"Altından kalkılamayacak şekilde..."
Galatasaray camiasına yakınlığıyla bilenen Ahmet Çakır, Başakşehir-Galatasaray maçı için kritik ifadeler kullandı

Galatasaray camiasına yakınlığıyla bilenen Ahmet Çakır, Başakşehir-Galatasaray maçını değerlendirdi. Zaman Gazetesi'nde, "Hoşgeldin ve güle güle maçı!" başlıklı bir yazı kaleme alan Çakır, önemli ifadeler kullandı.
Çakır, "Prandelli 1 günlük yönetime, 8 aylık görev süresince altından kalkılamayacak şekilde hoşgeldin dedi." sözlerini kullandı
İşte o yazı...
Abdullah Avcı dersini iyi çalıştığını çok çabuk gösterdi; bu kadarını kendisi bile beklemese de Galatasaray’ın bu sezonki bütün hedef ve hayallerini sıfırlayacak kadar ağır bir darbe indirdi.
Takımının, Dortmund maçındaki ilk golün aynısını hem de aynı dakikada atma girişiminde bulunuşu maçta neler olacağının kanıtı gibiydi. Buna Muslera “o kadar uzun boylu değil” dedi ama benzer türde bir gol yemeleri için fazla zaman gerekmedi. Golde Melo’nun oyun dışında tedavi durumunda oluşuyla Tarık Çamdal’ın dikkat çekici olmaya başlayan savunma yetersizliğinin payı vardı.
Tabii savunmanın göbeğindeki iki adamın durumu da önemli bir sorundu ve bu yüzden çok kısa sürede Sarı Kırmızılı takım ikinci kez santra yapmak zorunda kaldı. Evet, iki stoperin birden sakatlanmış olması, Melo’nun da daha maçın başında onlara katılması talihsizlik ama transfere dökülen 10 milyonlarca Euro’nun ne kadar yersiz olduğu da açık. Tarihin en pahalı takımını iyileşmesi zor bir hastaya çeviren Prandelli’nin ömrü de giderek kısalıyor. Bu maçtan sonra gönderilmesi bile şaşırtıcı olmaz.
Yarsuvat yönetimi başında yeterince dert oluşunun etkisiyle onu değiştirmenin ağır yükünü göze almak istemese de onunla bu işin yürümeyeceği çok açık biçimde ortaya çıktı. Güya Dortmund maçındaki rezaletin nedeni bu karşılaşmayı hedeflemiş olmaktı; sonuç ortada: Başakşehir, küme düşmesi kesinleşmiş bir rakip karşısında bile bu kadar kolay 4 gol bulamazdı. İkinci yarıdaki gollerde ve hele dördüncüde savunma perişanlığının dışında bir takım kurmaya yetecek para ödenen Tarık’ın yetersizliğine inanmak zordu.
Burak’ın tamamen kayboluşu, Olcan’ın rakibin sert savunması karşısında mızırdanmaktan başka birşey yapamayışı ve ikinci yarı beke çekilmesi, Galatasaray’ın gole dönük beklentisinin Sneijder’le sınırlı kalmasına yol açtı. Hollandalının sonuçsuz şutlarının yanında gollük pasında Bruma’nın yetersizliği ayağa kalkmayı güçleştiren bir başka etken oldu. Bu ortamda Veysel-Umut değişikliği de pek derde deva olacak bir hamle değildi. Tersine bunun gol atma değil yeme sonucu vereceği açıktı, öyle de oldu.
20 dakikada yenen 2 gole Sneijder dışında kimsenin itirazı yok gibiydi. Kalan 70 dakika çaresiz bir debelenmeyle geçerken aynı kolaylıkla 2 gol daha yenilmesi tam bir savunma perişanlığıydı. Dortmund maçındaki çöküş, burada da tükeniş şeklinde kendini gösterdi… Sarı Kırmızılı kulübe 10 milyonun üzerinde bonservis bedeliyle gelen Bruma’nın şu anda 1 milyon etmeyecek kadar gerilemiş oluşu da hazindi.
Bu yıkıcı yenilgi daha 7. haftada 4 yıldız hayalinin sıfırlanması anlamına gelebilecek kadar ağır bir kayıptır. Prandelli 1 günlük yönetime, 8 aylık görev süresince altından kalkılamayacak şekilde hoşgeldin dedi. Ne karşılık alacağı da açıktır. Sahada yaşanan utandırıcı perişanlığın yanında kaybedilecek paranın bir anlamı kalmamış gibi.
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın

Paris'te çıkan olaylarda 81 kişi gözaltına alındı!

Arda Turan'dan Hakan Çalhanoğlu'na destek mesajı

Mbappe gitti, Şampiyonlar Ligi zaferi geldi!

Mbappe, eski takımı PSG'yi tebrik etti

Vitinha: "Bu sonuç sihirli bir şekilde olmadı"

Luis Enrique'nin PSG'si dört dörtlük!

Simone Inzaghi, finalde yine kaybetti!

Luis Enrique, Şampiyonlar Ligi'ni 2. kez kazandı!

PSG'den Münih'te zafer gecesi: İlk şampiyonluk

Şampiyonlar Ligi finalinde tarihe geçen gol!
