Hagi: "Bugünün Liverpool'u, dünün Galatasaray'ı gibi..."

"Zannediyorum, ilk kez bir golünü bana hediye etti." diyerek sözlerine başlıyor Hagi ve gülüyor, "Her şey harika geçti. Ianis için de çok özel bir gün oldu. Çok büyük bir kulüpte harika bir başlangıç yaptı. Ailemiz için muhteşem bir gün. Bir şeyler söylemek için çok erken ama çok iyi başladı. Her şey onun vereceği kararlarla alakalı. Kendine güvendiği için orada şutu çekti ve golü attı." diyor.

Rangers taraftarları, Ianis'in golüyle birlikte 55. şampiyonluk için ümitlerini koruyor. Hagi'nin yüzünde büyüyen bir gülümseme var, 'Kader' diyor. Steaua Bükreş, Barcelona, Real Madrid ve Galatasaray gibi kulüplerin formasını giymiş, 80'lerin sonuna ve 90'ların tamamına damga vurmuş bir ikon Hagi! Dünya çapında bir yetenek. 124 kez Romanya formasını giydi, 34 golle en golcü isim. 1994 Ballon d'Or oylamasını dördüncü bitirdi. 1998'de FIFA tarafından yılın 11'ine seçildi. 33 yaşında Türkiye'de oynuyordu ve hala oyuna çok büyük etki ediyordu. Futbolu bırakmasının ardından kendi kulübünü kurdu: FC Viitorul! Hem sahibi, hem de yönetiyor. Çok meşhur bir akademisi var ve bu akademiye kısaca, 'Hagi'nin Çocukları' deniyor.

Oteldeki TV'de bir haber kanalı açık. O an Hagi ekranda beliriyor, "Kralın Doğum Günü!" diyor bülten. Ardından, oğlunun Hibernian'a attığı golü görüyoruz. "Baskıyı çok sever." diyor Hagi, Ianis için, "Bununla doğdu. Sorun yok. Eğer iyi bir oyuncu olmak istiyorsan, bunun yaşamayı öğrenmen gerekiyor. Baskı demek, taraftarlar senden maç kazanmanı bekliyor demek. Hayatının her günü bu beklentiyle yaşamalısın. Bu seni korkutmamalı, pozitif enerji vermeli." diyor.

Hagi: "Rangers, onun gibi genç ve her gün bir şeyler öğrenmek isteyen biri için ideal bir kulüp. Rangers, harikulade bir camia ve kazanma baskısına alışmış için eşsiz bir fırsat. Rangers'ın mentalitesi her gün kazanmak. Steaua Bükreş ve Galatasaray'da oynarken Rangers'ın evi Ibrox'a iki kere gelmiştim. Atmosfer fantastikti. 50 bin taraftar vardı ve sürekli takımları ilçin tezahürat yapıyorlardı. Bir çarşamba günüydü. Takımları, tribünler sayesinde adrenalin dolmuştu. 12 oyuncu gibilerdi."

Hagi, Rangers'ın UEFA Avrupa Ligi son 32 turunda Braga ile gelecek perşembe günü Ibrox'ta oynayacağı maça gitmeyi planlıyor. Böylece oğlunun hediyesine bir karşılık vermiş olmayı umuyor. Birkaç yıl önce babası, Ianis'i Romanya'nın gelecekteki kaptanı olarak göstermişti. O günden bu yana 10 kez milli takım forması giydi ve iki büyük Avrupa Ligi'ne gitti. 2016'da Fiorentina ve geçen yaz Genk. Ancak, beklentileri bir türlü karşılayamadı.

Hagi: "Ianis'in ne kadar iyi olabileceğini bilemiyorum. Zaman cevabı verecek ama Ianis'e inanıyorum. Çok büyük bir kariyere sahip olacağına inanıyorum. Ona Genk'ten Rangers'a kiralanmasının, onu daha iyi biri yapacağını söyledim. Onun hala çok genç olduğunu unutmayın. Mental ve fiziksel açıdan güçleniyor. Aldığı kararlardan ötürü pişman değil. Ben onu sadece destekleyebilirim. Rangers'a daha fazla yaratıcılık katacaktır. Sahanın son 30 metresinde farkını hissettirecektir. En zor anlarda farkını ortaya koyacak ve özel şeyler yapacaktır. Benim görüşüme göre, mükemmel bir 10 numara. İki ayaklı, kreatif, önde oynamayı seven, duran toplarda çok iyi bir oyuncu. 9 numara gibi de oynar ama final paslarını mükemmel atar."

