Spor yazarlarından Galatasaray - Ankaragücü maçı yorumları

YAZARLAR NE DEDİ?

Süper Lig'de Galatasaray'ın Ankaragücü ile 2-2 berabere kaldığı maçı spor yazarları değerlendirdi. İşte Galatasaray'la ilgili sözler...

"KADROYU BEN YAPMADIM Kİ!"

(Tümer Metin): Bu kadroyu ben yapmadım. Bu kadroyu yaparken de kağıt üzerinde hepimiz kabul edelim ki, sezon başında uçar bu kadro dedik. Gidenler, gelenler baktık uçar bu kadro dedik. Yanıldık mı? Ben kendi adıma yanıldım. Hala Ocak'ı işaret ederek inşa yapacağınızı söylüyorsunuz. Çok kolay değil bu. Fatih hocanın kredisi tabi ki var.

"TERİM DEVAM EDECEK Mİ?"

(Erman Toroğlu): Fatih Terim takıma hakim olamıyor. Galatasaray takımı antrenman yapmamış, fizik olarak hazır değil. Galatasaray 2-0 durduramadı. Galatasaray'ın her şeyi dağılmış durumda. Terim, devamlı futbolcuları hedef gösteriyor ve Ocak ayını işaret ediyor. Ben de Fatih'e diyorum ki; sen Temmuz'u işaret et, seneye devam eder misin, etmez misin? 'Var mısın, Yok musun'u oyna!

"İLK YARI SADECE FALCAO!"

(Levent Tüzemen): Ankaragücü'nün 3 planı vardı: 1) 1-9-1 oynayacağız. 2) Kaleye yakın kalabalık savunma yapacağız. 3) Orgill'i hızlı hücuma kaçırıp golü arayacağız. Galatasaray'ın Ankaragücü savunmasını delmek için 3 şansı vardı: 1) Kanatlara hızlı ve çabuk inip Falcao'nun kafasına etkili ortalar yapmak. 2) Rakip savunma arasına gollük paslar atmak. 3) Özellikle 18 yayına topları kesip dışarıdan şut atarak golü bulmak. Galatasaray ilk 45'te Falcao'nun kafa vuruşu dışında etkili bir pozisyon bulamadı. Ankaragücü'nün en kalabalık olduğu yerlere Belhanda'nın dikine sürekli sert pas atması hataydı. Lemina-Feghouli- Babel üçlüsü "Topu ben kullanayım" anlayışı içindeydi.

"BABEL, GALATASARAY'I ENGELLEDİ"

(Levent Tüzemen): Özellikle Babel çok pozisyonda geç karar vererek Galatasaray'ın çabuk hücum etmesini engelledi. Nagatomo-Ömer Bayram ikilisi ortak kanat bindirmesi yaptı ama etkili ortalar kullanamadı. Galatasaray'ın en büyük yanlışı kenarlardan yapılan ortalarda tüm oyuncuların Ankaragücü kalesinin içine girmeleriydi. Futbolcu, her şeyi kulübeden beklemeyecek bazen aklını devreye sokacak. Galatasaray'da bir oyuncunun şut atmak için ribaunt alanına gitmeyi düşünmemesi şaşırtıcıydı. Ankaragücü duvarını Galatasaray duran topla çözdü. Ömer Bayram'ın mühendis titizliğindeki ortasını Feghouli mükemmel bir kafa vuruşuyla gol yaptı.

"AYIP DEĞİL UTANÇTIR!"

(Levent Tüzemen): Younes Belhanda'nın penaltı vuruşundan sonra 2-0'ı bulan G.Saray'ın büyük takım refleksini kaybedip 10 kişi kalmış A.Gücü'nden art arda 2 gol yemesi ayıplanacak değil utanılacak bir davranış. Bu zihniyetteki bir takımın şampiyonluk yarışı içinde olması düşünülemez!.

"ÜÇÜ DE HAZIR DEĞİLDİ"

(Ömer Üründül): Fatih Terim kafasındaki ideal ileri üçlüsünü nihayet sahaya sürdü. Feghouli-Falcao- Babel. Ama bir de ciddi sorun vardı: Başta Falcao olmak üzere üçü de fizik olarak hazır değillerdi. İlk devre Galatasaray baskılı oynadı ama her zamanki iç saha ilk yarıları gibi yüksek tempolu ve presli değillerdi. Geride sürekli yerleşmek zorunda kalan rakip karşısında üretkenlik çok kısıtlıydı. Sadece Falcao'nun biri kafayla biri ayakla kaçırdığı fırsatlar vardı. Ömer ile birlikte 4 forvet oynandığında takım savunmasında sıkıntılar yaşanabildi. Çünkü orta saha defansif yönü zayıf Belhanda'yı da saymazsak bir tek Lemina'ya kalıyordu. Ama Ankaragücü'nün bunu değerlendirecek ne gücü ne önemli oyuncularının formu vardı.

