Kaan Ayhan'dan Fernando Muslera ve Sane itirafı!

"Dünkü maçla birlikte burada 3. günümüz. Maç günü çabuk geçiyor, çok hareketli oluyor. İlk 2 gün biraz açıkçası sürpriz yaşadık. İstanbul'daki havayı burada da yaşadık. Bugün daha çok istediğimiz gibi hava. Bizim işimize geliyor bu hava. Her şey süper, her şey çok güzel. Son maçla birlikte güzel skor alıp mutlu döneceğiz."

"Ben dördüncü sezonuma gireceğim. Muslera'nın liderliğinde kamp ve sezon geçirdik. Bizim için büyük bir isim eksik durumda. Takım arkadaşlarımın çoğusuyla bu konuyu konuştuk. Başkanımızın da dediği, beğendiğim bir sözü var 'Muslera'nın saha içi ve dışında yerini 1 senede dolduramayız' demişti. Bunu öğrenmemiz gerekiyor. Tek bir omuza, iki oyuncuya yüklemeyip, daha çok 6-7 liderden oluşan bir grup haline gelmeliyiz. Bunu en çabuk şekilde çözeceğiz. Alışacağız. Her şeyden önce Nando için de başarılar diliyoruz. Elimizden geldiği kadar dengelemeye çalışacağız."

"Liderliği daha çok isme dağıtmalıyız, herkes daha çok sorumluluk almalı. Daha en başındayız, sezon başlamadı. Bu tür şeyler hızlı otursun isteriz ama soru işaretleri oluşacak ki bunların dengesini yapmalıyız, becereceğiz. Bazen böyle durumlarda yeni isimler ortaya çıkabilir. Çok şeyler göreceğiz. Bu konuda rahat olabiliriz."

"Baskı her zaman var. Zaten Galatasaray'da oynayan futbolcuların hepsi, hep aynı kelimeleri duydum, baskısız sezon beklentimiz yok. Galatasaray'da baskı her zaman vardır. Hedefler artıyor, baskılar da artacaktır. O konuda kadromuz güçlü, kaliteli, bizim de inancımız çok yüksek seviyede. Bakacağız, göreceğiz. Sezona güzel başlayıp hedeflere ulaşmaya çalışacağız."

"Leroy Sane ile ilgilendiğimiz ilk ben duydum. Leroy ile ilk başta temasa geçmedim. Yönetimden sorular oldu. Ben de en iyi cevabı vermeye başladım. Aradan 10 sene geçti, Leroy da farklı bir bakış açısı olmuştur, daha olgunlaşmıştır. Ben de çok merak ediyorum, bu kadar seneden sonra nasıl bir Leroy bizi bekliyor. Sportif açıdan şüphem yok. İlk maçlardan performansını gösterirse daha başarılı bir hikaye olur."

"Leroy'un Galatasaray'a gelmesini hayal bile edemiyordum. Benim için de bir sürpriz oldu. Ben açıkçası Choupo-Moting ile konuşmuştum, beklentim vardı. Hemen hemen her transferi bonservissiz yaptı. Bakalım belki 1-2 isim daha var aklımda. Şaka yapıyorum."

"Ben en çok merkezde oynamayı seviyorum. Son iki sezonla birlikte mevkisi maç esnasında belli olan oyuncu haline döndüm. Sağ bek başlıyor, üçlüde bitiriyorum. Orta sahada başlayıp üçlünün ortasına dönüyorum. Bunu bir görev olarak görüyorum ben. Benim de görevlerimden biri bu. Maç içinde iyi gidersem görevimi yerine getiriyorum, istediğimiz çözümler olmazsa hocam da beni serbest bırakıyor. Maç içinde çözümler üretmeye çalışıyorum, daha iyi pozisyon alıyorum. Ben de bu konuyu büyütmüyorum; sağ bek, stoper, orta saha birbirine yakın pozisyonlar. O üç pozisyon arasında gezmeye çalışıp takıma farklı alternatifler sunmaya gayret ediyorum."

"Çalışmadan olmaz. Galatasaray takımında da hemen hemen herkesin ayağı temiz. Bu konuda benim ismimin geçmesi beni onurlandırıyor. Çok çalışıyor. Maçlarda şimdiye kadar gösteremediysem bile idmanlardan sonra şut antrenmanı yapıyorum. Benim hakkımda o yüzden takım içinde böyle bir imaj oluştu. Çalışarak, Allah'ın verdiği yetenekle oldu."

