Galatasaraylı usta futbol yazarı Ahmet Çakır, Gençlerbirliği maçımızı değerlendirdi.

İşte Çakır'ın Zaman Gazetesi'ndeki yazısı;

Sarı-Kırmızılı takım özellikle son 20 dakikasında ölüp ölüp dirildiği maçı da tek golle kazanmayı bildi ve şampiyonluk yolunda bir engeli daha aşıp herkese ‘artık bu işin dönüşü yok!’ dedirtti.

Fenerbahçe maçı dahil doluya en yakın tribün durumu elbette ki anlaşılırdı: Şampiyonluk için kendisine ihtiyaç duyulduğunu gören taraftar, bayrağını kapıp Arena’ya koşmuştu. G.Birliği gibi zorlu bir rakip karşısında Muslera ile Chedjou’nun yokluğundan doğan eksiği 12. adam giderecekti.

Daha maçın başında Selçuk’un sakatlanıp çıkması kötü bir işaretti. Hamit’in maç eksiğinden doğabilecek sıkıntı Emre Çolak’ın kadro dışı bırakılmasını doğru bir karar olmaktan çıkarır gibiydi. Evet, öyle disipliner kararlar genellikle iyi sonuç verir ama bu kez durum zor görünüyordu. Topu rakip alana tehlike doğuracak biçimde taşımak kolay olmuyordu.

Gençler ilk atakta golü bulacak gibi kendinden emin başladı maça. Hele Sinan ilk topta boşa çıkınca bu endişe güçlendi. Ancak sonrasında oyun pek böyle gelişmedi. Sarı Kırmızılı takım son maçlardaki gol yemezliğini korudu. Bunda savunmanın dikkati, Sabri’nin yüksek formu ve takım halinde hareket-yardımlaşma başlıca etkenlerdi.

Hücumda pek etkili olamayan Cim Bom’a maçı kazandıracak fırsat ilk yarıda geldi. Ferhat’ın sektirdiği topta Yasin kalecisiz çerçeveyi bulma becerisini gösteremedi. Ancak ikinci yarıda Umut’un atamadığı bu sezonun inanılması en zor olan fırsatıydı. Hakemin inandırıcı bulmadığı penaltı da Cim Bom’un talihsizliği oldu.

Artık ‘galiba biz de FB ve BJK gibi olacağız’ diye umutlar kırılmak üzereyken Burak-Sneijder işbirliği Sarı Kırmızılıları azaptan kurtardı. Hemen sonrasında Umut’un atamadığı, bu eziyetin son düdüğe kadar süreceğini gösteriyordu. Üstelik rakip hamle üzerine hamle yapıp tek kale oynamaya başlarken Hamza hocanın Olcan dışında seçeneğinin olmayışı da ilginçti.

Öyle ya da böyle bu zorlu maç da kazanılıp hedefe 1 adım daha yaklaşıldı, önemli olan da buydu.