"Fransızlar hala peşimde"

Galatasaray’ın yeni transferi Alioum Saidou, gerek idmanlarda, gerekse hazırlık maçlarında performansıyla dikkat çekiyor. İstanbulspor’da 4 başarılı sezon geçiren Kamerunlu futbolcunun tam bir fakir babası olduğunu biliyor muydunuz? Ülkesinde her gün 50 fakir çocuğa yemek dağıttığını, bununla da gurur duyduğunu söyleyen Saidou, bu sırrını ilk kez HÜRRİYET’le paylaştığını belirtti. Ve şunları söyledi:

‘Küçük yaşta babamı, ardından kız kardeşlerimi de kaybettim. Ailenin bütün yükü benim omuzlarımdaydı. Öncelikle ailemi rahat ettirmek için çalışıyorum. Onların ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra ülkemdeki muhtaçlara ölünceye kadar para göndereceğim. Her gün 50 çocuğa yemek yardımında bulunuyorum. Ve bu işte hiçbir zaman aksama olmuyor.’

Fransızca, İngilizce, İspanyolca ve Türkçe’yi ana dili gibi konuşan Saidou’nun, G.Saray’a geliş öyküsü ise bir hayli ilginç. Kendi ağzından dinliyoruz: ‘İstanbulspor’dan ayrıldıktan sonra Avrupa’ya gitmeyi aklıma koymuştum. Fransa’da bir takıma transfer olacaktım. Hatta uçağa bile binmiştim. Ancak, yanlış yaptığımı anladım ve geri döndüm. Çünkü, daha önce G.Saray’a verilmiş bir sözüm vardı. Söz, benim için namustur. Artık G.Saray’ın başarısı için ter dökeceğim.’

Saidou, Kamerun Milli Takımı ve İstanbulspor’daki performansıyla Fransa’nın güçlü takımlarından Nantes’ın yöneticilerinin dikkatini çekmeyi başarmış.

Onu çok isteyen Fransızları, Hollanda’da kamp yaptıkları yere sürükleyecek kadar. G.Saray’ın oynadığı iki hazırlık maçını izleyen Fransız yöneticiler, Saidou’nun menajeri Abdullah Kılıç’la temasa geçip, bu oyuncuyu transfer etmek istediklerini söyleyince Kılıç, ‘Geç kaldınız. O, artık G.Saray’ın futbolcusu’ der. Israrla isterler ve derler ki: ‘Kiralayamaz mıyız?’ Aldıkları yanıt ise, ‘Kesinlikle hayır’ olur.

Saidou’nun nasıl bir futbolcu olduğunu, onu İstanbulspor formasını terlettiği dönemlerde izleyenler bilir. Biz kendisine sorduk. Ve şu karşılığı aldık: ‘Bir sezon boyunca eksiksiz top oynamaya çalışırım. Allah sakatlık vermezse devam ederim. Hayatım boyunca yalnızca bir kez kırmızı kart gördüm. O da gereksiz bir karttı. Her maç sonrasında da oynadığım karşılaşmanın kasetleri evime götürürüm. Nerede hata yapmışım, nerede iyi yapmışım not alırım. Ben dürüst bir insanım ve bu özelliğimden asla taviz vermem.’  
 
Kaynak: İlhan SÖYLER / Hürriyet

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın