"G.Saray ile alakalı..."
Galatasaray'ın eski futbolcusu Arda Turan birçok konu hakkında değerlendirmeler yaptı. İşte o röportaj...  
"G.Saray ile alakalı..."
Atletico Madrid ile UEFA Kupası'nı kazanan Arda Turan, Aksiyon'a önemli açıklamalarda bulundu. İspanya kariyerinden eski Galatasaray günlerine kadar birçok konuya değindi. Başarılı futbolcu, "Kimseye laf atmıyorum, taş atmıyorum. Hiçbir kulübümüzle alakalı olumsuz konuşmuyorum. Kendi kulübüm G.Saray'la alakalı da kötü bir söz söylemem" dedi.

İşte o röportaj...

-İlk geldiğin günlere dönersek. Sana bakış nasıldı? 'Kendimi ispat etmeliyim' gibi bir düşünceye kapıldın mı?
Bir önceki sezon 12 maç oynamış, sakatlıktan yeni çıkmış bir oyuncuya 12 milyon avro vermişler. Siz olsanız nasıl bakarsınız öyle futbolcuya? Onlar da öyle bakıyorlardı herhâlde.

-Riskli bir transfer gibi…
Aynen öyle. Ama onların kafalarındaki soru işaretlerini 15 günde ortadan kaldırdığımı düşünüyorum. 15 günde takımda 40 yıllık oyuncuymuş gibi bir hâle geldim. Hem oyun hem arkadaşlık anlamında.

-Bunu nasıl başardın?
Abi ben iyi niyetliyim. Basın insanları kötü yansıtabilir. Ama ben iyi niyetliyim. Hatalar yapmışımdır, insanları üzmüşümdür. Ama benim asla kötü bir niyetim olmadı. Kulübüm de bunu gördü. Ve ben hep takım için çalışıyorum. Hiçbir zaman star oyuncu gibi davranmadım. Ha bazen asistler, goller insanı yıldızlığa taşır. Ama ben takım kazandığı zaman mutlu olurum.

"CELTIC MAÇINDA ANLADIM Kİ..."

-İyi oyuncusundur ama bazen o dikiş tutmaz.
Ben istedim, kafa olarak hazırdım. Geçmişte yaşadıklarımı da biliyordum. Her şeyi bırak, sen burada ülkeni temsil edeceksin. Buraya Türkiye'nin en iyi oyuncularından biri olarak geliyorsun. İnsanlar öyle diyor. Sen burada oynayamazsan senin ülkenden kim bir şey başaracak o zaman? Böyle düşündüm yani. 'Temsil görevim var benim' dedim. Ve yapabileceğime inandım. Sağolsun anam, babam ve kardeşim de çok destekledi. Allah da yürü ya kulum dedi. İnşallah da böyle devam eder.

-Kendimi takıma kabul ettirdim dediğin bir maç oldu mu?
UEFA Ligi'nde Celtic ile oynadığımız ilk maçtı. 2-0 kazandık. İkinci golün asistini yaptım. Maçta iyi efor sarf ettim. Tribünlerden gelen tezahürat, soyunma odasında arkadaşlarımın tavırları. O an anladım ki ben burada yapabilirim. İnsanlar beni seviyorlardı çünkü. Arda da burayı sevdi. Sonra baktım takımın en önemli oyuncularından biri oldum.

-Metroda insanların 'Arda Turan' tezahüratı ile karşılaştım...
Türkiye'de gol atmak, asist yapmak çok önemli. Ama burada insanlar kimin takım için ne verdiğini görüyor. Futboldan çok iyi anlayan bir seyirci var burada. Bizde çoğu taraftar çok fazla futboldan anlamıyor. Bu benim fikrim. Biz futbolu çok seviyoruz ama futboldan anlamak ayrı bir şey. İlk geldiğim zaman da şunu söyledim: Burada asla kötü mücadele etmeyeceğim. Size bunun sözünü veriyorum dedim. Bugüne kadar hiçbir maçta kötü mücadele etmedim. Zaten insanlara da ancak bunun sözünü verebilirim. İyi oynayacağım diye söz veremem. Futbol bu, bazen gününde olmazsın. Ama mücadele edersin.

"ARDA, G.SARAY'A TAŞ ATTI DİYORLAR"

-Evet, burada çok mücadele ettiğini görüyoruz. Hatta defansif anlamda da takıma büyük katkı veriyorsun. Türkiye'de görmediğimiz bir mücadele bu.
Sistemimiz ona itti bizi. Çünkü Diego, Falcao, Adrian defansif anlamda takıma daha az yardım ediyor. Ben bunu ekstra vermeye başlayınca takımın da hoşuna gitti ve bu sisteme çevirdik. Başta böyle değildi. Diego, Adrian, Falcao biraz dinlenirken ben de dinlenirsem dördüncü oyuncu fazla olurdu. Bazen Diego bile inanılmaz bir özveri gösteriyor. Çok büyük bir oyuncu. Özveri gösterdim, koştum, mücadele ettim. Ne oldu? Şimdi bakıyoruz ki finalde Gabi ile birlikte en fazla koşan oyuncuyum. UEFA Kupası var kariyerimde. Bu mücadele benim kariyerime çok şey kattı. Ben burada futbol oynamayı öğrendim, sistemin içinde olmayı öğrendim. Hep de öğreneceğiz. Ama çok istekli çalışıyorum. Kimseye laf atmıyorum, taş atmıyorum. Hiçbir kulübümüzle alakalı olumsuz konuşmuyorum. Kendi kulübüm G.Saray'la alakalı da kötü bir söz söylemem. “Antonio Lopez'e burada saygı gösteriyorlar.” diyorum. “Arda G.Saray'a taş attı.” diyorlar. Ben G.Saray'a laf atmıyorum abi. Ben Antonio Lopez'e burada saygı gösterdiklerini söylüyorum. Ben diyorum ki bizde de böyle olsa daha iyi olur. Ben burada bunu görüyorum. Ve tecrübelerimi aktarmaya çalışıyorum. Gördüklerimi niye aktarmayayım? Ben böyle düşünüyorum. İnsanlar biraz saygı göstermeli yani. (Antonio Lopez, Atletico Madrid altyapısından yetişen ve şu an takımın kaptanlığını yapan oyuncu.) 

"RONALDO DURDURULABİLİR; AMA MESSI..."
 
-Messi ve Ronaldo'yu sormak istiyorum.
Ronaldo inanılmaz oyuncu, büyük donanımlara sahip. Ama Messi'yle kimse kıyaslanamaz. Ronaldo'nun daha fazla donanımı var. Kafa şutu falan ama oyun zekâsı ve komple bir futbolcu olarak Messi'ye kimse yaklaşamaz.

-Onlara karşı oynarken nasıl bir taktik…
Yine aynı taktik. Daha dikkatli kapatıyorsun, kapatabildiğin kadar (gülüyor). Yani Ronaldo durdurulabilecek bir oyuncu ama Messi değil.

-Seyirciniz nasıl?
Çok iyi bir seyircimiz var. Tarzları biraz Beşiktaş seyircisini andırıyor. Real Madrid'in olduğu bir yerde bizim takımı tutmak büyük bir olay. Dün UEFA Kupası ile şehir turu attık, Madrid yıkıldı.

"BURADA SAMİ YEN'DE GİBİYİM"

-Evet, biz de gördük. Seni de çok seviyorlar.
Her maçta önce beni çağırıyorlar. Takım arkadaşlarım da öyle, soyunma odasında kutlamaya ilk önce Arda Turan'la başlarlar. Bundan daha güzel bir onur olmaz. Ama ben de Atletico Madrid'i çok sevdim. İçimden gelerek sevdim. Taraftarını da çok sevdim. Ali Sami Yen'de gibiyim çoğu zaman.

-Ağır komşuların varmış?
Var abi. Ronaldo, Kaka, Mourinho, Nuri, Hamit, hepsiyle aynı sitedeyiz. Falcao var. Hepsi dünya yıldızı. Benzema da bizimle aynı yerde. Birbirimizi görüyoruz, gördüğün zaman nasılsın iyi misin o kadar.

-Hamit ve Nuri ile de mi?
Yok. Hamit abiyle her dakika beraberiz. Nuri evli, onla da beraber oluyoruz. Çok hanım bir eşi var. Çok tatlı bir çocuğu var. Allah mutluluklarını bozmasın. Topi geliyor bazen. Tabii ben abisiyim, elimi öpmeye ziyarete geliyor. (Valencia'da oynayan Mehmet Topal'ı kastediyor gülerek.)

-UEFA yarı finalinde bir tekmesi vardı sana.
O kadar olur. Hemen affettim, sonra geldi elimi öptü. Onu çok seviyorum, candır ya.

"FALCAO SIFIR KOMPLEKS"

-Kamplarda hangi oyuncu ile kalıyorsun?
Diego ile. Büyük futbolcu yani. Bakıyorum, öğreniyorum, soruyorum, o da soruyor. Falcao da sana gelir sorar. Adam 40 tane gol atmıştır, 40 milyon avroluk oyuncudur ama sıfır kompleks.

-Messi ve Ronaldo olmasaydı belki de İspanya'nın yıldızı o olurdu?
Çok üst düzey oyuncu var abi. Ne olacağı belli olmaz. İnanılmaz oyuncular var.

-Yabancı olduğunu hissettiriyorlar mı?
Şu çok hoşuma gidiyor mesela. Bir şey oluyor, önce kendi altyapısından gelen futbolcuları koruyorlar. Mesela forma numarası bekliyoruz Falcao, ben, Diego. Önce Coke falan alacak, Antonio Lopez'in öncelik. Hoşuma gidiyor abi. Örfü, âdeti var adamların. Bizde olmaz bu. Takımda bir şey oluyor. Önce Gabi, Dominguez konuşuyor. Tam olması gereken yani.

-Ülkemizde yaşanan bir şike süreci var. Sen de tam bu olay patlak verdikten sonra gittin. Bu senin için iyi mi oldu?
Ülkemin sorunu benim sorunum. Benim Avrupa'ya gitme hedefim vardı. 25 yaşına gelmiştim. Ama ülkem iyi değilse ben de üzülürüm. İyi olsun her şey.

-Takip edebiliyor musun süreci?
Maçlar ve kamplardan fırsat bulup yakalarsam G.Saray'ın her maçını izlemeye çalışıyorum. Bunun dışında çok fazla Türk televizyonlarını takip edemiyorum. G.Saray taraftarıyım. İsteyen istediğini söylesin. Ben G.Saray taraftarıyım.

-Şikeyle ilgili sorular soruldu mu sana?
Çok sordular. Ana haber bültenlerinde çıkıyordu zaten. Tutuklamalar falan oldu ya. Ben de her şey iyi olacak diye kandırdım onları (gülüyor). İyi olur, düzelir inşaallah.

-Bazı olayları kafaya çok takıyorsun sanki...
Ben şuna çok üzülüyorum. Altyapıdan yetişiyorsun. Seni -önce Allah tabii- G.Saray, Arda yapıyor. G.Saray'a âşıksın, onu çok seviyorsun. Giderken Türk futbol tarihinin en yüksek bonservis bedelini kulübüne kazandırıyorsun. Her dediğinin arkasında duruyorsun. Her dediğimin arkasında durdum. Kaçmak falan hiç öyle bir şey yok. Sonra 'kaçtı gitti' oluyorsun. İnsanlara laf anlatamıyorsun. Sonra bir gün 'bu kulüp' diye bir şey çıkıyor ağzından. Adam çıkıyor “Sen nasıl 'bu kulüp' dersin?” diyor mesela. Aynı adam sonra sana telefon açıp özür diliyor ama. Bu kadar art niyetliler işte. Benim G.Saray için öyle bir şey demem mümkün mü? Olabilir mi yani? Neymiş, sen G.Saraylı değilmişsin? Bak bak sen mi G.Saraylısın? Ben hep şunu söyledim, şimdi de aynı şeyi söylüyorum. G.Saraylı futbolcular cumartesi günü şampiyon olamazlarsa bile böyle düşünüyorum. Büyük kulüplerde önemli olan duruştur. Bak Guardiola'ya, 90. dakikada şampiyonluk kaçtı. Hakemler penaltılarını vermedi. “Biz Barcelona'yız.” diyor. Hakemi eleştirmiyor. İker Casillas, 5-0 oluyor Barça-Real maçı, topu hâlâ oyuna hızlı sokuyor. 5-0 mağluplar. Neden, çünkü Real Madrid'in kalecisi.  5-1 yapar mıyım diye düşünüyor. Veya R.Madrid'in kalecisi vakit geçirmez diye düşünüyor. Biz de böyle olmalıyız. Kupalar kazanamayabilirsin. Şunu savundum; taraftarımız da camiamız da öyle olsun dedim. Türkiye'de F.Bahçe, ne olursa olsun, haklılar mı haksızlar mı onu Allah bilir; ama aslan gibi bir duruş sergilediler. G.Saray camiası şimdi toparlandı, inanılmaz uyum var. Ama G.Saray kötüyken de böyle olmalıydı. Öyle değil mi?

"O RÖPORTAJI SAKLAMAK LAZIM"

-Şike sürecinden en az hasarla nasıl çıkarız?
Şike hususunda şundan dolayı konuşmuyorum. Bilmiyorum olayları. Türk futbolu etkilenmiştir. Ama toparlanmamız lazım. Zira bizde halk futbolla yatıyor. O yüzden ülkemizin futbola ihtiyacı var.