"GALATASARAY KAOS İÇERİSİNDE"

(Ömer Üründül): Galatasaray 2. yarıda işi daha da zora sokmamak için tempolu başladı. Kısa sürede bir duran toptan golü buldu. Ondan sonra yine ilk yarıda olan benzer tablo ortaya çıktı. Kısır bir döngü. Ne zaman Orgill kırmızı kart gördü, Galatasaray rahatladı. Ankaragücü de sayısal eksiklikle biraz risk alayım deyince daha önceleri gündeme gelmeyen net pozisyonlar oluştu. Böyle iki tane kaçtı, penaltı ile de 2. golü buldu. Ama futbol enteresan bir oyun, cazibesi de burada.

"MUSLERA'NIN ELİNE TOP DEĞMEDİ"

(Ömer Üründül): İki farklı skor avantajına sahipsin, rakip son altı maçını da kaybetmiş, sorunlarla boğuşuyor. Hücum silahları Orgill işi bırakmış, her topu eziyor ve kasıtlı hareketler yapıyor. 85.dakikaya kadar Ankaragücü'nün tek pozisyonu yok ama Marcao'nun acemice yarattığı penaltı ve gelen ikinci golle mucizevi bir sonuç ortaya çıkıyor. Muslera eline hiç top gelmeyen maçta 2 gol yiyor. Böyle bir ilginç tabloyu hatalı oyuncu değişikliklerine bağlamak yanlış bir yorum olur ama bir gerçek var ki Galatasaray futbol açısından tam bir kaosun içerisine girmiş durumda.

"BEN YAZMAKTAN SIKILDIM AMA..."

(Engin Verel): Sezon başından beri Galatasaray, Avrupa’da, kupada ve ligde aynı maçı oynayıp duruyor. Ben yazmaktan sıkıldım, onlar aynı şeyleri yapmaktan sıkılmadı. Bir türlü anlam veremediğim, terk edilen “Kanat ağırlıklı” oyun sistemi yine ortalarda yok. Sahada kimsenin acelesi de yok. 2 hamle önce atılması gereken paslar, 2 hamle sonra atılmaya çalışılıyor. Tabii bu durumda rakip savunmanın işi de kolaylaşıyor. Ankaragücü Teknik Direktörü Mustafa Kaplan, Galatasaray’ın ilk 11’ini görünce sistemini değiştirip tamamen gömülü savunmaya geçti. Aslında buna hiç gerek yoktu. Galatasaray zaten hızlı hücum yapamayan bir takım. Kaplan, istediği gibi oynayabilirdi. Zaten ilk golü duran toptan yediler. İkincisi de penaltıydı! Sonra normal oynamaya başlayınca iki gol birden buldular.

"BELHANDA'YI SAHADA TUTANLAR.."

(Engin Verel): Çok sık ama yanlış kullanılan bir cümle var, “Büyük takım oyuncusu kötü futbola isyan eder” diye... Bunun doğrusunun, “Her oyuncu kötü futbola isyan eder” olması gerekiyor. Ekstra bir şeyler yapma gereği duymanız için üstünüzde G.Saray, F.Bahçe, Beşiktaş veya Trabzon forması olmasına gerek yok. Belhanda, kötü pas alanındaki uzmanlığını her hafta geliştirirken Babel, “Solda yeterince etkisiz oldum, biraz da sağa geçip orada etkisiz olayım” mantığındaydı. Belhanda’nın penaltıdan attığı gol, ne kadar etkisiz olduğu gerçeğini değiştirmez. Galatasaray’da kesinlikle önlem alınmaması gerçekten inanılmaz. Belhanda’yı yuhalayan taraftar takımını 10 kişi bırakmaz. Onu sahada tutanlar, takımı 10 kişi bırakır.

"FALCAO ACI GERÇEKLE UĞRAŞACAK"

(Engin Verel): Falcao, futboldaki en büyük acı gerçekle uğraşıyor: “Maç eksiği.” Daha da uğraşacak. Peki diğerlerinin, “İnanç ve mücadele eksikliği” ne olacak? Galatasaray, Ankaragücü’nü yenebilir. Berabere kalabilir. Yenilebilir de... Ama taraftar her hafta aynı kötü futbolu izlemek zorunda mı? Bu takım sezon başından beri eksik değildi ama sezon başından beri formsuz. Hücum ve defans sistemi yok. Ha bir de halen Selçuk oyuna sokulabiliyor!