Ianis Hagi, Romanya'da Viitorul forması giydi. Romanya Ligi'ni kazandı, yerel kupayı ve süper kupayı 2 kez kazandı. Hagi Akademisi'nin başarılı olmasını sağladı. Hagi de bir kitap yazdı. Taslağı elinde, Campionii Creeaza Campioni (Şampiyonlar, şampiyonlar yaratır.) Kasım ayında yayınlandı. 131 sayfa ve Hagi'nin futbol vizyonunu ortaya koyuyor. Filozofik sözleri, oyunculara dair detaylı analizleri ve taktiksel çizimleri var. Kendi akademisinden çıkan Florinel Coman ve Razvan Marin gibi oyuncular hakkındaki anıları var.

Ianis Hagi, babasının akademisine 10 yaşında dahil oldu ve her yaş grubunda kaptanlık yaptı. 2014'te a takıma yükseldi. Akademi, 4500 kişilik stadyumun yanında. Duvarlarda 10 yılda kazanılan 24 kupanın fotoğrafları var. Ianis, birçok kupada ön planda. Hem Ianis, hem Gheorge 10 numara giyiyorlardı. Babası, oğlu için bir stres faktörü olmak istemiyor; "Ianis, benden daha farklı bir oyuncu. Ben sol ayağımı kullanabilirdim, o her iki ayağını da kullanabiliyor. Ben kısaydım, o uzun. Topu daha iyi kullanabiliyor ve daha sert şutlar çekebiliyor. Onun için sağ-sol ayak fark etmiyor, her ikisi de doğal. Çok küçük yaşta bile böyleydi ve böyle devam etti. Ianis, çok açık bir mentaliteyle büyüdü. Annesi, onu Cambridge'e göndermek istedi. Onun isteğiyse futboldu. Kararı o verdi, ben değil. Futbolcu olduğu için mutluyum ama onu bu işe ben zorlamadım. Kızım Kira, bir aktris ve film yapımcısı. O da kendi kararını aldı. Çocukken onlara ne olmak isterlerse, o olacaklarını söyledi. Ianis futbolcu olmak istediğini, Kira ise aktris olmak istediğini söylemişti."

Hagi: "İskoç futbolu hızlı ve direkt. Böylece, Ianis çok çabuk adapte olabilir. O çok hızlıdır ve İngiliz kültürüne de uygun bir zihin yapısı vardır. Bence normal bir 'baba-oğul' ilişkimiz var. Özellikle, ikimiz de futbola tutkuyla bağlıyız. O benim oğlum ama daha çok arkadaş gibiyiz. Onu as takıma yükselttiğimde 15 yaşındaydı. 3.5 sen boyunca kendini geliştirdi. Futbolda mutlu olduğunu fark ettim. Yetenekli doğmuştu ama çok çalışkandı, çalışmayı çok seviyordu."

Hagi, Ianis'i as takıma yükseltip kaptanlığı verdiğinde 'nepotizm' ile suçlandı. Gica, bu sözlere şöyle karşılık veriyor: "İlk kaptanımız sakatlanmıştı. Takımla konuştum. Onun kaptan olabileceğine inanmıştım, çünkü büyük bir karakteri vardı. Takımın tecrübeli oyuncularıyla konuştum. Fikrimi söyledim. Onlar da 'Neden olmasın, bu iyi bir fikir.' dediler. Kaptanlığı yükselince herkese örnek olmak istedi. Çok kaliteli olabilirsiniz ama lider olmak başka bir şeydir. Hem tecrübeli, hem de genç oyuncularla yakın ilişkiler kurarak takımı birleştirdi ve iyi bir kaptan olduğunu gösterdi."

Ianis, Viitorul'dan çıkan ve çok ciddi rakamlara satılan birçok oyuncudan sadece bir tanesi. Birçok oyuncu Ianis'in menajeri olmak istiyor aslında ama Hagi buna karşı, "Hayır! Benimle iş yapmak daha kolayıdır. Bugüne kadar onun için hep iyisini ve doğrusunu istedim. Bu yaz birçok opsiyon vardı ama seçenek onundu."

