Spor Toto Süper Lig'de Galatasaray sezona kötü bir başlangıç yaparak Atatürk Olimpiyat Stadı'nda İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile oynadığı maçı 2-0 kaybetti. Galatasaray'da kaybedilen maçın ardından eleştiri okları teknik direktör Fatih Terim üzerine çevrilirken; çeşitli basın yayın organları tarafından bu mağlubiyetin fazlaca abartılması dikkatlerden kaçmadı.

Webaslan.com ekibi olarak, sitemizin yöneticisi ve editörü Fatih Şamlıoğlu ile İstanbul Büyükşehir Belediyespor - Galatasaray maçına yönelik kısa bir söyleşi gerçekleştirdik. Şamlıoğlu'na üç soru sorduk ve aldığımız yanıtlar çarpıcı...

Medyadaki tepkiler hakkında neler söylemek istersiniz?

TERİM'E KARŞI BÜYÜK MOTİVASYON VAR...

"Fatih Terim sadece Galatasaray'da değil Türkiye'de de büyük bir güç... Çeşitli medya organlarında hala Terim'in UEFA ya da EURO2008 zaferini hazmedemeyenler var ve bu isimler gün geçtikçe ses dozajını biraz daha arttıracak. Medya, Terim üzerinden Galatasaray'da ciddi bir baskı oluşturmaya çalışıyor ancak Terim olası eleştirin hepsini gögüsleyecek ve önyargıların tamamını yıkabilecek bilgi ve tecrübeye sahip.... Medyadaki Terim yozlaşması ve belirli kişilerin hırsları; yeşil zemin üzerinde de kendisini önümüzdeki dönemde fazlasıyla belli edecek... Abdullah Avcı'nın Şota Arvaldze'nin karşısına çıkmasıyla; Fatih Terim'in karşısına çıkması arasında büyük farklılıklar var; Avcı, "Hocaların hocası Terim'i yendim" diyebilmek için çarpı iki motivasyonla kendisini ve takımını hazırlayacaktır, hazırladı da... Aynı şekilde yeni jenarasyon menajerler Tolunay Kafkas da Ertuğrul Sağlam da Rıza Çalımbay da... Terim, rakipler için artı motivasyon...

Galatasaray üzerinden bitmeyen eleştirilere geçecek olursak; medya Galatasaray'ı bekliyor! Yapılan transferler, artan beklenti... Galatasaray'ın Belediye karşısında ilk 20 dakikada oynadığı kalitesini, gücünü gösterdi! Bu oyun şablonu ve isteği ilerleyen haftalarda dozajı arttarak devam edecektir. Galatasaray yeni bir takım, yeni bir oluşum içerisinde... Bakın, geçen sezon Rijkaard'ın sezona başladığı Sivasspor maçı ile Terim'in bu sezon Belediye karşısına çıkarttığı 11 ile sadece 1 oyuncu ortak... O derece bir kabuk değiştirmiş Galatasaray... Bir takımı yeniden yaratmak, yeni bir mental yapıya kavuşturmak pek de kolay değil! Terim bunu başaracak ve medya rüzgarını da kısa sürede arkasına alacaktır. İnanıyoruz."

- Galatasaray'daki en kritik eksik sizce nedir? Ve 'neden' sorusunun cevabını bize tek kelimeyle verebilir misiniz?

O SORUNUN CEVABI ARDA TURAN...

"Neden sorunuzun cevabı 'Arda'... Galatasaray, Arda Turan'ın takımdan ayrılmasından sonra ciddi anlamda mevkisel ve formasyon olarak sıkıntı yaşadı. Belediye karşısında takımın ikinci 45 dakikada 3 farklı sistem üzerinde oynamasının ve bazı oyuncuların zıt mevkiilerde denenmesinin sebebi de bu durumdu... Arda Turan, Galatasaray için sadece 'yetenekleri üst seviyede' olan bir futbolcu değildi... Arda, Galatasaray'ın enerji noktası, patlama gücüydü... Tıpkı Keita gibi... Arda'nın ayrılması, takımda yönlendirici, besleyici ve ateşleyici misyonları üstlenecek bir oyuncunun eksikliğini de ciddi anlamda gösterdi!

Şu anda takımda en yüksek patlama gücüne sahip oyuncu Kazım, düşünün... Patlayıcı, sürükleyici bir oyuncunun yanı sıra Galatasaray'da besleyici, oyunu yönlendirici bir oyuncunun da yokluğu hissediliyor ve temele inildiği zaman takımdaki oraganizasyon bozukluğunun sebebi de bu... Galatasaray'ın ateşleyici ve besleyici bir oyuncunun eksiliğinden dolayı en azından önümüzdeki süreçte 'bol skorlu' maçlara imza atmasını kimse beklemesin..."

Peki yeni transferler ve Milan Baros hakkında neler söylemek istersiniz?

TRANSFERLER İÇİN HENÜZ ERKEN! AMA MELO...

"Yeni transferler için konuşmak henüz çok erken... Her zaman söylediğim ve ısrarla üzerinde durduğum bir nokta var... Transfer süreci - başarılı, başarısız- çeşitli dinamik etkenleri de beraberinde getirir. Nedir bu dinamik etkenler? Uyum, adaptasyon, mevkii, beklenti, arkadaşlık, sosyal çevre, ekonomik koşullar, kültürel semptonlar diye uzayıp gidebilecek bir liste var. O yüzden yeni transferler hakkında net bir düşünce yapısına sahip olmak pek de akılcı değil... Şu anda sadece oyuncuların bir önceki tecrübelerine ve Belediye maçındaki kısa performanslarına dayanarak ufak bir fikir sahibi olabiliriz. İstisnai bir durum olarak Belediye maçını baz alarak konuşursak; Melo'nun sürekli oyunun içerisinde olma isteği Galatasaray'a önümüzdeki süreçte büyük katkı sağlayabilir."

TERİM, BAROS'A MECBUR! TERİM DE BİLİYOR, BAROS DA...

"Milan Baros sorunuza geçecek olursak... Baros, şu anda Galatasaray'ın son 3 yılda en fazla gol atan oyuncusu... Yanılmıyorsam; 82 maçta 41 golü var Çek yıldızın... İstatistikler bir santrfor için oldukça iyi ancak bu istatistikler '2 maçta 1 gol' olarak yorumlanmamalı... Zira, Baros'un attığı gollerin birçoğu 2'şer 3'er tane... Çek futbolcu bir anda parlıyor, patlıyor ve golleri aynı maç içerisinde peşisıra sıralıyor. Baros'un genel gol yüzdesi düşük... Ancak bu durum Baros'un vasat bir futbolcu olduğu yorumlarını da beraberinde getirmemeli... Baros, Belediye maçında vasat bir performans sergiledi, bundan sonra da sergileyecektir; zaten 34 maçın 34'ün de iyi olsa; durağı Türk Telekom Arena değil Anfield Road olurdu... Belediye maçında oyundan alındıktan sonra direkt soyunma odasına gitmesi konusunun da fazlasıyla abartıldığını düşünüyorum. Şunu da net bir şekilde söyleyebilirim ki; basında yazıldığı gibi 'Terim'in Baros'u sildi', 'Terim, Baros'a çok kızdı' haberleri aslından çok uzak... Florya'da Terim - Baros arasında sıcak bir hava var, Terim kazanmaya çalışıyor ve mecbur olduğunun farkında..."

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın