Hollandalı yıldız Garry Rodrigues, 2010 Dünya Kupası finalini Rotterdam’da halkın arasında izlerken, şimdi Avrupa’nın en önemli kulüplerinden birinde oynadığını anlatıp, “Bazen demoralize oluyorum. Ancak tesislerde etrafıma bir bakıyorum, ‘Dostum, Sen Galatasaray’dasın’ diyorum, rüya gibi geliyor” ifadelerini kullandı.

Galatasaray’a devre arasında Yunanistan’ın PAOK takımından transfer edilen Garry Rodrigues, ELF Voetbal dergisinin Mayıs ayı sayısına özel bir röportaj verdi.Gazeteci eert Beckers’e konuşan ve sarı-kırmızılı formayla geçen ilk 4 ayını anlatan Hollandalı yıldız, çok mutlu bir ortamda çalıştığını aktardı.

Geert Beckers, Rodrigues’in bir değerlendirmesini yazıp, yıldız futbolcunun bizzat ağzından demeçlerini verdi.27 yaşındaki futbolcu, 2010 Dünya Kupası finalinde Wesley Sneijder ve Nigel de Jong’u bir taraftar olarak izlediğini anımsatıp, “2010’da Rotterdam’da meydanda kurulan bir dev ekranda finali izlemiştim. Sıradan bir futbolsever olarak bu finali takip etmiştim.

O finali kaybeden takımda Wesley Sneijder ve Nigel de Jong oynuyordu. Ama şimdi Nigel de Jong ve Sneijder ile aynı sahada antrenman yapıyorum. Gerçekten böyle bir noktada olacağıma inanamazdım” diyor.Garry Rodrigues, Galatasaray’da bulunduğu ortamı da bir rüyaya benzetip şu örneklerle anlatıyor: “Bazen sahada ya da antrenmanda demoralize oluyorum. Ancak daha sonra dönüp kendime: “Dostum, sen Galatasaray’dasın. Büyük bir kulüpte oynuyorsun. Türkiye’nin en büyük kulübünde oynuyorsun” diyorum.”

Geert Beckers, Garry Rodrigues’in Galatasaray’daki en iyi arkadaşlarını da aktarıp, “Sneijder geldiği günden beri Rodrigues’e hep yardım etti. Nigel de Jong ile de arası iyi. Bruma da çok yakın arkadaşlarından. Galatasaray’da çok mutlu. Yeni takım arkadaşlarını çok seviyorum. Gerçekten kendisini takımın bir parçası gibi görüyor” ifadelerini kullandı.

'Galatasaray taraftarıydım’

Garry Rodrigues, ELF Voetbal dergisine verdiği röportajda Galatasaray’a çocukluğundan beri hayran olduğunu söyledi. Rodrigues, Rotterdam’da büyüdüğü ortamı anlatıp, “Benim büyüdüğüm mahallede birçok Türk arkadaşım vardı. Türk arkadaşlarım hep Galatasaray ve Fenerbahçe formaları giyerdi. O nedenle ben zaten Galatasaray’ı o dönemden biliyorum. O dönem Galatasaray’ın her şeyini öğrenmiş ve bir taraftarı olmuştum” dedi.

Amatörden rüyalara

ELF Voetbal muhabiri Geert Beckers’in Garry Rodrigues’in ağzından nasıl bir rüyanın gerçek olduğunu aktardı. Rodrigues’in daha 21 yaşında bir amatör futbolcu olduğu konusunu vurgulayıp, “Müthiş bir aşama kaydetti. Müthiş bir etki gösterdi. Bunun için de ne kadar güçlü bir karakteri olduğunu ve nasıl kararlılıkla ilerlediğini gösteriyor. Futbol rüyasına hep inandı. Amatör ligde oynarken bile hep inandı” diye konuştu.