Akademisinin 'Hagi'nin Çocukları' olarak anılmasını bir nedeni var. Bugün, Viitorul'da akademiden çıkan 17 oyuncu oynuyor. Viitorul, lider Cluj'un 10 puan gerisinde ve 6. sırada. Hagi, projesinin prensiplerine sıkı sıkıya bağlı. Şu an takımı 10 milyon euro değerinde ve şu ana kadar 15 milyon euro'dan fazla para yatırmış. Sahibi, teknik direktörü ve akademinin lideri kendisi olsa da, "Kontrol tamamen bende değil." diyor Hagi. Hagi, Steaua Bükreş ve Politehnica Timisoara gibi kulüplerin yöneticilerinin açık bir savaşına rağmen rahatsızlık duymuyor. Viitorul, onun gözünde çok başarılı bir kulüp. Hagi'nin 'Campionii Creeaza Campioni' kitabı, Viitorul için adeta kutsal kitap değerinde. O her şeyi kontrol eden bir tek adam.

Romanya gibi dine yakın bir ülkenin vatandaşı olan Hagi, "Sadece tek bir fikir vardı. Bunu anlamak için kitabı okumalısın. Herkes için işi basitleştirdim. 102 insan benim arkamda ve bir fikir doğrultusunda çalışıyoruz. Bu nedenle Viitorul'da çalışmak çok kolay. Bir oyuncu olsam, Viitorul'da oynamak isterdim. Bu kitap da, bu kulübün kutsal kitabıdır. Biri benden sonra da bu kitap nedeniyle projeyi devam ettirebilecek."

Hagi, kitaptaki bazı yerlerin altını çizmiş. Bazı kelimeler kırmızı yazılmış, 'Başarı' gibi: "Futbol oynamayı bıraktığım zaman, gençlere fırsat sunacak bir akademi kurmak istiyordum. İyi sahalar olsun, şartlar harika olsun ve genç oyuncular yetişsin. İlk hedefim buydu. Doğal olarak bir as takım ortaya çıktı. Sonucu oldu. Ancak, asıl gücümüz akademimiz. Futbol, benim hayatım. Küçük bir çocukken bile aynı tutkuya sahiptim. Şu an bile her dakika o tutkuyu yaşıyorum. Futbola çok bağlı biriyim. Şu an akademimde 200 çocuğun sorumluluğunu taşıyorum. Onlara umut ve futbolcu olma fırsatı veriyorum. Barcelona, Pep Guardiola döneminde tarihin en iyi takımına sahipti. Çünkü, takımın yüzde 60-70'i altyapıdandı. Bu bir kimliktir. Biz 7-12 arası Köstenceli çocukları alıyoruz. Romanya genelinden ise 13-19 yaş arası olanları. 66 çocuk bir arada kalıyor ve yaşıyor. Onların tüm masraflarını karşılıyoruz. Ben Romanya'da doğduğumda da konsept buydu. En iyi oyuncuları seçer ve 5 yıl boyunca birlikte yaşatırlardı. 90'lardaki başarılı Romanya Milli Takımı böyle ortaya çıktı. Aynısını başarmaya çalışıyorum. U21 Milli Takımı'nda oynayan 11 oyuncu benim akademimde yetişti. İngiltere ve Hırvatistan'ı yendiler. Belki de altın jenerasyon gelmiştir."

Hagi: "2009'da bu akademiyi kurduğumda 'Hagi deli, tüm parasını bu işe yatıracak ve kaybedecek' dediler. Şimdi bu ülkenin en iyisi benim. Çünkü, vizyonum vardı. Federasyon ve diğer bütün takımlar beni örnek almaya çalışıyor. Herkes bizim sistemimizi yenmeye çabalıyor."

Viitorul'un 7 sahası var. As takım ve altyaş grupları aynı anda yan yana sahalarda idmanlarını yapıyor. 500-600 metre ötede Hagi'nin oteli var. Bu otel, aynı zamanda genç oyuncuların evi. Hagi'nin fikirlerinin temelinde Ajax'ın 'Total Futbol'u var. Johan Cruyff, onun için bir esin kaynağı: "Hollanda'da 5 akademi ziyaret ettim. Tek bir sorum vardı: Bu kadar oyuncuyu nasıl yetiştiriyorsunuz? Ülke çok küçüktü ama her yerden oyuncu çıkıyordu. Hollanda'ya gittim ve sırrı çözdüm. Tüm konu 'seçme' ile alakalı. Tek sır bu. Bu konuyla alakalı çok okudum. Bir yetenek nasıl anlaşılır, çözdüm. Hangi karakterlerden futbolcu olur? Kriter budur. İlk kural, oyuncunun zihinsel olarak yetenekli olması. Öncelikle, zeki olması. Doğru kişiyi buradan anlarsınız ve bir sporcu haline getirirsiniz.