"İLK YARI PENALTI VERİLMEDİ"

(Ali Sami Alkış): Maçın başlarında Falcao’ya yapılan bir hareket, açık bir penaltıydı ama; bu pozisyonu önemseyen kimse çıkmadı. Oysa, Falcao’yu ceza sahası içinde kolundan çekip, pozisyonunu bozmuşlardı. Bir de Marcao’ya çok sert ve kontrolsüz bir güç kullanımı vardı ki, sakatlanmaması şansı oldu. Ankaragücü’lü futbolcuya kırmızı çıkabilirdi, sarıda kaldı.

"B VE C PLANIN OLMALI!"

(Ali Sami Alkış): G.Saray’ın bu sezon gol yollarında sıkıntı yaşadığı bilinen bir gerçekti. Fakat Ankaragücü karşısında da tıkanmasını makul karşılayacak bir neden yok... Ellbette sıkı bir savunma vardı. Fakat senin de, B ya da C planları gibi alternatif çözüm yollarının olması gerek... “Rakip kapandı, ben ne yapayım” diyemezsiniz...

"NE OLACAK G.SARAY'IN HALİ?"

(Ali Sami Alkış): Hangi durumda nasıl/niçin/nereye ve kime pas vereceğinizi; önceden biliyor olmanız gerekir. Bu işleri maçın akışına göre kendi haline bırakamazsınız. Teknik direktö r “Çıkın oynayın” demez, bunları hesaplar. Fakat G.Saray, ilk yarıda sayısal olarak da çok az pozisyon buldu. Çalışıyor gibi görünüyordu ama, ortada anlamsız bir koşuşturmacası vardı. O kadar! G.Saray’ın ikinci yarıda biraz canlanması ve rakibin bir kırmızı kart görmesine rağmen; başından beri süren savurganlığı, pahalıya patladı. Ne olacak bu G.Saray’ın hali?

"G.SARAY FAVORİYDİ AMA..."

(Evren Turhan): Galatasaray, Paris dönüşü lig sonuncusu Ankaragücü karşısında maçın favorisiydi. Falcao maça 11'de başladı. Babel de onu destekledi. Ankaragücü ilk yarıda çok iyi kapandı. Göbeği çok zorlayan Galatasaray, dönen toplarda da sıkıntı çekti. Belhanda yine vurdumduymazdı ve çok basit pas hataları yaptı. Falcao 2 net pozisyon buldu ama golü bulamadı. Babel ve Feghouli ilk yarıda çok durgun ve etkisizdi. Rakip sahada kalabalık gözüken ve topla oynama yüzdesi fazla olan takım Galatasaray'da olsa üretkenlik yoktu..

"MARCAO'DAN AMATÖRCE HATA"

(Evren Turhan): Lemina sakat sakat iyi mücadele etti. 2.yarı duran toptan gelen gol Galatasaray'ı canlandırdı. 2.yarı tek kale maça dönen maçta Sarı-Kırmızılılar pozisyonları değerlendiremedi. Marcao'nun amatörce yaptığı hata sonrası Ankaragücü umutlandı. Devamında da başkent ekibi eşitliği yakaladı. Cimbom için kabus devam etti..

"DIAGNE-FALCAO OLABİLİR"

(Zeki Uzundurukan): Galatasaray, Falcao'dan daha fazla verim almak istiyorsa çift forvetli sisteme dönmeli. Bu Adem Büyük olmaz tabii ki. Mesela Diagne dönerse, Falcao'ya iyi bir partner olabilir. İkinci yarıya daha coşkulu başlayan Galatasaray, bir duran top organizasyonundan golü buldu. Golden sonra oyun tek kaleye döndü. Galatasaray baskılı oynadıkça tribünlerin coşkusu da arttı. Ardından Belhanda, penaltıdan farkı ikiye çıkarınca 'Bu iş bitti' şekline döndü oyun. Ancak futbolun değişmeyen gerçekleri bir kez daha kendini hatırlattı..

"TERİM, FALCAO İÇİN DÜŞÜNSÜN"

(Zeki Uzundurukan): Art arda gelen iki gol, Galatasaray için geceyi kabusa çevirdi. Falcao çok istekliydi ama Falcao'nun gol atması için ona alan açacak, rakip savunmanın dengesini bozacak yardımcı bir forvet daha sahada olmalı. Yoksa bu sistemde Falcao'nun gol atması tamamen tesadüflere kalıyor. Elinizde Falcao gibi gibi bir dünya yıldızı var ama siz onu verimli kullanamıyorsunuz... Buna kafa yormak zorunda Fatih Terim....