"Benimle hocam arasında her şey çok şükür iyi gitti. Onun da önem verdiği şeylerden biri; oyuncu rahat olsun, serbest alanı vererek oyuncu kendini geliştirsin. Benim de profil olarak böyle hocalarla iyi anlaşıyorum. Saha dışı olan ilişkimiz çok profesyonelce. O da dördüncü sezonunda, ben de... Alıştık birbirimize artık."

"Icardi beklediğimden iyi döndü. Son haftalara doğru geri dönmeye başladığında soru işaretleri vardı. Yaz tatilinde herhalde çok iyi çalıştı. Tatilde sadece yatmadı, ben biliyorum. İdmanlarda bizimle sahaya çıkması büyük sürpriz, ben bu kadarını beklemiyordum. Bakacağız. Hepimizin hayalinde, sakatlandığı Tottenham maçındaki Osimhen - Icardi ikilisi var. Sadece taraftarımızın değil, oyuncuların da acaba dediği bir forvet ikilisi. En çabuk şekilde dönerse, hepimiz adına çok büyük bir değer, güç katacak."

"Şampiyonlar Ligi modu değişti. Bir sonraki tura, play-off'a gidemeyen takımlar eleniyor. Mecbur ilk 24'ün içine gireceğiz. En büyük hedeflerden bir tanesi bu. İlk 8 yaparsak, çok ekstra bir başarı olacaktır. Mümkün olmayan bir şey değil. Daha realist olmak gerekirse en az bir tur daha geçip, sonra final maçlarında rakiplerimize üstünlük kurup yol nereye kadar giderse artık..."

"İnanılmaz, Yunus ve Barış ile konuşuyorum hep, 'Bu yoldan gidin' diyorum. Türk futbolunda hep acaba mı, olur mu dediğimiz çok oyuncu oldu. İyi başlayıp iyi bitmedi diyebilirim, beni hep üzdü. Ben helal olsun diyorum, buraya kadar getirdiler, devamı gelsin. Devamı gelmesi için bizim de bazı tecrübelerimiz destekleyecek. Kendileri de bu yolda kalmak için uğraşacak. Yolun devamı daha zor olacak, rakipler daha zor olacak. Rakipler de onları daha iyi analiz edecekler. İkisini de desteklemeye çalışıyorum. En sonunda kendi ellerinde. Büyük yeteneğe, potansiyele sahipler. İyi başladılar, inşallah kariyerlerini de iyi bitirirler."

"3 sene İtalya, ilk 2-3 sene burada da Almanca konuşan oyuncu yoktu. Şu anda hakikaten Almanca konuşurken tazeliyorum. Farklı yerlerde büyüdüysek de Türkler olarak büyük bir grup olmaya çalışıyoruz. Genç yeteneklerimiz olsun, kendi aramızda birbirimizi destekliyoruz. Tekrar 5 sene sonra, Almanca konuşunca tazeliyoruz. Kim, hangi dili konuşursa konuşsun fark yok. Çok iyi denge kurduk takımda."

"3 sene şampiyonluktan bahsettik. 4 sene şampiyonluk ve Avrupa kupası var geçmişte. Şu anda çocukluğumdaki Galatasaray ile kıyaslayabilir miyiz bilmiyorum ama inşallah bir gün olur. Olursa çok büyük başarı elde etmiş oluruz. Çocukluğumdaki Galatasaray'a yetişmek için uzun bir yolumuz var."

"Sayın Cumhurbaşkanımız ile iletişimimiz çok iyi. Cumhurbaşkanımızın esprilerini milli takımdan biliyoruz. Büyük galibiyetlerden sonra takımı destekler. Soyunma odasında da görüntüleri vardı. Şakaları, esprilerini de biz futbolcular biliyoruz. O espriye hazırlıklıydım ama o konuya gireceğini bilmiyordum, futbolda kalırız diye düşünüyordum. İnsanların hoşuna giden bir diyalog oldu. Cumhurbaşkanının yanına gitmek beni mutlu ediyor."

"Milli takım ile en büyük hedefimiz Dünya Kupası'na gidebilmek. Çok zor bir gruba düştük. Herkesin herkesi yenebileceği bir grup. Gürcistan, İspanya, Türkiye'yi kastediyorum. Nerede nasıl oynanacağına bakar. İlk hedefimiz Dünya Kupası. Orada da güzel bir kadroyla, iyi bir hocayla tekrar Avrupa Şampiyonası'nda yaşattığımız sevinci yine yaşatabiliriz."