Hasan Kabze: "Fatih Hoca bırakınca, Okan Buruk gelir"

Çok uzun bir süre ara verildi. Bu ara verilen süre içerisinde kimsenin yeterli idman yapabildiğini düşünmüyorum ben. Çünkü tabii ki evde kalmak zorunda kaldılar. Öncelikle bu süreçte futbol oynamadığım için şanslıyım. Az bir süredir takım antrenmanı yapıyorlar.

O yüzden vücut ve mental olarak adaptasyon süreci zor olacak. Mental olarak daha zor, taraftarsız oynanması, aslında korkulu bir şekilde oynanması.. Aslında maç oynanmaya başlandığı zaman o korku falan her şey gider, profesyonellik ön plana çıkar.

Oynama istediğinden dolayı amatör ruhu ortaya çıkar. Sakatlıkların olabileceğini düşündüm çünkü bu süre zarfı içerisinde takımlar hazırlık maçı yapamadılar, ne kadar birlikte idman yaptılar açıkçası bilemiyorum. Süreç herkesi etkilediği gibi futbolu da çok etkiledi. Ama öyle yada böyle bu sezonun bir şekilde bitirilmesi gerekiyordu bence.

Her ne kadar taraftarsız oynansa da bazı takımlar için çok önemli maçlar olacak. Aslında izlemeden hiçbir şey söylenmez diyebilirim. Çünkü ilk haftalar sezonun ilk haftası değil. Ortada bölünmüş bir lig, bölünmüş olarak devam eden bir ligin tekrar toparlanma sürecinde belki sakat olan çok önemli oyuncular geri dönebildi.

Bu da önemli. Sakatlık anlamında ekside olan takımlar artıya geçmiş olabilir. Takımlara psikolojik olarak baktığınız zaman Galatasaray olsun Trabzon olsun Başakşehir olsun onların işi çok çok daha zor. Konsantrasyonun çok üst seviyede olması gerekiyor.

Bence değil çünkü sahaya gelen iki kişi bile, onların bağırması bile futbolcuyu farklı bir konuma geçiriyor. Başakşehir sadece içeride maç oynamıyor, dışarıda da oynuyor. Baktığınız zaman Başakşehir takımının diğer takımlara göre çok daha az taraftarı var ama her ne olursa olsun oyuncu grubu sahaya çıkıp seyirci görmediği zaman o havaya girmesi gerçekten çok zor oluyor. Seyircisiz oynanan maçların hepsi çok zordur.

Konsantrasyon çok zordur hatta saha içerisinde yaptığınız hareketlerden tepki alamamak çok kötüdür. Yani bir iyi hareket yaparsın herkes oo yapar futbolcu daha fazla havaya girer. Bir taraftan bakınca bir orta yaparsın çok kötü olur herkes Allah belanı versin falan der o sırada onu duyamazsın o taraftan iyisi var. Taraftar bu işin meyvesi. Taraftarsız oynanması bütün futbolcular adına çok dezavantajlı bir durum. Belki Galatasaray’ın etkileneceği kadar etkilenmeyecek Başakşehir ancak herkesin etkileneceği tek bir şey var o da konsantrasyon.

Okan ağabey ile biz Galatasaray’da birlikte oynadık hatta hocalığımı da yaptı benim Sivasspor’dayken. Gerçekten 10 numara bir kişiliği vardır çok severim. Çok saygı duyduğum bir ağabeyimdir. Zaman zaman şanssızlıklar yaşamış olabilir o da gitmeden önce takım içerisindeki uyumu bilemediği için olabilir.

Çünkü gittikten sonra takımların finansal durumu da çok önemli oluyor. Başakşehir’de özellikle bu sene hem Avrupa’da hem ligde çok güzel başarılara imza atmaya başladı. Başlangıçta belki biraz iyi değildi hemen haberler çıktı biliyorsunuz biz ülke olarak sabırlı değiliz pek. Gitseydi o konuda çok üzülürdüm.

İleriye dönük baktığımızda bence Okan Buruk milli takımın başına geçebilecek hocalardan bir tanesi bence. Tabii ondan öncede belki Galatasaray’a gelebilir. Fatih hocanın olmadığı bir dönemde tabii. Bunu olabilecek opsiyonlar arasında görüyorum ileride.

Onlarla dışarıdan bire bir olarak görüşmüş kişilerle konuştum. Sonuçta bu bir süreç ve haber alınamaması sıkıntı. Ekstra hastalıkları olmadıkları için çok şanslılardı Abdürrahim ağabey ve Fatih hoca. Bunun olması tabii ki insanı çok büyük tedirgin ediyor.

Bu sıkıntılı bir süreçti kimse oynanmasını istemedi ilk maçlarda. Fatih hocanın da böyle bir durumu dile getirip kendisinin de böyle bir hastalığa yakalanması onun ne kadar doğru olduğunu ortaya çıkarttı.

