Reha Kapsal: "Halil, A Milli Takım'a ciddi bir aday"

Bir Beşiktaş, bir Galatasaray maçı oynandı, sahada ciddi fark var. Beşiktaş'ın nasıl güçlü oynadığı, Galatasaray'ın standardının olmadığı görüldü. Deplasmanda 2-0 kazansalar bile. Beşiktaş'ın oyunu için sürekli övgüler dilimizde, dünü ve bugünü izlediğimizde ciddi oyun farkı var.

İlk yarıda oyunu ceza alanına yıkmakta sıkıntısı var Galatasaray'ın. Orada organize olamamasındaki en büyük neden, topsuz koşular. 2. yarıda daha fazla ceza alanı içinde topsuz koşu yapıldı.

Babel'in dripling ve tempodaki, ustalığındaki başarı, hücumdaki sorumluluk önemliydi. Halil'in, ilk günden beri söylüyorum, iki yöne birden dönebilen az santrfor vardır, iki yöne de dönebilmesi bir santrforun çok önemli. Ligimizde sırtı dönük oyunlarda yerliler içinde belki de en iyi santrfor. A Milli Takım için de Cenk sonrası bir alternatif olabilir.

Gedson çok önemli, son haftalarda rakip yarı alandaki baskıyı çok iyi götürüyor. Rakibi karşılaması çok önemli. Şener ve Ömer'in katkıları var, alanı genişletiyorlar ancak ikisinin de final paslarında sıkıntısı var.

Galatasaray, deplasmanda 2-0 yenerek son 3 haftaya matematiksel olarak şansını taşıdı, derbiye daha moralli çıkmayı başardı. En büyük sıkıntısı, sezon başından beri oyun tanımlanmasında, tarifinde, standardında sıkıntı var.

Galatasaray'da topun önündeki oyuncular hareketsiz. 2. yarıda biraz hareketlendi, Emre Akbaba gibi dik koşuları yapınca skoru aldı. İlk yarı ve ikinci yarı, Galatasaray'ın bu sezonki oyun anlamında görüntüsünü bize net şekilde anlatmış oldu.