

ENGİN VEREL: "Büyük ümitlerle Avrupa Şampiyonası'nın ilk maçında İtalya'ya karşı sahaya çıktık. Rakibimiz bu maçtan önce oynadığı 27 maçta mağlup olmamış, 12 maçta da sadece 1 gol yemişti. Tabii ki böyle bir takıma karşı açık futbol oynamak, hele hele Roma'da kendi adına Roma'yı yakmak olurdu. Maçın kadrosuna baktığımızda Şenol Güneş kafamızdaki ilk 11'le sahaya çıkmıştı. Ama belki Yusuf'la Cengiz Ünder seçimini ben olsam Cengiz'den yana kullanırdım. Ancak konu şunun veya bunun oynaması değildi. İlk 45 dakika Şenol Güneş hoca maalesef beni Milli Takım'da oynadığım 1975'li yıllara götürdü. O yıllarda pek fazla yabancı oyuncu, futbolumuza giriş yapmamıştı. Ve Milli Takımımız, çoğunlukla 4 büyüklerden oluşan bir kadroyla çıkar, genellikle de dün akşam ilk yarıdaki taktik anlayışla 1-9-0 oynardı! Seyrettikçe gençlik yıllarımı anımsadım. Ama inanın bu kadar da ezilmiyorduk. Dün akşam gol yemesek de bilhassa ilk yarıdaki futboldan utandık. İkinci yarıda 3 gol yememize rağmen daha kişilikli oynadık. Ama siz şunu diyebilirsiniz, "Kişiliksiz futbolla 1 puan mı, kişilikli futbolla 0 puan mı?" Onu bana değil ama maç öncesi "Favori değiliz ama iyi futbol oynayacağız" diyen Şenol Güneş'e sormanız lazım." (AKŞAM)

7

TELAFİSİNİ YAPACAKLARDIR

OKTAY DERELİOĞLU: "Milli Takımımız'ın dün akşam maça başlangıç şekli son dönemde şahit olmadığımız kadar tutuktu. Rakibin baskısını bir türlü kıramayan, savunmadan pasla top çıkaramayan, uzun top oynadığında da meşin yuvarlağı rakibe yollayan bir takım vardı sahada. Oyuncularımızın İtalya'dan bu denli çekinmesini anlayamadım. Oyuncu grubumuz çok daha öz güvenli bir şekilde sahada ağırlığını hissetirmeliydi. Bu oyun düzeni ile ilk 45 dakikayı gol yemeden tamamlamamız şanstı. Ancak ikinci yarıda da takımımız gerekli reaksiyonu veremeyince gol kaçınılmaz oldu. Uğurcan dışında tüm oyuncular beklenenden uzaktı. İtalya mağlubiyeti kabullenilebilir ancak artık önümüzdeki İsviçre ve Galler maçlarında bir reaksiyon gösterip alacağımız galibiyetler biletini almayılız. Bunun için de İtalya maçını bir an önce unutup Bakü'de oynayacağımız maçlara bir an önce kontsantre olmalıyız. İnaniyorum ki bizi bu turnuvaya taşıyan "Bizim Çocuklar" İtalya yenilgisinin telafisini yapcaktır" (TAKVİM)

6

SON SÖZÜMÜZÜ SÖYLEMEDİK

REHA KAPSAL: "Bizim milli takımın potansiyeli bu iki maçı da kazanıp gruptan çıkmaya müsait. Şimdi milli takım değerlendirmemizi ülke olarak yalnız hataları değil, çözümleri de göstererek en önemlisi de bu kötü başlangıçtan sonra destek vererek yapmalıyız. Turnuvada sadece birinci maçı kaybettik, turnuvayı kaybetmedik. Bu seviyedeki turnuvalarda yeri geldiğinde maç kaybedebilirsin ama bu gruptan çıkma hayalleri kurmanı engellemez. Galler ve İsviçre maçına doğru analizler yapıp enerjimiz, hırsımız ve özgüvenimizin en üst seviyede olması gerek. Turnuvada biz de varız ve gideceğimizi en iyi noktaya gideceğiz demek için. Sadece bir maç kaybettik pes etmedik ve son sözümüzü de söylemedik." (FOTOMAÇ)

5

"İTALYA DÜNYA DEVİ GİBİ OYNADI"

TÜMER METİN: "İtalya aman aman baskı yapmadı. Göstermelik önde baskı yaptılar ama çıkamadık. Bloklar arası bağlantılar koptu. Sonra yetenekli ayakları devreye girdi. Fazla hırpalanmadan ayağa kalkmalıyız, toparlanmalıyız. İtalya kimi 3-0 yenerse yensin, sürpriz olmaz. İtalya bir dünya devi gibi oynadı. Belki biz müsaade ettik, belki onlar bize müsaade etmedi.  "İçimizdeki savaşı da hareketli yaşamamalıyız. Hemen bir sonraki maça odaklanmalıyız. Oyun içindeki kırılma anını çok çabuk onarmalıyız. Bazen olmayabilir, ayağın gitmez. Başka bir alternatif oyun planımız da olmalı. Ders çıkarmamız gereken yerler var. Maç sürekli İtalya'nın istediği tempoda oynandı, bunu çok iyi ayarladılar. Bireysel kalitedeki fark da hissedildi. İtalya biraz hazır gibi gözüktü. İtalya karşısında, biz değildik! Biz bu kadar kötü takım değiliz. Biraz daha sahanın içerisinde kalmak lazım. Galler ve İsviçre maçları, İtalya kadar zor olmayacak. İtalya onları da yenecektir. Onlar da böyle düşündüğü için, bizim maça asılacaklar. Bizim ne yapacağımız çok önemli. Ne oynayacağız. Son maçlarda yediğimiz gol sayısı arttı."