Sonuçta geçti. Herkes bu konuda çok mutlu şu anda ama bu demek olmuyor ki kimse bir daha bu hastalığa yakalanmayacak. Galatasaray’da hep söyleniyor mayıslar bizimdir diye. Bakalım bu mayıslar onların olacak mı ? Mayıslar bitti haziranlara geldik temmuzlar ağustoslar olacak. Bakalım neler olacak bende çok merak ediyorum açıkçası. Bu Mayıs kimsenin olmadan geçti yani.

Hasan ağabey kendi içinde sıkıntılı bir dönem yaşadı ayrılmakta istedi hatta ama kabul edilmedi. Ama demek ki bazı şeyler eskisi gibi dikiş tutmadı. Yani tabii ki Fatih hoca veya ekipten bahsetmiyorum. Belki basınla olabilir.

Dış etkenlerden dolayı belki artık yeter benimle uğraşmasınlar, ben zarar verdiğimi düşündüğüm için Galatasaray’dan ayrılıyorum demiş olabilir ama gerçekten sebebini bilmiyorum. Belki de onun hayatında seneye daha farklı bir konumda daha farklı bir şekilde Hasan ağabeyi görebileceğimiz imajı da çizmiş olabilir.

Çünkü sonuçta çok büyük tecrübelere sahip. Hem futbolcu olarak hem de teknik direktör olarak. Tek başına yapmamış olsa bile Fatih hocadan uzun süreler boyunca almış olduğu eğitim ile alakalı bir zemin oluşturmuş olabilir. Onu da göreceğiz artık. Sonuçta Türk futbolunun içinde olması gereken isimler içinde geçiyor Hasan Şaş.

Selçuk İnan’ın ismini ilk kez duydum bu konuda. Şaşırtıcı geldi çünkü çok daha yeni bırakacak ve aynı anda direkt Selçuk’u zaten yardımcı olarak çok zor. Fiziken olur ama ilk önce teknik direktör lisanslarını alması gerekiyor. Bu iki üç senelik bir süreç. Eğitimler vs derken. Ama bu bir buçuk seneyi öyle değerlendirecekse valla enteresan. Tabii bu süre zarfında Fatih hoca orada olur mu ? hangi konumda olur ? başka bir şehirde mi çalışır ? onu tabii hiç bilemiyoruz.

Çünkü onunda sonrasında yönetimde olmak istediğini, başkanlıkla alakala belki düşüncelerinin olabileceğini duyduğumuz bir durum söz konusu. Ama yardımcı olarak bilemiyorum Elmander’in veya Selçuk’un olması.. Tabii ki Selçuk çok iyi olur ama bence Selçuk için çok erken gibi geliyor bana. Ben Selçuk ile Çanakkale’de oynadım. Küçüklüğünü biliyorum hani benim gözümde sanki küçük hala. O yüzden Selçuk’unda bırakıyor olmasını duyunca şaşırdım açıkçası.

Bence Arda Beşiktaş’a gitmeyecek. Yani zor durumda kalsa bile, Galatasaray Arda’yı istemese bile ya da herhangi bir alternatif çıkmasa bile ben Beşiktaş’a gideceğini düşünmüyorum. Çünkü hakikaten çok koyu bir Galatasaray taraftarı. Arda Galatasaray’dan ayrıldıktan sonraki süre zarfında futbolunu çok geliştirdi hemde takımdaki o taktiksel anlamdaki kanat oyuncularının takıma ne kadar faydalı olabilecek her şeyi öğrenmiş oldu.

Ve bunu yanındaki arkadaşlara çok iyi aktaran biri oldu. Başakşehir’de saha dışında taktiksel anlamda bir şeylere yardımcı olduğunu da biliyorum. Galatasaray olur mu ? bana sorarsanız olacak. Bu nasıl olur tabii şu 8 haftalık dönemden sonra olur mu olur. Michael Jordan bile 1 sene beyzbol oynayıp geri geldi Chicago Bulls’ta oynadı yani. Niye Arda oynamasın ? Galatasaray’dan Barcelona’ya giden kaç tane futbolcumuz var ? hemde Atletico Madrid üzerinden gitti yani.

Arda’nın değeri çok büyük. Özel hayatıyla ilgili bir şeyler olmuş olabilir ama ben Arda’nın içinin çok temiz olduğu biliyorum. Çok iyi bir kişilik olduğunu da biliyorum. Herkesin hatası olabilir. Bence affedilemeyecek şeyler değil. Arda iyidir. Koca kafa gelir Galatasaray’a.

Şu an A lisansımı aldım. Şu an Süper Lig’de yardımcı antrenörlük yapabilirim. Ya da daha alt liglerde direkt hoca olabilirim. İyi şartlar oluşursa ilerde hedefim iyi bir teknik direktör olmak. Aklımda bu var. Tabii anlaşmakta önemli futbol camiasında yardımcı olacaksan önce. Mesela Okan ağabeyin yanında olmak isterdim. Çünkü çok fazla tecrübeye sahip. Ondan hocalık olarak çok güzel şeyler öğrenebileceğimi düşünüyorum aslında. Pandemi süreci bittikten sonra bende düşünüp ona göre karar vereceğim, bakalım hayırlısı.