Galatasaray ile Belhanda arasındaki dava sonuçlandı

7 Mart 2021 tarihinde oynanan Sivasspor maçının ardından yayıncı kuruluşa çıkan Faslı oyuncu, "Hiç durmadan Twitter’da, Instagram’da kendini seyretmemek, basında olup bitenlere bakmamak lazım. Gel statla ilgilen. Sahada oynayan biziz. Dolayısıyla hafta sonu burada oynayabilmemiz için her şeyi yapmaları gerekiyor. Antrenman merkezimiz bile buradan iyi. Üstelik her gün Florya’da idman yapıyoruz. Ve Florya’daki saha buradakinden iyi. Bu normal mi? Bu normal değil" demişti.

Bu duruma çok sinirlenen dönemin başkanı Mustafa Cengiz ise Belhanda ile yolların ayrılması kararı aldı. Bu da kamuoyuna, "Belhanda’nın kulübün imajına ve kulüp yönetim kurulu üyelerinin saygınlıklarına zarar veren ve hakarete varan beyanlarda bulunması sebebiyle 10 Mart 2021 tarihinden itibaren derhal, tek taraflı ve haklı sebeple feshedilmiştir" sözleriyle yansıtılmıştı.

Bunun üzerine Belhanda önce FIFA’ya gitti, maddi ve manevi tazminat talebinde bulundu. Manevi talep kabul edilmezken sözleşmeye göre yaptırımlar ile verilen cezaların ödenmesine karar verildi. Bunun üzerine sarı-kırmızılılar, karar için CAS’a temyize gitti. Belhanda da buna karşılık verdi.

15 Kasım’da Lozan’da görülen davada Galatasaray’ı avukat olarak Petek Arslan ile Süleyman Anıl Özgüç, Adana Demirspor’u da Umur Varat ile Aygin Kuruloğlu temsil etti. Belhanda’yı da yabancı avukatlar savundu.

İlk duruşmada, duruşma başkanının önerisi üzerine taraflar el sıkıştı ve iki taraf da davalarını geri çekmeyi kabul etti. İstanbul’a 2 bin 290 kilometre uzakta, futbolcunun vekiliyle el sıkışan Galatasaray, yapılan protokole göre ödeme yapmayı kabul etti ve sorun halledildi.

Belhanda, geçtiğimiz dönemde Fransız basınına verdiği röportajda Galatasaray'dan ayrılığı ile ilgili olarak şu açıklamaları yapmıştı; "Her şey, benim hayran olduğum başkan yardımcısı Abrürrahim Albayrak'ın bana gelip, beni 3 yıllık yeni bir sözleşmenin beklediğini ancak ücretimi yarıya indirmem gerektiğini söylemesi ile başladı. Gerçekten mutlu oldum. Detayları kesinleştirmek için başkan Mustafa Cengiz'in ofisine gittik. Ondan sonra Abdürrahim Albayrak oradan ayrıldı ve başkanın karşısında yalnız kaldım. Bana ne istediğimi sordu. Başkana sözleşme uzatmak için orada olduğumu söyledim. O da bana, "Sözleşme uzatmak mı, ne sözleşmesi?"