 
4

"OYUN PLANI DEĞİŞECEKTİR"

METİN TEKİN: "Buradan ders çıkaracağız tabi ama İtalya gibi bir takımla oynamayacağız. Galler ve İsviçre var sırada. İtalya'nın hangi seviyede olduğunu gördük. Topu kazanma süresi ve ritimli çevirmeyi çok iyi yapıyorlar. 
Bu kadar güçlü bir takım olduklarını bilmiyordum ben. Fransa dahil hiçbir takım bizi böyle yapmadı. Uzun yıllardır böyle olmamıştık. 79. dakikada 1 şutumuz vardı, 24 şutu vardı İtalya'nın.  Belki 2 oyuncu değişir Galler maçında. Oyun planında değişiklik olacaktır. Topu daha çok ayağında tutan bir takım olacaktır.
 
 
 
3

"BALON GİBİ ŞİŞİRİP PATLATTILAR"

FEYYAZ UÇAR: "Bizi iyi tanıyan rakiplerimiz şişirirler balon gibi. Mancini'nin yaptığı gibi ortaya koyarlar bizi ve patlatırlar balon gibi. Bugün de öyle oldu. İyi oynayan oyuncumuzu bulmak zordu. Kenan mı Spinazzola mı bek oynadı anlamadık. Defans yapmaktan yorulduk. Okay savunmanın arasına giremedi. Uğurcan sürekli uzun top oynadı, Buraka'a ulaşmayan toplar da bize yaramadı. İtalya'yı biz oynatmamaya çalıştık ama başaramadık. Kötü oyun ve bu skor ortaya çıktı. Takımımız bu strese karşı koyamadı belki de. Bu maçı bir yol kazası olarak görelim, derslerini iyi çıkarmalıyız"
2

"SÜREKLİ GERİ YASLANDIK"

AYHAN AKMAN: Üç tane orta saha oyuncumuz değişti. Yani üç tane orta saha, bu işin merkezidir, kalbidir! Yüklendiklerinde, baskı kurduklarında sen orta saha ile topu korumalısın. Biz sürekli geri yaslandık, İtalya'yı bekledik. Onlar da oyun kurulumunda 3'lüye döndü. Zaten bu beklediğimiz bir şeydi. Şenol Hoca, Kenan Karaman'ı bu yüzden oynattı. 
Leonardo Spinazzola, bizim sağ bölümümüze çok zarar verdi. Kenan geri geldi ama 90 dakika buna gücü yetmez. 
Kabullenen oyun tarzı, bize uygun değil. Maçın bazı bölümlerinde uzun atıp, takımı çıkarmamız lazımdı. Boksörleri düşünün, biri sürekli vuruyor ve diğeri ise köşeye sıkışmış. Çok kötü bir 90 dakika izledik.  Orta saha üçlümüz, değişenler, hiçbiri yeterli değildi. Bu tip maçlarda topa sahip olmak çok önemliydi. Sürekli yumruklarken, topu tutup, rakibi geri koşturmanız gerekiyor. Sadece Cengiz Ünder'in bir koşusu vardı. 35 pas göremedik. Buna 90 dakika dayanamazsınız. Hiçbir dönen topu da kazanamazsanız, işiniz kötü olur."
 
 
1

"YOLUMUZDAN SAPTIRMASIN"

ÖNDER ÖZEN: "Aramızda ciddi bir fark olduğunu gördük. Turnuvanın favorilerinden İtalya. Performansa etki eden 4 faktör var. Fizik, teknik, taktik ve psikolojik olarak çok öndeydiler. Biz geri giderken onlar öne çıktılar. Bunun bizi moral olarak yıkmasına izin vermemek görevimiz olmalı. Avrupa'da bu tempoda bu kadar organize futbolu oynayacak başka bir milli takım olmayabilir. Bir kulüp takımı kadar organize. Domine eden İspanya Milli Takımı'na benziyorlar.  Anahtar faktörleri topu kazanma süreleri. Bu sadece bize olmayacak, bu grubu süpürebilirler. Bizi üzmesin, yolumuzdan saptırmasın bu mağlubiyet. 
Değişecek şeyler olmalı. Maça bakışımızı değiştireceğiz. Bir kere İtalya maçı bitti. Ev sahibi bir takım ve turnuvanın favorisi."
Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
En çok okunan haberler