Hagi: "Eğer doymuş biriyseniz benimle işiniz yok. Bana aç insanlar lazım. Kulübümüz, doğru mentalite üzerine kuruldu. En iyisini yapana dek durmayacağız. Diğer herkesten daha aşağıda olması kabul edemeyiz. Temel felsefemiz, oyuncuların karakteri. Eğer doğru karakterin yoksa nasıl kazanacaksın? Her şey zihinde bitiyor. Teknik, taktik ve fizik ardından gelir. Beyin, bir futbolcunun en önemli organı. Başka türlü nasıl olacak? Ibrox'ta 50 bin kişinin bağırışları altında da en iyisini başka türlü nasıl yapacak? Duyguların olacak elbette ama korkusuz olacaksın. Korku, benim kitabımda yok. Sahaya çıkınca patron sensin ve kararları sen verirsin. Oyuncularımda bu kapasite var. Biz 90'ların milli takım olarak, dünyadaki her takımla kafa kafaya bu zihin yapısıyla mücadele ettik. Fiziksel olarak güçlü değildik, hepimiz zihinsel olarak güçlü oyunculardık. İngiltere mi, sorun yok? Real Madrid ve Barcelona'ya bu zihin yapısıyla transfer oldum."

Hagi: "Dünyanın en iyi oyuncuları kimler? Liverpool, dünyadaki en iyi oyuncuları mı sahip? Neden şu an dünyanın en iyi takımı Liverpool? Çünkü, Jürgen Klopp'un bir vizyonu var. En zor şey, bir takımı satın almak değil bir takımı kurmaktır. Para önemli ancak nasıl kullanacağını bilmen gerekiyor. Biz ligi kazandığımızda Romanya'nın en küçük bütçesine sahip takımıydık. Yaş ortalamamız yalnızca 21.4'dü. Bugün için değil yarın için kurulmuş bir takımdık. Zaman aldı. Futbol dünyasının da en büyük problemi bu."

Hagi: "İyi projeler zaman alır. Herkes bugün için çalışır, yarını unutur. Bugünün Liverpool'u, dünün Galatasaray'ına benziyor. Ben, Popescu, Taffarel. İlk 3 yıl kazanabildik mi? Hayır. Ancak, sonrasında UEFA Kupası'nı ve Süper Kupa'yı kazandık. Biz oraya gittiğimizde Türk futbolu, sürekli dikine koşuların olduğu bir ligdi. Biz gittiğimiz zaman zekayı da işin içine kattık ve Avrupa'nın diğer tüm takımları kadar da enerji ortaya koyduk. Bir takım inşa etmelisin. Dünyanın her yerinde oyuncu var. Ancak, benim konseptime uyan oyuncu az. Mesela, 100 milyon euro bütçeyle Şampiyonlar Ligi'ni kazanabilirsin. Ancak, 3 milyon euro ile de kazanabilirsin. Futbolda her şey mümkün. Limitlere inanmam.

Hagi: "Şu an takımımdaki 4-5 oyuncumu kaybedebilirim ama fabrikam sürekli çalışıyor. Her pozisyon için oyuncular yetiştiriyoruz. Gözlemcilerimiz, sürekli ülkede yetenek arıyor. Akademimdeki tüm oyuncuları yakından tanırım. Bir oyuncu as takıma yükselecekse son söz benimdir. Akademimden her yıl en az 2 oyuncu as takıma yükselir. Diğer türlü, akademinin amacı ne? Bu bir zorunluluk. Her yıl bunun imkansız olacağını düşünürsün ama çıkıyor. Bu şekilde her yıl daha fazla çocuğa ihtiyaç duyduk. Romanya'daki en zengin kişiler biz değiliz ama bu fikirle hareket ediyoruz. 16 yaşındaki çocukları as takıam yükseltiyor, oynatıyoruz. Bizim ritmimiz farklı."

Hagi'nin hayali basit. 10 yıl sonra, belki daha da ileride. Dünya Kupası'nı Romanya kazanacak ve Viitorul'dan çıkmış bir Hagi'nin çocuğu o kupayı havaya kaldıracak.