"Son 10 yıla bakıldığında Kulüp geriye giderken, Yöneticiler para kazanmış" diyen Kulüp Genel Sekreteri Fatih İşbecer'in bu sözlerini Ali Fatinoğlu değerlendirdi. Radyospor'da Orkun Yazgan'ın sunduğu 'Başka Futbol Yok' programına katılarak tarihi açıklamalar yapan Fatinoğlu; "Ortada Başkan ile Genel Sekreter arasında bir çekişme var, bu net bir şekilde görülüyor. Fatih İşbecer'in söyleminden sonra herkes zan altında. Tarihe düştü bu cümle. Bu her zaman gündeme getirilecek artık" şeklinde konuştu.

Galatasaray'ın geçmişe yönelik 10 yılının incelenmesi, kulübün düştüğü bu mali durumun araştırılması sonrasında vahim bir tablo ortaya çıktığının altını çizen Ali Fatinoğlu; "Kulübün resmi genel sekreteri, 'Kulüp geriye giderken, Yöneticiler para kazanmış' diyor, bunu söyleyen kişi kulübün resmi genel sekreteri, kulüpten ayrılan bir yönetici değil, mevcut yönetici. Ayrılıp da yeni yönetime eleştiri yapan, laf çakan biri değil. Fatih İşbecer'in söyleminden sonra herkes zan altında. Tarihe düştü bu cümle. Bu her zaman gündeme getirilecek artık" dedi.

"Ortada Başkan ile Genel Sekreter arasında bir çekişmenin olduğu kesin"

Başkan Dursun Özbek ile Fatih İşbecer kanadındaki gelişmeleri yorumlayan Galatasaray Kongre Üyesi Ali Fatinoğlu; "Bu durumda iki şık geliyor gözümün önüne. Birincisi; Başkan İşbecer'e 'ben seninle beraberim, haklısın, çünkü beraber inceledik, kulübün parasını yok etmişler ve o paralar birilerini zenginleştirmiş diyor olabilir...Ya da ikinci şık; 'böyle bir şey yok, sen bu işin başındaki yetkililere iftira atıyorsun' diyor olabilir.
"Geçmişten gelen yöneticilerin bir etkileşmesi var"

Şu kesin ki ortada geçmişten gelen yöneticilerin bir etkileşmesi var, Başkan adayı olup seçim kaybeden kişiyi sportif A.Ş'nin başına getiriyorsanız biraz düşünmek lazım"

"Transfer için harcanan paraların denetimi nasıl olacak?"

Transfer için yapılan harcamaların bir muhasebe denetimi olmadığını söyleyen Ali Fatinoğlu, "Bu bir muhasebe denetimi değil. Faturalara bakılıp,kayıtlara işlenmiş mi? Bu değil olay...

UEFA şeffaf bir şekilde denetim istiyor, emrediyor. Tüm diyaloglarınızı görmek istiyor.

Diyelim ki Bruma'yı aldınız, kaç lira; 10 milyon dolar. Bu para çantayla gitmez, UEFA ne istiyor bu para kulübün kasasından çıkmış mı ? Yerine ulaşmış mı ? Portekiz'deki şu kulübün hesabına ulaşmış mı ? Denetçi Portekiz'e gidecek ve oradaki hesaptaki parayı görecek. Sonra o para nereye gitmiş ona bakacak. 10 milyon kasayı girmiş ama bu para kulübün kasasından harcanmış mı, yoksa birilerine aktarılmış mı ? Çünkü şuna bakılacak, bu futbolcunun ederinden daha yüksek rakamlar dönmüş ama yükseltilen rakam nerelere gitmiş ? O Kulüp bu 10 milyonun 4 milyonunu tekrar başkalarına gönderdiyse , gönderilen bu paranın takibini yapacak. Bir bakacaksın ki bu para Türkiye'ye dönmüş. Ya da bir menajerin cebine mi gitmiş oradan elden mi dağılmış...Denetim böyle olur...

"Kim para çalmış ise deşifre olsun"

Böylece birilerinin nemalanıp, nemalanmadıkları ortaya çıkacak. Namuslu çalışanlar bu ifade nedeniyle zan altında kaldı. Bu denetimin yapılması sayesinde takke düşer kel görünür...Kim bu işlerden para çalmış ise belli olsun ve deşifre olarak bir daha kulüpte yer almasın. Ayrıca namuslu çalışanlar da zan altında kalmaktan kurtulmuş olur...