-Federasyonun Tam Saha dergisine verdiğin bir röportaj vardı. Orada “4-4-2'yi Millî Takım'da öğrendim.” demiştin.
O röportajı kesip saklamak lazım. Çok doğrular söyledim orada biliyor musun? Ama bunlar zor anlaşılır.

-Eleştirin ağırdı. Ama kimse üstüne alınmadı.
Abi doğruyu, yaşadıklarımı söylüyorum. Üstelik yaşadıklarımın yüzde 70'ini de anlatmıyorum. Futbol iyi olsun diye, bir şeyler değişsin diye anlatıyorum bunları.

-Bizim bir marka değerimiz var mı?
Az çok marka değerimiz var. Ama altyapımız çok kötü. Eğitimimiz yok hiçbir yerde.

-Şu an altyapılardan yeni Arda'lar çıkar mı?
Arda'da bir şey yok ki abi. Arda'dan daha iyiler çıkar. Arda'yı basın şişirdi şişirdi, sonra istediği gibi oynamaya çalıştı yani. Arda da ne kadar futbolcuysa o kadar oynadı sahada. Sonra ben baktım ki insanlara laf anlatamıyorum. Anam babam benden razı, ben de Allah'tan başka kimseye hesap verecek değilim dedim, kendimi işime verdim. İçimden ne geliyorsa öyle yapıyorum. Artık hiç sonunu düşünmüyorum. Şöyle olacakmış böyle olacakmış. Aman dikkat edeyim. Bir de bizde her şey yanlış anlaşılıyor. Mesela takımın kaptanı oluyorsun, 'Ağırlaşman lazım, şöyle olman lazım' diyorlar. Yok güneş gözlüğü takıyorsun diye eleştiriyorlar. Bizim takımın kaptanını gelin görün ya. Nasıl iyi bir kaptan hem de nasıl eğleniyor adam. Şöyle yapacaksın böyle yapacaksın diyen yok. Hem ben iyi kaptandım, çok iyi bir kaptandım. Allah biliyor, bir de takım arkadaşlarım.

-Pişmanlıkların var mı G.Saray ile ilgili?
Hiçbir pişmanlığım yok. Üzüntülerim var. İşte diyorum ya, 'bu kulüp' diyorsun...

-O biraz dil sürçmesi. Geçenlerde başbakan da bir şey söyledi. Sonra dil sürçmesi dedi.
Bir şeyi çok sevince böyle olur biliyor musun? Bir şeyi çok sevdiğin zaman böyle oluyor. Ben hep doğruyu söylerim, iyi olsun diye, düzelsin diye. Biz de düzelelim yani.

-Buradan gördüğün başka doğrular var mı?
Doğru benim için şu: Fatih Terim, G.Saray'ın başında -Allah uzun ömür versin- ölene kadar kalmalıdır. Futbolla ilgili her şey ona verilmelidir. Başarı veya başarısızlık, kupa kazansın veya kazanmasın hiç önemli değil. Onun sistemini getirelim. Niye? Çünkü o bize kazanmayı öğretmiş. UEFA'yı kazanmış. Ona güvenip onla ilerlemek… Kupa kazanamazsan ne olur? Sen G.Saray'sın abi! Duruş önemli. Barcelona, Chelsea'ye eleniyor. Dakikalar gidiyor ama adam uzun top vurmuyor. Adam onu öğrenmiş. İşte biz de bir gün diyelim ki G.Saray altyapısından çıkan oyuncu şöyle oynar, pas yapar. Bir şey diyelim. Bir stilimiz olsun. Ne diyorsun? Barcelona altyapısından çıkan oyuncu pas yapar. Bu fikirlerimin hangisi yanlış? Futbolla ilgili konuşuyorum, çünkü yaşayan benim.

-Millî Takım ile düşüncelerin neler? Abdullah Avcı ve yeni bir ekip…
Çok iyi olacağına inanıyorum. Ama uzun vadeli olsun. Bir turnuvada Allah korusun kötü bir şey olursa 'Aaa Abdullah hoca yapamadı' olmasın. Bırakalım Abdullah hoca 10 sene yönetsin. Bakalım ne oluyor? Çok farklı olur inanın. Abdullah hoca iyi bir hoca, çok iyi işler yapabilir. Çok da iyi bir ekibi var. İyi olacak, ben inanıyorum çünkü.

Kaynak: Aksiyon

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
En çok okunan haberler